devletin cemaat ve tarikatlardan korkması

son olarak enes kara olayı ile tekrar gündeme geldi. tarikât ve cemaat lar. bu tip yerlerde tecavüz istismar baskı vs gibi bir çok olay olmakta. ınsanlar özellikle gençlere eğitimin adı altında ölüyorlar ve cumhuriyet düşmanı olarak yetiştiriyorlar ama bir bakıyoruz ülkeyi yöneten hiçbir kimse çıkıp da buralar hakkında herhangi bir araştırma dahi yapmıyor ülkenin adalet bakanlığı içişleri bakanlığı diyanet işleri bakanlığı ve en önemlisi cumhurbaşkanlığı makamı nedense ağzını açıp tek kelime bile edemiyor peki nedir bu korku neden diye insan kendine sormadan edemiyor.

olmayan durumdur. devlet dediğimiz siyasal islamcıların işgali altındaki yapı ne tarikat ve cemaatlerden korkuyor, ne de oy kaygısı yüzünden olanlara sessiz kalıyor. bu tarikat ve cemaatler bizzat kendilerinin yönetimindeki yapılardır. dün gülenciler, bugün nurcular, müdahale edilmezse yarın gavs zart zurt. isimler hep değişecek ama laikliği ve halkçılığı temel alan bir iktidar gelmedikçe devlet/tarikat ve cemaat ortaklığı devam edecek.

öyle bir şey yok çıkar onu aklından. ülkenin yöneticileri cemaat ve tarikatlardan korkmuyor onlar zaten cemaatin, tarikatın içindeler. yani cemaatleri, tarikatları şahlandıran bunlar. seküler şekilde ülke yönetmek varken bunlar siyasal islamı tercih ediyorlar. yani her şey bunların elinde, kimse kusura bakmasın.