devletin kaçak elektriğe çözüm getirmemesi
başlık "anorik" tarafından 28.01.2021 13:14 tarihinde açılmıştır.
1.
terör örgütlerine katılım olur diye korkulmasındandır.
devamını gör...
2.
aynı zamanda gelir eşitsizliğine de çözüm getirememiş olan devletin sorunlarından biridir. ülkenin doğusunu bariz şekilde baskı altına alan ekonomik sıkıntının çözülmesinden sonra ancak kaçak elektrik kullanımı problemine çözüm getirebilir. ilgililer için bir son dönem araştırması.
devamını gör...
3.
seni de keleşle kovalasalar sen de getiremezsin. markete kolluk kuvveti yığacaklarına o tarafa yığsınlar belki ancak öyle.
devamını gör...
4.
elektrik faturasını ödeyenlerden kaçak kullananların ucretinide zamlarla elde.ettikleri için çözüme kavuşmamış bir sorun olarak görmüyorum
devamını gör...
5.
elektrikten para kazanmayı bırakıp, güneş ve rüzgar enerjisini hayata sokup herkes kendi elektriğini üretmeli. akü ya da batarya ömür olayını çözmeli. çünkü bataryalar gelişim gösterdi. daha kısa şarj süresi olan dayanıklı bataryalar çıktı. türkiye de yasak ne hikmetse. bu ekipmanların fabrikaları kurulmalı. fiyatlar uygun seviyeye çekilmeli. bunun teknik servisleri her yerde açılıp iş kolu sağlanabilir. zaten tekniker ve mühendisten bol bir şey yok.
elektriği yine satabilir. sanayi ve yüksek güç istenen işletmeler olabilir.
ama adam nehire su türbini koydu diye sayaç koyup para kesen bir sistem mevcut. niye? çünkü enerji piyasasının başında bulunan ağa zarar etmesin. herkes enerjide ona muhtaç olsun.
elektriği yine satabilir. sanayi ve yüksek güç istenen işletmeler olabilir.
ama adam nehire su türbini koydu diye sayaç koyup para kesen bir sistem mevcut. niye? çünkü enerji piyasasının başında bulunan ağa zarar etmesin. herkes enerjide ona muhtaç olsun.
devamını gör...
6.
devlet gelir eşitsizliğe çözüm üretemediği sürece, bu sorun devam edecektir.
devlet kırsal kesime besi ve tarım konularını ele alıp destek vermediği sürece bu sorun devam edecektir.
devlet kırsal kesim ile şehir arasındaki elektrik akım ve ücretlendirmeyi düzeltmediği sürece bu sorun devam edecektir.
bugün kaçak akım kullanımı, ülkenin her köşesinde mevcuttur.
örnek: bugün, kimi ülkelerde şehir insanına nazaren kırsal kesime farklı ölçüde akım veriliyor.
130wat ana akım; akabinde hane halkı sayısı ve kullanılacak elektrikli ev aletlerin listesi sağlayıcı firmaya ibraz edilir, gerekli güç kadar akım sağlanır ve bunun üzerinden kırsal kesimin gelir düzeyinde fiyatlandırılır.
2 sene beslediği koyunu et kilosu 28tl üzerinden baz alınarak satıyor.
1 dönüm buğdayda 75-150 tl zarar ediyor.
biberi 50krş
domates 70krş
soğan 30krş satar.
ama devlet resmi amabargo delip iran'dan soğan, rusya'dan patates ay çekirdeği, ukrayna'dan mercimek nohut, orta asya dan kuru yemiş, amerikadan pamuk alır.
bu liste uzar gider..
devlet dediğimiz adamlar devlet kasasını boşaltır, öz emeğimizden (maaş vergisi) keser.
kulahı önümüze koyup düşünmeyi bir kenara bırakıp; kaçak kullanan doğu'ya kolluk kuvvet yollayalım diyoruz sonrada bu insanlardan bizim gibi düşünmesini, yaşamasını, hissetmesini olmasını bekliyoruz.
tanım: kaçak elektriğe çözüm getirilmemesi, asla affedilir, yenilir yutulur birşey değil, lakin bu sorunun çözümü! bu sorunu kendine reva, hak görüp devletle birlikte masum milletin cebini de yakan kişileri sorgulamadan yargılarken, dönüp biraz kendimizide sorgulamamız gerek ki! bu karanlıktan hep birlikte aydınlığa çıkabilelim.
devlet kırsal kesime besi ve tarım konularını ele alıp destek vermediği sürece bu sorun devam edecektir.
devlet kırsal kesim ile şehir arasındaki elektrik akım ve ücretlendirmeyi düzeltmediği sürece bu sorun devam edecektir.
bugün kaçak akım kullanımı, ülkenin her köşesinde mevcuttur.
örnek: bugün, kimi ülkelerde şehir insanına nazaren kırsal kesime farklı ölçüde akım veriliyor.
130wat ana akım; akabinde hane halkı sayısı ve kullanılacak elektrikli ev aletlerin listesi sağlayıcı firmaya ibraz edilir, gerekli güç kadar akım sağlanır ve bunun üzerinden kırsal kesimin gelir düzeyinde fiyatlandırılır.
2 sene beslediği koyunu et kilosu 28tl üzerinden baz alınarak satıyor.
1 dönüm buğdayda 75-150 tl zarar ediyor.
biberi 50krş
domates 70krş
soğan 30krş satar.
ama devlet resmi amabargo delip iran'dan soğan, rusya'dan patates ay çekirdeği, ukrayna'dan mercimek nohut, orta asya dan kuru yemiş, amerikadan pamuk alır.
bu liste uzar gider..
devlet dediğimiz adamlar devlet kasasını boşaltır, öz emeğimizden (maaş vergisi) keser.
kulahı önümüze koyup düşünmeyi bir kenara bırakıp; kaçak kullanan doğu'ya kolluk kuvvet yollayalım diyoruz sonrada bu insanlardan bizim gibi düşünmesini, yaşamasını, hissetmesini olmasını bekliyoruz.
tanım: kaçak elektriğe çözüm getirilmemesi, asla affedilir, yenilir yutulur birşey değil, lakin bu sorunun çözümü! bu sorunu kendine reva, hak görüp devletle birlikte masum milletin cebini de yakan kişileri sorgulamadan yargılarken, dönüp biraz kendimizide sorgulamamız gerek ki! bu karanlıktan hep birlikte aydınlığa çıkabilelim.
devamını gör...
7.
kocaeli istanbul hattında kullanılan kacak elektrikten mı bahsediyoruz burada yoksa hedefimiz yine kürtler mi, elektrik bahane?
ona göre hareket edeceğim de.
nereyi itibarsizlastiriyoruz? deyin hele
ona göre hareket edeceğim de.
nereyi itibarsizlastiriyoruz? deyin hele
devamını gör...
8.
devletin anca dişini geçirebildiğine yürüdüğünün bir göstergesidir. aslına bakarsanız ortada bir devlet dahi olmadığının kanıtıdır.
nasılsa kayıp kaçak bedelini halktan her türlü topluyorlar? zaten doğuda olsun batıda olsun ben iç anadoludayım burada da var, orduspor çocukları o elektriği her türlü kaçak kullanıyolar. ceremesini de biz çekiyoruz, üstüne bir de devlete vergi veriyoruz şaka gibi.
nasılsa kayıp kaçak bedelini halktan her türlü topluyorlar? zaten doğuda olsun batıda olsun ben iç anadoludayım burada da var, orduspor çocukları o elektriği her türlü kaçak kullanıyolar. ceremesini de biz çekiyoruz, üstüne bir de devlete vergi veriyoruz şaka gibi.
devamını gör...
9.
devlet, elektrik hizmetlerini özelleştirmiş durumda, bu işler yıllardır özel şirketler eliyle yürütüyorlar .
eskiden bu tür hizmetler daha çok yerel yönetimlerin yani belediyelerin sorumluluk ve yetkisinde yürütülürdü.
özel şirketler de bu işlerle uğraşırken, kesinlikle sıfır risk politikasıyla hareket edip, sözleşmeleri bu şekilde dizayn ettiklerinden, bir taraftan kaçanı diğer taraftan senden benden geriye alıyor zaten.
faturalardaki 'kayıp kaçak bedeli 'nin neden yer aldığını sanıyorsunuz?
edit: kayıp kaçak bedeliyle ilgili bazı hukuki süreçler de yaşanmış ancak olay tüketicinin aleyhine olacak biçimde karara bağlanmıştır .
buradan
eskiden bu tür hizmetler daha çok yerel yönetimlerin yani belediyelerin sorumluluk ve yetkisinde yürütülürdü.
özel şirketler de bu işlerle uğraşırken, kesinlikle sıfır risk politikasıyla hareket edip, sözleşmeleri bu şekilde dizayn ettiklerinden, bir taraftan kaçanı diğer taraftan senden benden geriye alıyor zaten.
faturalardaki 'kayıp kaçak bedeli 'nin neden yer aldığını sanıyorsunuz?
edit: kayıp kaçak bedeliyle ilgili bazı hukuki süreçler de yaşanmış ancak olay tüketicinin aleyhine olacak biçimde karara bağlanmıştır .
buradan
devamını gör...
10.
şimdi doğuda yaşayan biri olarak diyarbakır mardin gibi illerde neden insanların elektrik faturası ödemediğinden bahsedelim. sevgili okuyucular olay çok geçmiş dönemlere dayanıyor. 90'lardan bahsediyorum. bunu amcam anlatıyor.
diyarbakıra iş bulamadığımdan dolayı bir maden mühendisi olarak ilkokul öğretmenliği yapmaya gittim. o dönemde öyle bir mevzu oluyordu. taşındığım öğretmen lojmanı tek katlı devlet tarafından döşenmiş bir yerdi. fakat gittiğim köyün köylüleri çok zengin olduğundan ve öğrenime değer verdiklerinden ben taşındıktan sonra evin her şeyini el birliğiyle yenilediler. köye gelip ilk yerleştiğim gün elektrik saatindeki değeri bir kağıda not aldım yerleşmemi tamamladıktan sonra merkezde bulunan elektrik hizmet sağlayıcısına gittim. ( burada hangi firma sağlıyor hatırlamadığından böyle bir ifade kullanmıştı) elimdeki kağıdı memura verdim ve bu numaralar baz alınarak ya yeni bir elektrik saati çıkarılmasını ya da yine bu numaralar baz alınarak gelecekte kullandığım elektriğin ücretini ödemek istediğimi bildirdim. adam bana baktı sen buraya yeni taşındın değil mi? dedi. evet öğretmenim cevabının üzerine, adam bana peki hocam bu numaraların öncesinde ben bu saatten herhangi bir fatura kesmedim geçmişini kimden tahsil edeceğim diye sordu. ben nereden bileyim kardeşim demem üzerine. hoca ben bu parayı ne senden alabilirim ne de sen bu parayı devlete verebilirsin o saatin hesabını ne sen verebilirsin ne de ben dedi kağıdı elime tutuşturup beni yolladı.
bu hikayeden anlamamız gereken şey şu arkadaşlar, devletimiz doğu bölgesindeki kaçak elektrik sorununu çözemiyor çünkü doğuda bulunan halk kaçak elektrik sayesinde zenginleşti. adam 600 metreden su çekip kuru tarlada karpuz yetiştiriyor. ama ne suya ne de elektriğe para vermediğinden dolayı ektiği atıyorum bin dönüm tarla sayesinde seneden seneye zenginleşiyor. bu ülke gibi pek çok ülkede de kanun sistemi hükümetler zengin ve bölgelerinde güç sahibi insanlara dokunamadıklarından kaçak elektrik ücretini sizin benim gibi affedersiniz kerizler ödeyerek toprak beylerini zenginleştiriyoruz.
bu insanların elektriklerini kesmeye kalksan doğudaki üretim yarı yarıya düşer artı olarak devlet karşıtlığı had safhaya çıkar. devlet hala daha doğuda, güney doğuda halka güler yüzünü göstermeye çalışıyor. çok doğru bir devlet politikasıdır yanlıştır bunu eleştirmek ne kadar doğrudur yahut yanlıştır bunu bilemem. fakat bildiğim şey devletler gerilimin hala daha korunduğu bölgelerde yeni kaoslar çıkarmak istemez. senelerdir gülerken bir anda sopayı eline almak dengeleri olumsuz yönde etkiler. devletin kaçak kullanım ücretini dürüst bir şekilde çalışıp evine ekmek götüren insanların sırtına yüklemesi güzel olmasa bile, bu yapılan ve önümüzdeki 10 yılda doğudaki toprak beylerinin uyuşturucu, insan kaçakçılığı ve silah ticareti hatlarının tsk tarafından kapatılmasıyla kaçak elektriğe çözüm gelecektir.
diyarbakıra iş bulamadığımdan dolayı bir maden mühendisi olarak ilkokul öğretmenliği yapmaya gittim. o dönemde öyle bir mevzu oluyordu. taşındığım öğretmen lojmanı tek katlı devlet tarafından döşenmiş bir yerdi. fakat gittiğim köyün köylüleri çok zengin olduğundan ve öğrenime değer verdiklerinden ben taşındıktan sonra evin her şeyini el birliğiyle yenilediler. köye gelip ilk yerleştiğim gün elektrik saatindeki değeri bir kağıda not aldım yerleşmemi tamamladıktan sonra merkezde bulunan elektrik hizmet sağlayıcısına gittim. ( burada hangi firma sağlıyor hatırlamadığından böyle bir ifade kullanmıştı) elimdeki kağıdı memura verdim ve bu numaralar baz alınarak ya yeni bir elektrik saati çıkarılmasını ya da yine bu numaralar baz alınarak gelecekte kullandığım elektriğin ücretini ödemek istediğimi bildirdim. adam bana baktı sen buraya yeni taşındın değil mi? dedi. evet öğretmenim cevabının üzerine, adam bana peki hocam bu numaraların öncesinde ben bu saatten herhangi bir fatura kesmedim geçmişini kimden tahsil edeceğim diye sordu. ben nereden bileyim kardeşim demem üzerine. hoca ben bu parayı ne senden alabilirim ne de sen bu parayı devlete verebilirsin o saatin hesabını ne sen verebilirsin ne de ben dedi kağıdı elime tutuşturup beni yolladı.
bu hikayeden anlamamız gereken şey şu arkadaşlar, devletimiz doğu bölgesindeki kaçak elektrik sorununu çözemiyor çünkü doğuda bulunan halk kaçak elektrik sayesinde zenginleşti. adam 600 metreden su çekip kuru tarlada karpuz yetiştiriyor. ama ne suya ne de elektriğe para vermediğinden dolayı ektiği atıyorum bin dönüm tarla sayesinde seneden seneye zenginleşiyor. bu ülke gibi pek çok ülkede de kanun sistemi hükümetler zengin ve bölgelerinde güç sahibi insanlara dokunamadıklarından kaçak elektrik ücretini sizin benim gibi affedersiniz kerizler ödeyerek toprak beylerini zenginleştiriyoruz.
bu insanların elektriklerini kesmeye kalksan doğudaki üretim yarı yarıya düşer artı olarak devlet karşıtlığı had safhaya çıkar. devlet hala daha doğuda, güney doğuda halka güler yüzünü göstermeye çalışıyor. çok doğru bir devlet politikasıdır yanlıştır bunu eleştirmek ne kadar doğrudur yahut yanlıştır bunu bilemem. fakat bildiğim şey devletler gerilimin hala daha korunduğu bölgelerde yeni kaoslar çıkarmak istemez. senelerdir gülerken bir anda sopayı eline almak dengeleri olumsuz yönde etkiler. devletin kaçak kullanım ücretini dürüst bir şekilde çalışıp evine ekmek götüren insanların sırtına yüklemesi güzel olmasa bile, bu yapılan ve önümüzdeki 10 yılda doğudaki toprak beylerinin uyuşturucu, insan kaçakçılığı ve silah ticareti hatlarının tsk tarafından kapatılmasıyla kaçak elektriğe çözüm gelecektir.
devamını gör...
11.
kocaeli istanbul hattında kullanılan kacak elektrikten mı bahsediyoruz burada yoksa hedefimiz yine kürtler mi, elektrik bahane?
ona göre hareket edeceğim de.
nereyi itibarsizlastiriyoruz? deyin hele
hırsız kürtse hırsızlıktan sayılmıyor herhalde. doğuda kaçak elektrik kullanımı bazı illerde &75'e dayanmış. buradan
kimi suçlamalıyız çinlileri mi?
devamını gör...
12.
#379717 yazarında dediği gibi, bu işin önü açılmalı ve hatta teşvik edilmeli. güneş paneli ve rüzgar tribünü dünyada yoğun şekilde kullanılmaya başlandı.
devamını gör...
13.
ben ağrı'da üç yıl görev yaptım. oturduğum bina yeni olduğu için su saatleri apartmanın girişine koyulmuştu ve faturamı düzenli ödüyordum. bir gün eve geldiğimde suların kesildiğini ve su saatinin söküldüğünü gördüm. derhal belediyeyi aradım. saatim hatalı olduğu için değişeceğini, saat parasını ve bilmem kaç fatura kadar ceza bedeli ödemem gerektiğini öğrendim. (oysa her ay yaklaşık komşularım kadar fatura ödüyordum) ertesi gün belediyeye gidip uygun ve anlaşılır bir üslupla durumu sorduğumda, bir yanlışlık olduğunu, saatimin tekrar takılacağını, ceza ödemem gerekmediğini söylediler.
işin daha ilginci, işyerimde bu durumu anlattığımda aslında kimsenin su faturası ödemediğini, eski binalarda donmasın diye saatlerin evlerin içine koyulduğunu ve bu saatleri kontrol etmeye kimsenin gelmediğini öğrenmemdi.
mesele elektrik, su değil. mesele herkesin gücünün yettiğini öpmesi.
işin daha ilginci, işyerimde bu durumu anlattığımda aslında kimsenin su faturası ödemediğini, eski binalarda donmasın diye saatlerin evlerin içine koyulduğunu ve bu saatleri kontrol etmeye kimsenin gelmediğini öğrenmemdi.
mesele elektrik, su değil. mesele herkesin gücünün yettiğini öpmesi.
devamını gör...
14.
ayakkabı kutularından çıkanlarla kıyaslanamayacak hırsızlıktır. balık nereden kokar, herkes bilir. hal böyleyken, çözümü bellidir..
devamını gör...
15.
doğu ve güneydoğu bölgeleri için devlet politikasıdır. yalnızca kaçak elektrik için değil, faturalandırılan elektrik için de geçerlidir.
batı’ bir hafta faturanızı geciktirseniz elektrik dağıtım şirketi, hemen ihbarname gönderirken doğu’da hiç karışmaz. zararını devletten zaten alır. keza bu durum su faturaları için de geçerlidir.
batı’ bir hafta faturanızı geciktirseniz elektrik dağıtım şirketi, hemen ihbarname gönderirken doğu’da hiç karışmaz. zararını devletten zaten alır. keza bu durum su faturaları için de geçerlidir.
devamını gör...
16.
her elektrik direğine bir adam dikilemeyeceğine göre gayet normal durumdur. ayrıca kaçak elektriği engellemek devletin değil şirketlerin işi. verdiğin hizmeti koruyacaksın arkadaş.
devamını gör...
17.
siz, urfalı hasan balıkçı’yı bilir misiniz? iki çocuğuna doyamadan katledilen elektrik mühendisi kardeşimizi bilir misiniz?
balıkçı, enerji sektöründeki büyük yolsuzlukları ortaya çıkaran beyaz enerji operasyonu'nun mersin ayağında, araştırmalarıyla pek çok kişinin görevden alınmasına neden olmuş, adana ve urfa'da kaçak elektrik kullanımına karşı mücadelesiyle tedaş camiasında tanınır hale gelmişti. 2001'de adana'da yıllık 1.4 trilyon lira olan elektrik tahsilatını 2002'de sıkı kontrolleri sayesinde 3 trilyona çıkarmıştı. yıllardır sendikacılık yapıyordu ve sosyal hayatında çok aktifti. ama bir o kadar da pervasız. "bizimle uğraşma, canınla ödersin" tehditlerine, "o kadar ileri gidemezler" diyerek kulak asmıyordu. halbuki türkiye'de trilyonluk çıkarlara çomak sokmanın bedelini tahmin edemedi ve elektrik hırsızı plastik fabrikası sahibi zeki akkoyun tarafından tutulan bir kiralık katilin kurbanı oldu.
dedem korkut ne güzel demiş : “kahpe içerden olunca, kapı kilit tutmaz oğul.”
meraklısı için : www.emo.org.tr/genel/bizden...
balıkçı, enerji sektöründeki büyük yolsuzlukları ortaya çıkaran beyaz enerji operasyonu'nun mersin ayağında, araştırmalarıyla pek çok kişinin görevden alınmasına neden olmuş, adana ve urfa'da kaçak elektrik kullanımına karşı mücadelesiyle tedaş camiasında tanınır hale gelmişti. 2001'de adana'da yıllık 1.4 trilyon lira olan elektrik tahsilatını 2002'de sıkı kontrolleri sayesinde 3 trilyona çıkarmıştı. yıllardır sendikacılık yapıyordu ve sosyal hayatında çok aktifti. ama bir o kadar da pervasız. "bizimle uğraşma, canınla ödersin" tehditlerine, "o kadar ileri gidemezler" diyerek kulak asmıyordu. halbuki türkiye'de trilyonluk çıkarlara çomak sokmanın bedelini tahmin edemedi ve elektrik hırsızı plastik fabrikası sahibi zeki akkoyun tarafından tutulan bir kiralık katilin kurbanı oldu.
dedem korkut ne güzel demiş : “kahpe içerden olunca, kapı kilit tutmaz oğul.”
meraklısı için : www.emo.org.tr/genel/bizden...
devamını gör...
18.
çözüm, elektrik faturalarınızda tüm gerçekliğiyle size ışıldıyor.
devamını gör...
19.
şimdi efendim ben rize’nin 2100 rakımlı bir dağ köyü nüfusuna kayıtlıyım.
köyümüz yüksek rakımda olmasından dolayı çay , fındık gibi daha aşağıda bulunan köyler gibi geçimini bu ürünlerden sağlayamıyor.
tek geçim kaynağı hayvancılık fakat arazi yapımız engebeli olduğundan hayvanları otlatacak arazi de yok.
yani hayvanlara verecek ot yok anlıyor musunuz?
hadi yazın yaylalara falan çıkıp hayvanlar bir şekilde besleniyor ama kış o coğrafyada çetin geçiyor, 2 metre üstü kar yağıyor.
6-7 ay hayvanlar ahırda kalmak zorunda, yazın yetişen otu depolamanız lazım ama o otlak yazın hayvanlara yetmiyor.
hayvanlar yarı aç yarı tok kendini yaz mevsimine zor atıyor.
elektirik köye ancak 1986 yılında geliyor.
bölgede 4 köy mevcut devlet sadece bunlardan 1 tanesine “orman köyü” statüsü vermiş sadece o köy ormandan kışlık odun kesip yakabiliyor diğer köylerin odun kesmek için 1000 tane prosedürle uğraşması lazım, bunlar için rize’ye inmesi lazım, doğru dürüst yol yok.
şimdi bu şartlar ışığında benim dedelerim devlete 1 kere bile isyan etmemiş.
peki bu kaçak elektrik seven arkadaşların ayrıcalığı nedir?
kaçakçılık tedbiri alınır “terör hortlar”
kaçak elektirik engellenir “terör hortlar”
pkk ile mücadele tedbirleri sıkılaştırılır “örgüte katılım artar”
siyasi partileri kapatılır “terör böyle bitmez”
eee amk ne yapsın devlet bunlara?
doktor gönderirsin vururlar
mühendis , öğretmen gönderirsin vururlar
yatırım yaparsın iş makinelerini yakarlar
her türlü kanunsuz durumu kendilerine hak görürler.
bitmedi mağduriyetleri.
köyümüz yüksek rakımda olmasından dolayı çay , fındık gibi daha aşağıda bulunan köyler gibi geçimini bu ürünlerden sağlayamıyor.
tek geçim kaynağı hayvancılık fakat arazi yapımız engebeli olduğundan hayvanları otlatacak arazi de yok.
yani hayvanlara verecek ot yok anlıyor musunuz?
hadi yazın yaylalara falan çıkıp hayvanlar bir şekilde besleniyor ama kış o coğrafyada çetin geçiyor, 2 metre üstü kar yağıyor.
6-7 ay hayvanlar ahırda kalmak zorunda, yazın yetişen otu depolamanız lazım ama o otlak yazın hayvanlara yetmiyor.
hayvanlar yarı aç yarı tok kendini yaz mevsimine zor atıyor.
elektirik köye ancak 1986 yılında geliyor.
bölgede 4 köy mevcut devlet sadece bunlardan 1 tanesine “orman köyü” statüsü vermiş sadece o köy ormandan kışlık odun kesip yakabiliyor diğer köylerin odun kesmek için 1000 tane prosedürle uğraşması lazım, bunlar için rize’ye inmesi lazım, doğru dürüst yol yok.
şimdi bu şartlar ışığında benim dedelerim devlete 1 kere bile isyan etmemiş.
peki bu kaçak elektrik seven arkadaşların ayrıcalığı nedir?
kaçakçılık tedbiri alınır “terör hortlar”
kaçak elektirik engellenir “terör hortlar”
pkk ile mücadele tedbirleri sıkılaştırılır “örgüte katılım artar”
siyasi partileri kapatılır “terör böyle bitmez”
eee amk ne yapsın devlet bunlara?
doktor gönderirsin vururlar
mühendis , öğretmen gönderirsin vururlar
yatırım yaparsın iş makinelerini yakarlar
her türlü kanunsuz durumu kendilerine hak görürler.
bitmedi mağduriyetleri.
devamını gör...
20.
esasında bu durum beni hiç şaşırtmıyor. daha yeni hdp esenyurt parti binası olayındaki binada yaklaşık 4 yıldır kaçak elektrik kullanılıyormuş. hatta sözlükte de bununla ilgili şöyle bir başlık açılmış: kaçak elektrik kullanan parti binası. güya halkını temsil ettiğini söyleyen bir siyasi parti bile kaçak elektrik kullanıyorsa doğu anadolu bölgesi ve güneydoğu anadolu bölgesi’nden hiç bahsetmeye gerek yok. esasında çözümü çok basit olsa da bunu yapmak için azıcık yürek gerekiyor. bu yüreğin sadece gün sonunu getiremeyen, vergisi ise gününde kesilen vatandaşlara yetmesi ise ayrı bir çelişkidir.
devamını gör...