elektriğe yüzde 40 45 zam yapılmalı

buradan

elektrik,dogaz gaz, market alışverişi bunlar enflasyon olarak geri gelir. dolar, altin artar. faizler artar. ülke şahlanır!
(bkz: winter is coming)

az bile. yüzde 400 zam yapılmalı. bizim lübnan'dan neyimiz eksik.

(bkz: 11 ekim 2021 doların 9 tl olması) ile yakında olması muhtemel şeydir. yüzde 40 olmazda, yüzde 20 olur. ama iyi de olur.

bu halka az bile. ben olsam yüzde 150 yapardım. sonra çıkar iki din iman lafı eder, ingiltere perişan, dünya aç, diz çökmeyeceğiz, cehape olsa rörörö der, oyları toplardım!!.

canım bi kulağımızın arkası kaldı el be vicdan ya. e tabi herkes sizin gibi ayda bilmem kaç lira maaş almıyor, tuzunuz kuru olduğu için de böyle saçma salak önerilerde bulunuyorsunuz.

ayrıca zam verilerek ileride olacak olan sorunların önüne geçilmesi fikri de böyle çapsız birinden çıkar işte.

hayret!

yap ya yap hatta 40-45 bile az ne duruyorsun daya yüzde 80'i! zaten kullanan mı var canım kime yüksek fatura geliyor şu günlerde. zaten yüce kutsal büyücü devletimiz için bu gerekli. kim yapacak devletin işini ondan başka? yola kim 5 santimlik asfalt dökebilir bizim kutsal yüce devletimiz dışında? özel sektör yapamaz böyle bir şeyi. nasıl yapsın özel sektör kardeşim uzaya giden adam yola asfalt dökebilir mi sence?

sonunda pedal çevirerek kendi elektriğimizi üreteceğiz galiba. aslında iyi de olabilir bu bak...

haklısınız sayın bakanım. burada mı domalalim, yoksa paket yapalım da evde mi şey edersiniz.

haberin tamamını okursanız açıklamalarda yanlış bir şey yok. bu maliyetler ile işletmelerin ayakta kalabilme ihtimali yok. birazcık maliyet hesabından anlıyorsanız, günümüz şartlarında, özellikle de dolar bu seviyede iken, üreticinin ve tedarikçinin zam yapmaktan başka şansı kalmıyor.

sürekli hareket eden, hiç durmayan bir sektörden bahsediyoruz. enerji üretimi ve dağıtımı hiçbir kesintiye uğramaması gereken bir sektör. enerji üretimi durursa, üretim başta olmak üzere tüm sektörlerde gerileme hatta durma yaşanır. tüm döviz ve maliyet artışlarına rağmen enerji üretimi devam etmek zorunda. devam etmesi için de sürdürülebilir olmak zorunda. sürdürülebilir olmanın yolu da zarar etmemekten, kar etmekten geçiyor. sürekli pahalılaşan hammaddeyi tedarik edip, zam yapmadan üretime devam etmeniz, yani ayakta kalmanız mümkün değil.

aslında sorun sektörel bazlı değil. tüm üretim ve tedarik zincirleri şu an bu durumda. tüm kuruluşlar, sattığı ürünü ya da sağladığı hizmeti sürdürülebilir kılmak için fiyatlarını arttırmak zorunda. yoksa oluşan maliyetlerle hayatta kalamazlar. esnaf tabiriyle; adamlar maliyetler nedeniyle sattığı malı yerine koyamıyor.

yani sorun asıl kaynağı, ülkenin içinde bulunduğu siyasi ve dolayısıyla ekonomik krizdir.

zinhar 40-50 nedir 100-200 zam yapılmalı ki yeni saraylar yapılsın , mütahitler zengin olsun, yeni zenginler türesin . ülkemiz şahlanıyor canım ama tersten galiba.

yetmez ama evet!

halkı kandırmayın maliyetler değil dolar artıyor desin.
bu arada başkanın söylemleri soyadıyla çok uyumlu.

her haltı dışarıdan alıp geliri vergiden elde edersek çok da normal olan durumdur. bitirdiniz bizi be.

el değinilen vergileri de arttırılmalıdır. özellikle trt payı ve kayıp kaçak bedelleri. hepimiz bu bedelleri ödemeliyiz. görüyorsunuz ingiltere’de benzin yok, benzin.

halk ile empati kapsamında bile politik ilişki yolu/yordamı bilmeyen yurdum esnafı (büyük esnaf) beklentisi/beyanatı. güney amerika ülkelerindeki gibi yoksul halk kesiminin isyan ve yağma kültürü yok ya ülkemizde, nizam adına yüklendikçe yükleniyor küçük paşalar.. şarj nizamı.. oynatalım uğurcum.. ekonomi/toplum çökse, halkın alışkanlıkları ve eğilimleri sayesinde bişeycik olmaz gibi geliyor kendilerine. siyaset bilimci kendileri değil, çözülmesi gereken bir sorun (maliyet fiyatları dışında) görememeleri de beklenmedik değil. toplumsal patlamalara ve iç savaşa sürüklendiğimizde anlamadığı etmediği şeyleri kırpıp yapıştırıp suçlu/sorumlu göstermeye çalışanları seyrederiz televizyonda.
birilerinin işçi partileri, halk temsilcileri ve sendikalar ile ne yapıp edip masaya oturtması, halk ile halkın canının maliyeti konusunu da görüştürmeye başlaması gerekiyor.
ekonominin ve halkın çökmesini mi seyredeceğiz oturup!? - vergiye- vergi koyarak, - zam üstüne- zam yaparak ülke mi yönetilir!?

bunu diyenlere asgari ücretle 3-4 ay geçirmelerini tavsiye ediyorum. bir simülasyon falan yapılsın, 2800tl ile yaşasın mesela, başka türlü bu cümleyi sarf ederken utanmamaya devam ederler.
kaçak kullananlar bize ne diyor bu habere, olan ödeyenlere oluyor, kaçak kullanıma sözünü geçiremeyenlere ve kullananlara da burdan..

(bkz: böyle buyurdu elektroallah)
sayesinde bir de enerji ve ticaret derneğinin de olduğunu öğrendiğimiz zat söylemi.

elektrik sayaçlarını direkt bir yerlerimize soksalar da iki tarafta rahatlasa daha iyi olucak sanki

düdüklenmedik bir kulağımızın arkası kaldı.dewamke.

ciddi misin patron?

bir kulak arkası kaldı. bakalım ona ne zaman sıra gelecek.