dikkat çekmek için geri zekalı gibi davranmak

kendi içinde tutarlı bir eylem.

zira genelde dikkat çekmek isteyenler gerizekalı oluyor.

her insanın nasıl yaşaması ve neyi seçmesi gerektiği konusunda direktif verme gereği duyan ,içindeki kini dökmesi için derhal yardım alması gereken kişi.

tiktok fenomenlerinin yapmayi sevdigi sey.

forrest gump bunun en hüzünlü örneklerinden birisidir. forrest normalde iq'su en az 178 olan, tesla'dan hallice alabamalı bir gençti. çok önceden insanların kötü olduğunu, bununla baş edemeyeceğini, bu kadar pis niyetli, ikiyüzlü, yalancı, küçük hesaplar peşinde koşan, hayatında ebcük görmemiş ekşi meriçi 30'luk çapkın bey gibi sığ ve kalitesiz insanın arasında barınmasının tek çaresinin, nefret ettiği bu güruhun o sahte vicdanları ile ona acımaları olduğunu, sahte bir sevgi ile kendisini sevmelerini sağlamak olduğunu fark etmişti. bu nedenle moron numarası yapmaya başladı.

rock ilahı elvis presley'in kendisine ait tamtam dansını çalması, bardağı taşıran son damla olmuştu. tıpkı lucifer gibi çıkmıştı koca elvis baba. turneleri sırasında yanına yaklaşan, "ay elvis bey hayranız size ailece. ne güzel dans ediyorsunuz. nerden buluyoğğnuz bu harika dansları? resmen size sarılasım geliyor hihihi" diyen alabamalı çiftçi kızlarına, "ya abartmayın be qızlar eheh. ben hep bööle süper dans etmişimdir hayatımda. dans benim için adeta bir yaşama nedenidir" diyerek turneden turneye koşuyor, milyon dolarlar kazanıyor, akşamları malikanesinde nebraskalı fıstık kızları şlap şlap emiyordu.

bu densiz arakçılığı görünce bir karar verdi forrest. asil insandı foresst gump, yer yer karar da verirdi.

bu basit insanların dedikoduları ile uğraşmayacak, herkesin kendisini çok akıllı olarak lanse ettiği şu kahpe dünyada, hayatı boyunca bir gerizekalı gibi davranacaktı. aynı okula gittiği jenny isimli neşeli hanıma aşık olmuştu. çok güzel bir kızdı jenny. enerji doluydu. cin gibiydi üzüm gözleri. çomar dolu kasabasından bir an önce uzaklaşmak, şarkıcı olmak istiyordu. jenny'nin, normal şartlarda kendisine bakmayacağını kanısına kapıldı forrest..

içinden, "ekşi sözlük z'si gibi davranırsam, en azından kankalık ayağına hep yanında dururum. beni hayatından çıkaramaz" diye düşündü. bu nedenle bir aptal rolü yapmaya başladı.

okuklun ilk günü servise bindiğinde, ismi dorothy harris olan servis şöförü hanıma, "apla cidden bu otobüs mü? dooru söyle tren değil di mi bu? uçak mı yoksa bu bindiğim?" gibi ekşici z sorularını ard arda sordu. kahvede pinekleyen kocası yüzünden günde 3 işte çalılan cefakar bir amerikan kadını olan dorothy, "ya sittir git bineceksen gel binmeyeceksen uza. hay lanet gelesice gerizekalı beyaz amerikan veletleri" gibi atarlanmıştı atarlanmasına ama, forrest da, bu kurnaz taktiği ile, sınıfın en güzel kızı olan jenny'nin yanına oturmayı başarabilmişti.
--------
birazdan 1599. kez izleyeceğim bu nefis pazar filmi bize şunu anlatıyor: ayık olacaksınız arkadaşlar. çapkınlık, boş boş nazım hikmet şiiri okumak ve "piraye gibisin aşköm bik bik bik" demek değildir. çapkın insan bir kızdan çok hoşlanırsa eğer, icabında süzme bir moron gibi davranarak bile, o kızın kalbine girmeyi başarır. öte yandan çok sinsi erkekler vardır bu dünyada. öyle kankim-canım-bricik dostum diyen kel ibibiklere de güvenmemek gerekir. gözü sütyendedir hep onların. çünkü sütyenler cana can katar. harikadır sütyenler of allam.