din adamları gerçeği bilim adamlarından önce görmüşlerdi

uzun yıllar nasa için çalışıp gözlem yapmış, astrofiziğe dahiyane katkılarda bulunmuş amerikalı bir astrofizikçi olan robert jastrow
"aklın gücüne inanarak yaşamış bilim adamlarının hikayesinin sonu kötü bir rüya gibidir. cahillik dağını aşıp onun en yüksek tepesini fethedip de, son kayanın üzerinden baktığında, yüzyıllardan beri orada bulunan ilahiyatçılar tarafından karşılanır.”

edit: alt tarafa birisi ay'a ilk ayak basan insanın sözünü yazmış. bir astrofizikçi ile bir astronotun sözünü karşılaştırmak tıpkı bir vatman ile bir mühendisin sözünü karşılaştırmak gibi olur. tebrikler.

"the earth was blue, and there was no god. " yuri gagarin.

evet. iskenderiye kütüphanesini yaktılar. beni taşlayarak öldürdüler, onlarca sene cadı avladılar, hallac-ı mansur'u katlettiler. 57 islam ülkesinde de bilimsel tık yok nedense. gerçi geçen suudlar sinek kanadı hadisi için bilimsel makale yayınlamıştı. kafalara gel.

fizik bilmeyenlerin ateist olarak kalacağı başlığında benzer iddiayı savunan yazara karşı cevap aynıdır.
fizik ve astronomi bilimlerinde uzmanlar arasında dine inanmayanların sayısının artması üzerine 60'larda abd hükümeti nasa başta olmak üzere resmen bilimle ilgili kurumlarda din propogandası yapmış ve dine inanan bilim adamlarını desteklemiştir. #605818">#605818
robert jastrow'un dinle ilişkisi hep biraz karışık olmuştur. bir zamanlar kendini agnostik olarak niteleyen jastrow bir anda dini bulmuş ve yaratılış teorisini savunmaya başlamıştır. verdiği son röportajda ise din ve bilim ayrılmaz gediğinden vazgeçip din ve bilim alanları farklıdır demiştir.
jastrow bilimsel anlamda yaratılış teorisini ispatlamı bir bilim adamı değildir. sadece kendi kişisel inancını bilimsel görüşüne yansıtmıştır ki bir bilim adamı için bu hatadır.
din adamları gerçeği bilim adamlarından önce gördüyse yüzyıllardır niye hala kendi bokumuzda çırpınıyoruz sorusunu akla getiren başlıktır. çocuklar gibi gördüm ama söylemem tribi mi yapmaktalar?
din inancın, bilimse aklın ve kanıtların izinde gider. yaratılış teorisi adı üstünde teoridir ve ispatlanmamıştır. kalkıp kendi içinde bile çelişkili amerikalı bir bilim adamı söyledi diye bu gerçeğin görülmesi, teorinin kanıtlanması anlamına gelmez.
buradan
think tankde verdiği cevaplar buradan

hayır ilk gören yazarlar ve de yönetmenlerdir.
görmek çok kolay çünkü bu şöyledir dersin öyle olur,öyleymiş gibi yazar,öyleymiş gibi anlatırsın,öyle olur.
doğruyu soyleme zorunluluğun,kanıtlama ihtiyacın yoktur.
ama bilim öyle mi? bilim dediklerinden sorumlu,belli bir kuralı var.
saçmalamış, saçmalık.

bir gerçektir. çünkü gerçek olan dindir. din adamları din adına hizmet ediyorlarsa, elbette gerçeği bilim adamlarından önce gördüler. bilim adamları, ilim adına uğraşıp büyük hizmet vermektedirler, ama kendileri bile bunun farkında değiller.

bilimi ve bilim adamını (hemen herkesin boğuştuğu) mülkiyetçilik ile karıştıran 'sağcı' ların (hemen hemen) ortak beyanı.

her şeyi herkesten hemen sonra görebilen (ve gerçekte umursamayan) mülkiyetçiliktir.

bu tür çıkışlarda gizli misyon, din ve din adamlarının karizmasını düzeltmek değil bilimin ve bilim insanlarının karizmasını dağıtmaktır. (eşe dosta değil tabi)

nedense hep bilim keşfettikten sonra din adamlarının zaten bildiği açığa çıkıyor.

tarihte hep bilimin söylediklerini ilk etapta reddetmişler ama zamanla kendi inançları yanında bilimin su götürmez bir gerçek olduğunu farkedip kendilerine mal etmişler bu keşifleri.
geçmişte de vardı bugün de var yarın da olacak bunun örnekleri. mesela bugün dindar insanların reddetmekte ısrarcılığın popüler olduğu gerçek evrim ama yavaştan "mikroevrimi kabul ediyorum", "kutsal kitaplarda evrim zaten vardı" gibi zırvalıklara başlayanlar var eminim yarın öbür gün bunu da kendilerine mal ederler.

ve sen de buna inandın...

evrenin genişlemesi, insanın doğum süreci bunun doğruluğunu kanıtlayanlardandır. bunlar 1400 yıl önce söylenmiş ve nasıl işlediği şimdilerde kanıtlanmıştır. buna benzer birsürü örnek de vardır.

bunları bilimsel olarak kanıtlamakla kuranı haklı çıkartan kişi ister müslüman ister ateist olsun sonuçta kuranı haklı çıkartır.

müslümanları bilimden uzak olarak resmedenin tarihi bilgisi yerlerde denebilir.

gerçek ne ? kimin gerçeğini ?
gerçekleri görmek ne kazandırır ?
ben bir gerçek biliyorum, kafamızı yukarı kaldırdığımızda gördüğümüz şey, acımasız bir gerçek.

din adamları demeyelim de kuran diyelim. örnek vereceksek zariyat suresinde geçen göğün genişlemesi meselesi. "musiun" kelimesi genişletici manasındadır. "göğü biz kurduk onun genişleticisi de biziz."

hubble teleskopu icat edilmeden ve evrenin genişlediği daha bilinmeden önce bu ayeti bu şekilde yani doğru şekilde tefsir edenler vardı. (bkz: zemahşeri tefsiri)

lakin gök genişler mi canım, bu kelime başka anlamda kullanılmıştır diyen işgüzarlarda. evet.