dindar insanların daha mutlu olması

geçenlerde aklıma gelen ve pew araştırma merkezi'nin anketine göre sorumun cevabına ulaştığım başlık.

amerika birleşik devletleri'nden ve iki düzineden fazla ülkenin katılımcılarıyla ele alınan 2019 yılına ait rapor.

katılımcılar üç kategoriye ayrılmış: kendini bir dinle özdeşleştiren ve en az ayda bir ibadethaneye giden (aktif dindar), kendilerini bir din ile özdeşleştiren ancak daha az sıklıkla ibadethaneye giden (aktif olmayan dindar) ve herhangi bir dinle özdeşleşmeyen veya bağlantısı olmayanlar (dindar olmayanlar).

aktif dindarların diğerlerine göre kendilerini daha mutlu tanımlamaktadır. abd'de aktif dindarların %36'sı kendilerini 'çok mutlu' olarak tanımlarken, bu oran aktif olmayan dindarların %25'i ve dindar olmayanların %25'idir. mutluluk uçurumları japonya, avustralya ve almanya'da da mevcut.




26 ülke içinde aktif dindarların sağlık durumunun herkesten daha iyi olduğunu söyleyen katılımcıların bulunduğu üç ülke var: abd, tayvan ve meksika. aktif dindarlar ayrıca daha spesifik iki ölçüme göre daha sağlıklı görünmüyor: obezite ve egzersiz sıklığı.

kendilerini sağlıklı görüyorlar, ama kazın ayağı öyle değil. aktif dindarlar diğer iki kategoriden daha sağlıklı değil.

aktif dindarların sigara ve alkol içme olasılığı diğerlerine göre daha düşük çıkmış. bunu dinin alkol ve sigarayı yasaklamasına bağlamışlar, fakat net bir bilgi olmadığının da altını çiziyorlar. yapılan araştırmada 19 ülkenin 11'inde, en az ayda bir ayinlere katılan kişilerin haftada birkaç kez içme olasılığı, nüfusun geri kalanına göre daha düşük çıkmış.

ankete katılan 26 ülkeden 8'i ayda en az bir kez dini törenlere katılan kişilerin, hayır kurumları vb. diğer (din dışı) organizasyon türlerine katılma olasılıkları dindar olmayanlara göre daha yüksek.
diğer 12 ülkede aktif dindarların, dindar olmayan gruplara katılma olasılığı, aktif olmayan dindarlara göre daha fazla çıkmış. abd'de aktif dindarların %58'i, dindar olmayan en az bir gönüllü kuruluşta yer alırken, bu oran aktif olmayan dindarların yalnızca %51'i ve dindar olmayanların %39'u sonucunu elde ediyorlar.



aktif dindarların oy kullanma olasılığı diğerlerine göre daha fazla çıkmış. ispanya'da aktif dindarların %83'ü, aktif olmayanların %62'si ve dindar olmayanların %53'ü ulusal seçimlerde her zaman oy kullandıklarını bildirmiş. abd'de bu rakam, aktif dindarların %69'u her zaman oy kullandığını söylerken, aktif olmayanların %59'u ve dindar olmayanların %48'i ediyor.

kısacası ankete katılan aktif dindarlar, aktif olmayan ve dindar olmayanlara göre kendilerini daha mutlu görüyor, , fakat daha sağlıklı çıktıklarını gösteren bir veri yok. organizasyon ve seçimlerde diğer iki kategoriye göre daha aktifler.

kaynak

(bkz: pew research center)

biat kültüründen kaynaklıdır., bilimselliği dışlayan daha çok dinsel, geleneksel eğitime ağırlık veren bir ortam yaratır bu kültür.sorgulayıcı, analitik düşünce sistemi olmayan insanlar kendilerini mutlu zannederler.

takva filmini izlememiş yazar fikri olabilir.

çünkü din, manevi bir uyuşturucudur ve insanı gerçek hayattan uzaklaştırır..

semavi dinler ; insanlara ümit pompalar.
ümidi olan insanlar, daha güçlü ve mutlu olurlar.

ümidin bittiği yerde, yaşama isteği biter.
mutluluk biter.

bir film hakkında görüşlerimi belirttiğim yazimda bu konuyla ilgili uzunca konuşmuştum. (gbkz: #2592722 dindar insanların daha mutlu olmasını ben yanıt bulmalarına bağlıyorum, dolayısıyla şu soruyu sormanız muhtemel: -bulduğu yanıt dini bir inanç olmayan insanlar mutsuz mudur ? veya neden daha mutlu değildir ? ben bunun sebebini dindar insanlarin, inançları için ibadet, dua, oruç vb. işlerde bulunmasında buluyorum. yaptıkları işleri, gönülden inandıkları tanrı rızası için yaptıkları için mutlu hissediyor ama dini inanca sahip olmadan yanıt bulanlar ise dindarların ibadetlerinden aldıkları mutluluğu, hazzı alamıyor dolayısıyla onlar kadar mutlu olamıyorlar.

ya da zaten mutlu oldukları için dindar olmaları.. -yeni nick ile tersten bakış adlı programdan..

bence uğraştıkları bir şeyler var. ilah inancı inanılmaz güven veriyor. tek olmadığını bilmek her zaman insanoğlunun yararına olmjuştur.

din ile alakası yoktur. kişinin salak olmasından dolayı mutlu. zamanında bir kaç tane çakal insanları trolleyip peşinden sürükledi. hala da durum aynı. din salakların işidir. tek gerçek bilimdir.

polar ailesi bu dindar kesime dahilmi onlarda .ikin ci yazarin dediği gibi ümit pompaliyor.

rabbini bilen kendini bilir. kendini bilen de nasıl mutlu olacağını bilir.

allahı çok seviyor, gelecek her şeyin bir sebebi olduğunu ve geçeceğini biliyorum. bu dünyada alınamayan bir hak kalmayacak, kalsa dâhi ahirete taşacak. gönlüm rahat.

o ki inşirah ile kalbe huzur veren, fetih ile kolaylık veren, duha ile sakinleştiren, yusuf ile sabır veren, vakıa ile bereket veren bir rabbim var...

namaz vakitlerine uyma ile bile hayatı, günlük hayatı düzenleyen bir dine inanıyorum yahu. ahlâkını güzelleştiren bir din... seni her açıdan koruyan, kendini korumaya iten bir din...

bereketiyle, büyüklüğüyle, tevazusuyla, hoşgörüsüyle, sabır vericiliğiyle, gönül rahatlatıcılığıyla, tevekkülüyle; ilme, bilmeye itmesiyle... her şeyiyle bu din beni mutlu ediyor, dayanak noktası sağlıyor. ona inandıkça, ibadetini ettikçe mutlu oluyorum. zirâ mantığıma oturtarak benimsediğim şeyler olduklarından mütevellit "kural" gibi gelmiyorlar.