dine inanıp oğuz kağan destanını saçma bulmak

karıncaların konuştuğuna, kızıldeniz'in ikiye ayrıldığına, dünyadaki tüm hayvan türlerinden birer çiftin aynı gemiye bindirildiğine, isa'nın babasız doğduğuna ve ölüleri dirilttiğine, ay'ın yarıldığına vb. birçok şeye inanıp sonra da oğuz kağan destanı ile dalga geçmektir.

efendim bide bunun tam tersi vardır, destana inanıpta dini saçama bulmak.

halbuki bu yahudisevici araptaparlar, kendi dinlerindeki anlatılan tonlarca efsanenin yahudilerin milli destanları olduğunu bilmezler ya da bu acı gerçekler, işlerine gelmediği için görmezden gelirler. tevrat, incil ve kur'an'da anlatılanların hepsi yahudi masallarıdır, eskilerin masalları yani.
siz hiç bir arab'ın ve yahudi'nin oğuz kağan, ergenekon, türeyiş gibi türk destanlarına sahip çıktığını ya da ötüken şehrini kutsadığını gördünüz mü? hayır, göremezsiniz. bizim ümmetçi mevali avellere noluyor da aslen yahudi-arap şehri olan kudüs'e(jerusalem) "filistiiiinnnn" diye böğürüp sahip çıkıyorlar?
bir yahudi için kudüs, bir arap için mekke neyse aynı şekilde bir türk için ötüken de odur. dünyanın neresine gidersen git, o şehir yine senin kalbinin en derin köşesinde kalacaktır.
özetle, oğuz kağan destanı semavi dinlerin saçmalıklarından milyon kat daha iyidir ve üstündür. oğuz kağan destanı'da hiç değilse karısını kızkardeşi olarak tanıtıp başka bir ülkenin hükümdarını dolandıran ibrahim, başbakan olarak atandığı mısır ülkesinin hazinesini ahlaksızca soyan karaborsacı yusuf, emrindeki askerinin karısına sarkan davud, kızlarıyla yatan lut, evlatlığının karısını ve diğer yetim çocukları kendisine eş olarak alan muhammed gibi ahlaksız ve pislik tipler yok.

tengri , erlik handan bıntın etsin..

dini kitaplarda yazan her sey destanlardan, mitlerden alinma zaten. mesela hristiyanlik misir mitinden, nuh tufani da gilgamis destanindan alinmistir.