dünya daha yeni yeni ısınıp, o malum meteorla tanışılmadığı dönemlerde dinozor yuvasında bir yumurta kırılmış. dinozor yuvasının nerde olduğunu bilmek imkansız tabi. belki büyük bir ağacın kavuğu ya da mağaranın içidir kim bilir. dinozorlar hakkında fikrim çok fazla yok. belki karetta karettalar gibi toprağa gömüyorlardır yumurtalarını. neyse biz klasik anne karakteri oluşturup, yumurtasından yeni çıkan yavru dinozora geçelim.

yumurta kırılıpta içinden sağlıklı yavru çıkınca her anne gibi, anne dinozorda çok sevinmiş. avladığı diğer dinozorların etlerini çocuğuna yedirir, diğer yırtıcı hayvanlardan onu var gücüyle korurmuş. çok iyi bir bir evlat yetiştirip dünyadan göçüp gittiğinde o yavru dinozor çoktan büyümüş, yırtıcı, çenesi tonlarca güç basan bir dinozora dönüşmüş.

geceleri uyur, sabahları ilk iş güneşin altında yatıp uzanırmış. keyfine düşkün ama bi o kadarda çalışkanmış. dinozora çalışkanmış demek saçma oldu. av yakalamada çok iyiymiş diyelim. her 10 avından 8'ni yakalarmış mesela. bu başarısı vücuduna protein, kaslarına güç verdiği için gittikçe daha başarılı bir dinozor oluvermiş. tabi bu durum diğer dinozor kızların gözünden kaçmamış. bu dinozor benim çocuklarıma bakar, iyi babalık yapar demişler. hatta bir rivayete göre bu dinozor eşine hiç çiftleşme dansı bile yapmamış. kız istemiş oğlanda kabul etmiş bu evliliği. zaten pek çapkın bir dinozorda değilmiş. kızlar onunla konuşmak istediğinde utanır sıkılır, büyük yaprakların arkasına saklanmaya çalışırmış.

kısa sürede çocukları olmuş. anne dinozor yumurtalarına gözü gibi bakarken, bizim (artık ona baba dinozor dememiz gerekecek) baba dinozor avlanıp anne dinozorla yemeğini paylaşırmış.

neyse yine bir gün avlanırken, ayağı kayıp çok derin bir nehire düşmüş. su, baba dinozoru çok uzak yerlere şimdilerde ortadoğu denen bir yere götürmüş. baba dinozor yorgun, bitap bir halde kendini kıyıya attığında ayağının kırıldığını farketmiş. 1 adım bile ilerleyemeden oracıkta kalakalmış. öleceğini anladığında ise aklında sadece avlanmaya gittiği o yeşillik alan varmış.

baba dinozorun cesedini diğer dinozorlar yemiş bitirmiş. kalan kemikler toprağa karışıp, toprağın derinliklerine kadar inmiş. tabi kimya bilgimizin tam yeterli olmaması ve oluşan kimyasal reaksiyonları anlatmanın sıkıcı olacağını düşünürek kısa keselim. dinozor siyah, akışkan adına petrol dedikleri bir sıvıya dönüşmüş.

bu süre zarfında meteor dünyaya çarpmış, dünya yeniden soğuyup ısınmış. bir petrol sondaj makinesi tam bu bizim baba dinozorun öldüğü yere kurulmuş. petrol dışarı çıkarılmış ve büyük varillere konulmuş. o varilleri birileri alıp kendi ülkesine götürmüş. petrol varilini satan esmer adam, o parayla bir gün parası değersizleşen, enflasyonu yüksek bir ülkeye gitmiş. ülke kafalarımızda iyice canlansın diye 3 tarafı denizlerle çevrili diye ekleyelim.

neyse o esmer adam o ülkenin en güzel yerlerindeki, en güzel otellerde kalıp, en güzel kızlarıyla takılmış. gezmiş dolaşmış. bir gün bir kafede hesap öderken bizim baba dinozorun ürettiği o petrolden kazandığı parayla hesabı ödemiş. baba dinozor evlatlarına babalık edememiş belki ama bir esmer adamı baya bi zengin etmiş.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"dinozorların petrole dönüşmesi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim