1991 çıkış tarihli ilk kesmeşeker albümü.

albüm boyunca hiç kesilmeyen dip gürültü, şarkı arasında giren çay karşıtırma sesi, şarkıların geneline hakim olan hafif çiseleyen yağmur duygusu, cenk taner'in gençliğinden köklenen mütevazi vokalleri, rock müziğin en damar haline ait karakteristik gitar riffleri ve ilkel prodüksiyonu ile kadıköy sound'u denen ekolün yapıtaşı olmuş bir albümdür. 80'lerin 90'lara evrilmekte olduğunu da bir yandan hissettirmektedir.

albümdeki şarkılar sırayla:

1-istanbul istanbul
2-tek sorumlu
3-hamdık, piştik, olduk
4-s.o.s.
5-malum zaman teknoloji
6-olağan durumlar
7-güney afrika'da
8-senin için
9-ben bir yolcuyum
10-dipten ve derinden

şeklindedir. şahsi favorilerim s.o.s. ve senin için.

şahsi demişken...

küçük bir taşra şehrinde, okul yolunda bizi haraca kesen başıboş hindiler, tavuklar, köpekler arasından okula varıp, bahar sonunda okula dalan kertenkeleleri, sağda solda kafa gösterip saklanan köstebekleri seyrederek büyüdüm.

yıllar sonra ankara'ya gelene kadar, kışa çalan bir sonbahar gününde, serin ve seyrek yağışın suladığı gri duvar ve kaldırımlar arasında, kurtarılacak dünyaya dair kehanetleri, katran gibi deme doymuş çaylarla boğmak ve iki güç kafadarla kabuğuma çekilmek için şehri adımlamadan evvel, kesmeşeker'in o eski albümlerindeki havayı ve ruhu da zaten yakalayamazdım muhtemelen.

fakat yine de, şehre, şehrin içinde suda çözünen tuz gibi eriyip gitmiş dilencilere, aşıklara, aklı ve kalbi bir atan asi gençlere, düşmüşlere, şüphe edenlere, içi yananlara seslenen dipten ve derinden albümünü dinlediğimde, ben kendi çocukluğuma gidiyorum. televizyonda erdal inönü, turgut özal, korhan abay, halit kıvanç gibi insanların olduğu, şimdinin şöhretlerinin o dönem eli cebinde yol aradıkları ve belki de varolmadıkları bir zamanın, küçücük şehrimdeki boş arsaları zapteden yabani burçaklardan perdeleri aşıp da hayatımızın merkezine oturamadığı hayal dünyama dönüyorum.

böyle uzun uzun süsleye süsleye anlatışıma bakmayın. o yıllar benim unuttuğum, yitirdiğim, özlediğim yıllar.

bana hediye gelen bir cep radyosunu, karanlıktan korktuğum için kendime yastık arkadaşı edindiğim dönemlerde, bize ayrılan pilin sonlarına gelirken müziğin altına serilen dip gürültüsü, yıllar sonra eşim yanımda uzanırken ve ben ona albümdeki "senin için" adlı şarkıyı dinletirken yine karşıma çıkıyor. kendime şaşırıyorum. 20'lerin sonları 30'ların başlarında, böyle nostaljiye gömülen, gençliğinin çıkmaz sokaklara mahkum heveslerine sıkı sıkı sarılan insanlarla dalga geçerdim, fakat şimdi ben çoktan unuttuğum o günlere ait, o günlerde varlığından bihaber olduğum bu albüme niyeyse sıkı sıkı tutunuyorum.

belki bu cumartesi yine hafifçe damlalar düşerken, gri bir yerlerde, gri bir cesaret toplayıp yürüyüşe çıkarım. önümde sonunu umursamadığım, keyfi adım saydığım bir yol uzanırken, arka planda "dipten ve derinden" çalıyor olur.
devamını gör...
kesmeşeker albümü
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"dipten ve derinden" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim