deoksiribonükleik asit.
devamını gör...
genetik şifreyi içeren.
devamını gör...
dna ilk olarak 1869 yılında friedrich miescher tarafından keşfedilmiştir fakat uzun yıllar işlevi çözülememiştir.

dna'nın yapısının keşfi önemlidir, james watson ve francis crick, 1953 yılında dna’nın ikili sarmal yapısını ortaya çıkararak nobel ödülü'ne layık görülmüştür fakat bu başarıya ulaşırken bazı etik olmayan davranışlar içerisine girmişlerdir.

öncelikle, dna'nın kraliçesi/ dna'nın gizli kahramanı olarak adlandırılan genç bilim insanı rosalind franklin, x ışını kırınımını kullanarak dna'yı fotoğraflamış ve devrim niteliğinde bir işe imza atmıştır. meslektaşı maurice wilkins, dna'nın yapısını gösteren 51 numaralı fotoğrafı franklin’in bilgisi olmadan james watson ve francis crick’e göstermiştir ve bu fotoğraf sayesinde ikili, dna'nın gerçek yapısını çözebilmiştir.

ne yazık ki hayat adil olmuyor ve her zaman hak edene, hak ettiği değeri vermiyor. franklin'in fotoğrafı çok önemli bir role sahip olsa da, ödül watson ve crick'e veriliyor ve zaten ödül verilmeden önce franklin hayatını kaybediyor. eğer hayatını kaybetmeseydi nobel ödülü alır mıydı diye akıllarda soru işareti kalmasın çünkü hem o dönemde kadın bilim insanları fazla ön plana çıkartılmıyordu hem de bu ikili, çalışmalarına öncülük eden kişi olarak franklin'den öte kendilerine fotoğrafı gösteren maurice wilkins'in adını anmışlardı.
devamını gör...
kendrick lamar'ın arabada kopmalik şarkısı.
devamını gör...
nükleotid olarak nitelenen, adenin, timin, guanin ve sitozin isimli dört birimden oluşan, işlevleri ise üzerlerine kaydedilmiş canlı organizmaların şifrelerini taşımak olan yapıtaşı.
devamını gör...
alfa romeo’nun otomobilin dna’sına atfen otomobillerinde kullandığı üçlü sürüş modlarının kısaltması.
d, dynamic; n, natural, a ise all wheather anlamına gelmektedir. seçilen sürüş moduna göre otomobilin esp gibi elektronik sistem, gaz ve direksiyon tepkisi, vites değişim devir aralıkları değişmektedir. gulia modeliyle birlikte bu modlara dördüncü olarak race modu eklenmiştir.
devamını gör...
ilk ya da ilksel hafıza tanımıyla beni benden almıştır.
devamını gör...
spiral şeklinde dönerek uzayan bir merdiven ya da fermuara benzeyen , bedenimizde yaşayan her hücrenin çekirdeğinde bulunan deoksiribonükleik asit.
dr. joe dıspenza 'nın tanımıyla;

dna'yı bedeninizdeki bir hücrenin çekirdeğinden alır onu uçtan uca uzunlamasına yatırırsanız, yaklaşık olarak 1,8 m. uzunluğundadır. bütün bedeninizdeki tüm dna'ları alıp onları uçtan uça sererseniz de güneşe kadar 150 defa gider gelir. fakat gezegendeki yedi milyar insanın dna'larını alıp onları bir arada şöyle elinizde sıkarsanız da, bir pirinç tanesi kadar yer kaplar.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
dna lar genleri oluşturan uzun yapılar ve kim olduğumuza ne olduğumuza dair ham olan tüm bilgilere ve bedenin yaşlanma sürecini etkileyecek komutlara sahip birimlerdir. dolayısıyla dna daki hatalı yerleşim ve eşleşmeler genlerde değişikliklere sebep olmaktadır. bazı rahatsızlıkların dna ve gen kalıtımlarıyla bir sonraki nesile aktarıldığı yada yaşanılan sürede yapıların değişerek vücut yapısında deformasyona ,hastalıklara sebep olduğu bilinmekte .daha doğrusu düşünülmektedir.
dr. joe dıspenza 'nın bir araştırmasında;
başlarında harvard psikologu olan ph. d. ellen langer 'ın olduğu 70/80 yaşlarında olan 8 kişilik gruplarla 5 er günlük yapılan bir deney sonrasında ilk gruptaki kişilerin plasebo etkisiyle kişilerin bedenlerinde ki yaşlılığa bağlı deformasyonların ,hastalıkların düzeldiği gözlendiğini langer şöyle rapor ediyordu;

"araştırmanın sonunda, bu adamlarla futbol oynuyordum —elle oynuyorduk, ama yine
de hala futboldu— bazıları bastonlarını bir kenara bıraktılar. araştırmacılar boyda, ağırlıkta ve yürüyüşte gelişmeler bulguladılar. duruş şekilleri değişmiş olduğundan boylan uzamıştı ve eklemleri daha esnek hale gelmeye başlamış, artritleri azaldıkça parmaklan uzamıştı. görüşleri ve duyuşları daha iyi hale gelmişti. elleriyle kavrama güçleri artmıştı. hafızaları keskinleşmiş ve zihinsel kavrama testlerinde daha başarılı sonuçlar elde etmişlerdi

bu deneyler ve dr. joe dıspenza'nın araştırmaları ileri bir zamanda dna ve genlerin plasebo etkisiyle düzeltilebileceğine ışık tutarak daha sağlıklı ve genç görünümlü nesiller oluşturabilir mi? bir kod deposu olan dna da kodlarda değişiklik yapmak mümkün mü?
kısacası üzgün hissettiğimizde vücudumuzda kimyasallar üretip hasta olabiliyorsak iyi ve olması gerekeni düşünüp beynimizi ve düşüncemizi yönlendirerek dna ve genlerimizin daha iyi bir hale getirebiliriz.
devamını gör...
deoksiribonükleik asitin kısaltılmış hali.
inanılmaz bir paketçiktir. yani genetik şifremizdeki herhangi bir organik baz çifti farklı olsaydı belki bir kertenkele olabilirdik.
seni sen yapan her şeydir dna.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"dna" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim