doğa farkındalığını nasıl oluştururuz sorunsalı

her ay giysi almayarak, plastik şişe ve plastik madde kullanımını en aza indirgeyerek, ağaç dikerek, piknik yaptıktan sonra çöplerimizi çok matah bir şeymiş gibi doğaya bırakırsak'' dünyanın sonu geldi'' demeye hakkımız yoktur.
epsilondelta ukdesi.

insanları beton ormanlarından, gerçek ağaçtan oluşan ormanlara götürüp eğriyi doğruyu anlatarak elbette.

doğada bol bol sevişerek oluşturabiliriz. sonuçta kimse pis, kirli, hijyenik olmayan bir ortamda sevişmek istemez.

ben bu şekilde geri dönüşümler yapıp sevdiklerime hediye ediyorum ve birçok kişiden bizde böyle yapalım cümlesini duyuyorum

bu devrin türkiye'sinde zor olan eylem. avrupa'da yaşamıyoruz maalesef, insanlar aç ve bir sonraki gün ne yiyeceğini, ayçiçek yağına, petrole, evine ne kadar zam geleceğini fiyat artışlarını düşünmek zorunda. burada doğa önemli değil demiyorum. şu anki toplumda doğa konusu en son sorundur.

hadi sözlükte yazanların çoğu açlıkla sınanmıyor diye kabul edelim. açlıkla sınanan insanın oturup sağa sola yorum yapmasını mantıklı bulmuyorum şahsen. siz ne yapabilirsiniz geri dönüştürülebilir ürünleri ayırın, arabanız varsa gerekli olmadıkça kullanmayın, toplu taşımaya yönelin. en basit bunları yapmak bile geleceğe ufak bir fayda sağlar.

farklı farkındalık önceliklerine sahip olması için herşeyden önce bir bireyin gelir güvencesine sahip olması gerekir.

doğada küresel ısınma olarak bilinen sera etkisinin yüzde üçlük kısmını sadece büyükbaş hayvanların osuruğunun neden olduğunu insanlara öğreterek ve birlik olup osuruğa tepki göstererek oluşturabiliriz. şimdi şakayı bir kenara bırakalım.
burada verilen bilgi (sera etkisi ve osuruk ilişkisi) youtube'da bir belgeselden öğrenilmiştir.

şunu da söylemek isterim ki; doğa farkındalığı oluşturmanın ve doğaya verilen zararın önüne geçilmesi için en önemli unsur vegan veya vejetaryen olmaktır. dünyada sadece bir günde tüketilen et miktarını gözünüzün önüne getirin ve bu eti yenilen hayvanların tükettiği otlak alanların ne boyutlarda olduğunu. hayvancılık sektörü çok büyük olduğundan ve bu sektörü kaybetmek istemedikleri için olayın bu yönünü medyada pek göremeyiz. öyle parfüm sıkmıyorum ozon tabakasını deliyormuş davranışı olayın çok çok ufak bir kısmı. vegan / vejetaryen olmak ya da et tüketimini minimuma indirmek tek çaredir ve bu konuda toplum bilgilendirilmelidir.

öncelikle toplumumuzu eğiterek bilinçlendirerek yapabiliriz bunu.

topraktan gelen geri toprağa gider. geldiğiniz yeri temiz tutun ki gideceğiniz yerde temiz olsun.

her saniye insanların kafasına "ağacı sev doğayı koru" yazan pankartlar ve tweetler atarsak ancak duyarsızlaşmanın maksimum halini görebiliriz. yapmamız gereken erken yaşta bilinçlendirme. zaten midesini çıkarıp ağacın dibi tüküren 55 yaşındaki mehmet abiye sera etkisini anlatma ihtimalin yok.

karşısında durduklarımız doğa aleyhine eylemlerde bulunduğunda derdimiz ağaçmış, doğaymış gibi yapıp,

bizden olanlar zeytinlikleri kesip avm yaptığında, bizden bizkaç partili bir olup zeytinlik kesip üstüne yazlık yaptığında, zeytinlik kesip arsa statüsünde sattığında susarak, ikiyüzlü modunu tekrar tekrar açarak.

sonra mesela bol bol tweet atmak da önemli.

öyle işte.