doğru kişiyi bulamayacağını anladığın an

bir şeyler yaşanmıştır, yaşanmaması gereken. zaman geçip gitmiştir, şimdi vakit çok erken.

her sevilen, olması istenen kişi doğru kişi değildir.

onun seni bulacağı inancına sahip olma..

dogru kisi bulunmaz, karsina cikar. yani onu sokak sokak, dukkan dukkan arayarak bulamazsin. sen hayatini akisinda yasarsin, bir gun bir bakarsin markette sira beklerken, ofiste karsi masada, otobuste yaninda, asansorde son anda yetiserek, bir barda ickini yudumlarken goz goze gelerek, is gorusmesinde vs karsina cikar ve dogru kisi lafi aslinda cok gorecelidir. kimse tek boyutlu bir dogru degildir. 4 boyutlu yasantimizda insanlarinda 4 boyutu vardir. biz onu gordugumuz tek boyutuyla dogru veya yanlış nitelendiririz ama tek boyut karar vermede yaniltici olur. onemli olan 3 boyutu ele alarak ortalamaya bakmak ve zamani hesaba katarak gecmis ve gelecegini goz onunde bulundurmaktir. buda o kisiyle karsilasmanin aslinda sadece bir baslangic oldugu anlamina gelir. o kisiyi birde zaman icinde tanimak gerekir. gecmisi hakkinda bilgi sahibi olmak ve gelecek planlarini bilmek. bunlar kisiyi yargilamak icin ogrenilmez, tam tersine onu yargilamamak icin, yani sana gore yanlis görünen yonleriyle karsilastiginda, onun sana yanlis gelen hareketlerinin aslinda gecmisinden yada geleceginden oturu oldugunu bilerek objektif yaklasman icindir.

doğru kişi var mıdır sorusunu akla getirir.

'ne doğru kişisi yaa yok öyle bişey kandırmayın kendinizi.' dediğim sorunsalımsı.