ilkokul yıllarından beri içimde kalan ve bana dert olan durumdur.

ben çocukken çok zeki idim. zekam zaman içinde azaldıkça azaldı. şu an için sanırım forrest gump ile aynı seviyedeyim. çok zeki ve aşırı rekabetçi bir çocuk olduğum için de okula başlamadan çok önce okuma yazmayı öğrendim. sınıftaki elma ağacının en üstündeki kırmızı elmada benim adım yazıyordu. ve sınıf arkadaşlarım okumayı yazmayı öğrenene kadar da o ağaçtaki tek elma bendim.

sınıf arkadaşlarımla özel bir bağım hiç olmadı. sadece züleyha ile. o da tek bir olay esnasında. bir gün öğretmenimiz bir şiir okuma yarışması yapacağını ve şiiri en iyi okuyanın şehirdeki törende bu şiiri herkese okuyacağını söyledi. yarışma başladığında karadeniz ağzı çok baskın olan arkadaşlarım patlayan c harfleri yüzünden hemen elendi zaten. geriye züleyha ile ben kaldım ve öğretmenimiz şiiri sınıf önünde bir kez daha okumamızı ve sınıf arkadaşlarımızın oyları ile kazananı belirleyeceğimizi söyledi.

okuduk. züleyha şiiri harika okudu. benim ses tonum şimdiki gibi muhteşem olmadığı ve şiir okumayı beceremediğim için züleyha’nın şiiri benimkinden kat kat güzeldi. şiirler bitti, öğretmen oylama yaptı ve yarışmayı oybirliği ile ben kazandım. çünkü züleyhanın yüzünde pepeçura renginde çok büyük bir doğum lekesi vardı. sınıfta hep yalnız olurdu.

ben de çok güzel bir tip değildim. yusyuvarlak kafam, kepçe kulaklarım ve çekik gözlerimle sanki beni tim burton düşlemiş gibiydim. ayrıca ben de züleyha kadar olmasa da yalnızdım sınıfta. arkadaşlarım eğik çizgi yapar ya da okuma fişlerini yazarken ben sınıftaki masa şeklinde olan kum havuzunda oynamaya giderdim. oyun dediğim da işaret parmağımla ileride sahip olacağım dev libidomun işareti olduğunu düşündüğüm bir şekilde işaret parmağımla kumda küçük çukurlar açmaktı.

ama yarışmayı kazanmıştım çünkü züleyhanın yüzünde doğum lekesi vardı. yarışmadan sonra öğretmen mecburen beni birinci yaptı ama gözlerinde bir hayal kırıklığı vardı. gördüm bunu. öğretmenime züleyhanın birinci olması gerektiğini söyledim. çok sevindi öğretmenim. çünkü o da benim okumamı istemiyordu belli ki. artık ne kadar kötü okuduysam şiiri.

şöyle bir orta yol bulundu. ben pazartesi sabahı şiiri okulun önünde okuyacaktım. züleyha ise ilde yapılacak törende. züleyha çok mutluydu. öğretmenim çok mutluydu. sınıf arkadaşlarım olayı çoktan unutmuştu. bense ne halt edeceğimi bilmiyordum.

şiiri okulun önünde okudum. züleyha da törende okumuş. ama benim içimde kalan şey bir doğum lekesinin insanların beğenilerini ne kadar önyargılı bir şekilde etkilediği ve kum havuzunun benim cinsel gelişimime katkıları oldu.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"doğum lekesinin şiire etkisi ve kum havuzu" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim