"bardağa bile anlatasım var." diyor didem madak. sanırım ben de biraz öyle hissediyorum. yaşadıklarım anlatılacak hikâyelermiş gibi geliyor. ve de anlatırken daha da keyifli hale geliyor. azıcık psikoloji ya da nöroloji bilgim ile şöyle bir açıklama yapabilirim. muhtemelen anın içindeki stresi ve de negatif duyguları unutmamızdan kaynaklı bir durum olabilir bu. bence oldu. ya sizce? posttruth çağında yaşıyoruz, bence gerçeklerin kıyısında olmaya alışkınız. yani kabul edilesi olmalı. evet, bayım; elbette hanımefendi başlayalım mı?
bugün bay b ile ilk yolculuğumuz için düştük yollara. ve yeni bir şey keşfettim onun hakkında. araç kullanırken konuşmaktan pek de hoşlanmıyormuş, dikkati dağılıyormuş. bu bir şikayet mi, hayır hiç de değil. hatta cümleyi şöyle kurabilirim. "oleyyyy, bay b araç kullanırken konuşmaktan pek hoşlanmıyormuş!" benim gevezelik zamanım başlasın o halde. *
yok yok öyle olmadı pek. biraz müzik dinlediğim ve okuduğum - n. g. kabal beni çok şaşırttın bence okuduğum en iyi türk fantastik roman-, birlikte notos dosyaları ve de didem madak - evet, girizgahtaki alıntının ve bu yazıyı yazmamın nedenidir kendisi- dinlediğimiz bir yolculuk oldu ve de devam ediyor. her neyse verdiğimiz molalardan birinde baktım ki b biri ile konuşuyor. kart falan gösteriyor adam. geri döndüm. ne olduğunu sordum. araçtaki şahıs yenge diyerek başladı söze. thy'de çalışıyormuş ve de elinde nakte çevirmek istediği parfüm ve de airpods varmış. bize ım numarasından orijinalliğini falan sorgulattı. paketler, alarmlar her şey çok gerçekçi. eleman da tatlı dilli ve halk ağızlı. dedi hepsi 3000. eğer ben bunları elden çıkarmazsam gidince el koyacaklar. parfümlerin yaklaşık 400 € kadar bir değeri var. eleman tatlı dilli. abla airpodsu satsan bile parfümler kar kalacak, diyor. bakın hedef değişti biraz önce yengeydim, sonra abla oldum. çünkü bu hikayenin zayıf halkası benim. nedensiz yükseldim parfümlere. airpodsu satıyor ama ben eşantiyondan etkileniyorum. evet, evet yaptım. aldık. bazen basiretim mi bağlanıyor yoksa hâlâ kötü insanlar gibi düşünmediğimden kandırılıyor muyum emin değilim. parfümleri açtım good girl, armoni, boss, dior anlıyor musunuz? testimi yaptım. birer fıs. üç saat geçti. hâlâ mis gibi. bence gerçek. inanınca gerçek oluyor.
bir teknoloji markette çalışan arkadaşımı aradım. hikâyenin daha başında lütfen yapmamış ol, dedi. yaptım bile dedim. * ım sorguladı o da, hâlâ gerçek olmadığını düşünüyorum dedi.
ses falan okey, emin değilim. daha önce airpods kullanmadım * ama parfümleri tanıyorum. gerçek mi bilmiyorum ama kalıcı ve güzel. belki dolandırıldım ama güzel kokulusundan.
devamını gör...
(bkz: insaf be ablacım insan okuyacak bunu)
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"dolandırılmanın güzel kokusu" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim