dolanıklık

kuantum fiziğine dair mühim bir olgu iken benim kendisinden anladığım saçlarımı kısa kestirmemden önceki ''dolanık'' dönemdir.

ağır, ince telli, hiç bir bakımdan düz olmayan, rapunzel mod, kilolarca saçın birbirine dolandığını bir hayal edin. ettiniz mi? bir de elinde koyun kırpma makası büyüklüğünde bir makasla tüm o saçlardan kurtulup özgürlüğünü ilan eden beni hayal edin. 3-4 senedir adam gibi uzamayan, uzamaya yakın iken ''dolanıklık travması'' endişesine kapılıp tekrar tekrar kestirmektir saçları...

hafifim, hafifsin, hafif.

şimdi fizikçiler düşünsün.

malum kediyi akla getiren başlıktır.
einstein' e kabus yaşatan, klasik fiziği de ilgilendiren ama quantum dünyasında bomba etkisi yaşatan, einstein'i yenebilen tek fizikçi niels bohr'a ve schrödinger'in kedisine bakalım.
buyrunuz...

quantum dolanıklığı

"karışık, karışmış" anlamında kullanılıyorsa yanlış kullanılan kelime. doğrusu dolaşıklıktır. tdk'nin sitesinden teyit edilebilir.

bilimsel olanı için (bkz: kuantum dolanıklık)

kümülatif dolanmışlık hali.
bir noktayla başlayıp çözemediğin her şeyin iç içe geçmesiyle devam ediyor. sonunda önüne öyle büyük bir dolanıklık yığıntısı geliyor ki neresinden tutsan elinde kalıyor.

böyle sıkışıyorsun, sıkışıyorsun, sıkışıyorsun. ruhunu alıp o dolanıklığın içinde daldırıyorlar, sen dolanıklaşıyorsun.

yanlış yerinden tuttuğun her noktası sana logaritmik dolanıp geliyor. bir sır, bir ses, bir nefes. neyse o noktaya giden yol, onu dilemekten gayrı çözümü yok.

tuttuğun her bir ucu dönüp dolaşıp asla olmaması gereken bir yerde nihayet bulan, bitti dediğin anda aslında başlangıç noktandan santimlerle uzak olduğunu anladığın, ışıktan karanlığa ve karanlıktan ışığa geçişlerin anlık olduğu ruh hali, yaşam, tam teşekküllü ouroboros.