#ödüllü filmler
türkçe adı: drakula'nın kızı
lambert hillyer'in yönettiği, 1936 senesinde gösterilen amerikan korku filmidir. konusunda; kontes marya zaleska londra'da görülünce ve ardından gelişen gizemli olaylarla birlikte, doktor van helsing kontesin bir vampir olduğu kanısına varır. bu esnada ise kontes, kendisinin vampirik arzularını sonlandırabilmesi için bir psikiyatristten yardım istemiştir.
lambert hillyer'in yönettiği, 1936 senesinde gösterilen amerikan korku filmidir. konusunda; kontes marya zaleska londra'da görülünce ve ardından gelişen gizemli olaylarla birlikte, doktor van helsing kontesin bir vampir olduğu kanısına varır. bu esnada ise kontes, kendisinin vampirik arzularını sonlandırabilmesi için bir psikiyatristten yardım istemiştir.
yönetmen:
lambert hillyer
oyuncular:
otto kruger
gloria holden
marguerite churchill
edward van sloan
irving pichel
lambert hillyer
oyuncular:
otto kruger
gloria holden
marguerite churchill
edward van sloan
irving pichel
*bilim kurgu, fantezi ve korku filmleri akademisi (2018) - en iyi dvd/blu-ray koleksiyonu ("dracula complete legacy collection"ın bir parçası olarak)
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "pinkshinyultratambourine" tarafından 25.11.2022 20:21 tarihinde açılmıştır.
1.
western ve gerilim filmlerinden tanıdığımız sevgili yönetmen lambert hillyer'in yönetmen koltuğunda oturduğu, 1930-60 yılları arasında hollywood'un ekmeğini yediği vampir temalı, bilhassa dracula filmleri serisine kısmen dahil edilebilecek, 72 dakika gibi kısa bir zaman dilimine sahip olsa da pek tatmin etmeyen bu filmden biraz bahsetmek istiyorum.
konusuyla başlayalım madem, spoiler yok. sevgili vampir avcısı doktorumuz abraham van helsing, dracula ağabeyimizi pusuya düşürmüş ve kalbine kocaman kazık çakmıştır. artık dünya güvendedir, vampirlerin büyük lordunun sadece bedeni değil, ruhu da ölmüştür... lakin işler yoluna girmekten uzak bir hale bürünür, van helsing birini öldürmekten tutuklanır ve bu sırada dracula'nın cesedi sevgili kızı tarafından kaçırılıp yakılmıştır... kızı bilinen vampirler gibi değildir, tek istediği sevgidir... yoksa öyle midir?
inanılmaz hoş başlangıç yapan bu film her geçen dakikada tempoyu inanılmaz biçimde düşürüyor. senaryo ciddi anlamda leş, sanki birisi bir hevesle başlamış ama sonrasında "bitsin artık ya..." diyerek sonlandırmışçasına kötü devam ediyor. film bitince de aklımızda onlarca soru işareti kalıyor, hatta öyle bir hal alıyor ki insan ister istemez filmin devamı çekilmiş mi diye bakmak istiyor.
filmin sinematografisi iyi, insanın gözünü şenlendirecek çekim açılarına sahip, bunlardan daha iyisi ise film müthiş bir restorasyon geçirmiş, izlerken "ohaaa...." dediğim yerler oldu.
uzun soluklu bir dizinin ilk bölümü izlenimi taşıyan bu film insanı ne yazık ki tatmin etmiyor, karakterler çok ucu açık bırakılmış, bazı yerlerde geçen diyaloglar ile bir sonraki zaman dilimi eşleşmiyor gibi. bu kötü filmin seslendirmesi ise sinematografisi gibi; inanılmaz.
izlenir mi? bence hiç vaktinizi ayırmayın. vampir filmlerine karşı ilginiz var ise dahi tatmin edeceğini sanmıyorum. valerie a tyden divu'dan van helsing'e kadar onlarca vampir temalı film izledim, izlediklerim arasında açık ara en tatmin olmadığım buydu.
yazık o sinematografiye... yazık o emeğe... senaryo bir filmin her şeyi olmalı.
konusuyla başlayalım madem, spoiler yok. sevgili vampir avcısı doktorumuz abraham van helsing, dracula ağabeyimizi pusuya düşürmüş ve kalbine kocaman kazık çakmıştır. artık dünya güvendedir, vampirlerin büyük lordunun sadece bedeni değil, ruhu da ölmüştür... lakin işler yoluna girmekten uzak bir hale bürünür, van helsing birini öldürmekten tutuklanır ve bu sırada dracula'nın cesedi sevgili kızı tarafından kaçırılıp yakılmıştır... kızı bilinen vampirler gibi değildir, tek istediği sevgidir... yoksa öyle midir?
inanılmaz hoş başlangıç yapan bu film her geçen dakikada tempoyu inanılmaz biçimde düşürüyor. senaryo ciddi anlamda leş, sanki birisi bir hevesle başlamış ama sonrasında "bitsin artık ya..." diyerek sonlandırmışçasına kötü devam ediyor. film bitince de aklımızda onlarca soru işareti kalıyor, hatta öyle bir hal alıyor ki insan ister istemez filmin devamı çekilmiş mi diye bakmak istiyor.
filmin sinematografisi iyi, insanın gözünü şenlendirecek çekim açılarına sahip, bunlardan daha iyisi ise film müthiş bir restorasyon geçirmiş, izlerken "ohaaa...." dediğim yerler oldu.
uzun soluklu bir dizinin ilk bölümü izlenimi taşıyan bu film insanı ne yazık ki tatmin etmiyor, karakterler çok ucu açık bırakılmış, bazı yerlerde geçen diyaloglar ile bir sonraki zaman dilimi eşleşmiyor gibi. bu kötü filmin seslendirmesi ise sinematografisi gibi; inanılmaz.
izlenir mi? bence hiç vaktinizi ayırmayın. vampir filmlerine karşı ilginiz var ise dahi tatmin edeceğini sanmıyorum. valerie a tyden divu'dan van helsing'e kadar onlarca vampir temalı film izledim, izlediklerim arasında açık ara en tatmin olmadığım buydu.
yazık o sinematografiye... yazık o emeğe... senaryo bir filmin her şeyi olmalı.
devamını gör...