dükkanın önünde çay içerken memleketi kurtaran esnaf

pek çok kez rastlamışımdır. dükkanında iş olmayan esnaf hemen kapısının önünde yan dükkandaki arkadaşı ile çay eşliğinde hükümet kurar. savaşlar açar, fetihler yapar. ona buna hüküm verir. anlamsızca ve fütursuzca gaza gelir. ve tüm bunlar çevredekilerin ilgisini çeker. çünkü ufak bir komedi filmi gibidir bu sahneler. yalan yok her rastladığımda gülerim.

dükkana müşteri gelince çayını özenle bırakıp müşteriyle birlikte içeri girer. döndüğünde "nerede kalmıştık?" diyerek devam eder. eğer müşteri alıcı çıkmazsa ufaktan bir sitem edilip olay ülke ekonomisine bağlanır.

türk esnafı geleneği

çok kez denk gelirim ve hatta girdiğim dükkan sahibi bu sohbetteyse bende dahil olurum... bende iki sıkar memleketi ayaküstü kurtarırım...

hep konuşuyorlar da “yahu arkadaş kurtulmuyor gibi” demiyorlar ilginç.

efendim?

oğlum dükkan önünde çay içen esnaf babacandır. gelene geçene selam verir, tebessüm eder. 15,75 ₺'lik bir şey alırsanız, "15 ver yeter." der. kârdan zarar etmeyi, zarar olarak görmez.

"milletin belini büktüler... fukaranın adım atacak mecali kalmadı." der, bir sigara yakar.

kurtarır elbette memleketi. onlar çarşının halinden, insanın halinden konuşmayacaksa, kim konuşacak? birebir yaşar ve tanık olur.

sokak köpeği, kedisi besler dükkan önünde. su verir, fazla yemeğini verir, yavrulara kasaptan tavuk ciğeri bile alır cebinden ödeyip.

sadece kendi işi iyi olsun istemez dükkan önünde çay içen esnaf, komşusu siftah etmemişse, ona dertlenir.

ay ben gerçi niğde gazozu içiyorum. ara çayı hariç çay sevmem pek. işler kesat of. piknuk tupu satışları düştü... neyse ki adana'nın en güzel tupçusü benim de, bir gören, başka yeri tercih etmiyor, hep benden alıyor, sağolsunlar...

önce kendini kurtarsın.

önceki gün pavyonda paraları saçıp, cuma günü öğlen; namaza gelmiyor musun? lan zındık diyen esnaftır.