1.
nobel edebiyat ödülü sahibi dahi yazar harold pinter’ın tek perdelik muhteşem oyunudur.
dumb waiter, servis asansörü anlamına gelen ingilizce bir sözdür. otellerde yukarı aşağı gidip gelen ve yiyecek ve içecek siparişlerini odalara ulaştıran ilkel mekanik bir sistemdir.
oyun iki kişilik bir oyundur ve defalarca sahnelenmiştir. türkiye’de farklı zamanlarda farklı tiyatrolar tarafından sahneye koyulan oyun içinde gerçekçi öğeler barındırsa da absürd tiyatronun da en iyi örneklerinden biridir bence.
bir otelin bodrumdan bozma odasında aldıkları işi bitirmek için bekleyen iki tetikçi olan ben ve gus’ın hikayesidir anlatılan. bir de tabii ki servis asansörünün.
oyun boyunca ben çoğunlukla gazete okurken gus saçmalık dozu git gide artan sorular sorar ancak ikilinin asıl odak noktası öldürecekleri adam ve bunu yaparken uygulayacakları plandır. ikili planın üzerinden geçerken asansör de sürekli siparişler yazılı kağıtlar taşır ikiliye.
kafalarında dönüp duran öldürme planı, servis asansöründen elen karşılayamayacakları siparişler, öldürecekleri kişinin kimliğinin belirsizliği… her şey ikiliyi o beklenmedik sona götürürken kafa karışıklıklarına da neden olur.
okuduğum en iyi diyaloglara sahip tiyatro oyunlarından biri olabilir ve nedense bana her zaman godot’yu beklerken’i hatırlatır.
dumb waiter, servis asansörü anlamına gelen ingilizce bir sözdür. otellerde yukarı aşağı gidip gelen ve yiyecek ve içecek siparişlerini odalara ulaştıran ilkel mekanik bir sistemdir.
oyun iki kişilik bir oyundur ve defalarca sahnelenmiştir. türkiye’de farklı zamanlarda farklı tiyatrolar tarafından sahneye koyulan oyun içinde gerçekçi öğeler barındırsa da absürd tiyatronun da en iyi örneklerinden biridir bence.
bir otelin bodrumdan bozma odasında aldıkları işi bitirmek için bekleyen iki tetikçi olan ben ve gus’ın hikayesidir anlatılan. bir de tabii ki servis asansörünün.
oyun boyunca ben çoğunlukla gazete okurken gus saçmalık dozu git gide artan sorular sorar ancak ikilinin asıl odak noktası öldürecekleri adam ve bunu yaparken uygulayacakları plandır. ikili planın üzerinden geçerken asansör de sürekli siparişler yazılı kağıtlar taşır ikiliye.
kafalarında dönüp duran öldürme planı, servis asansöründen elen karşılayamayacakları siparişler, öldürecekleri kişinin kimliğinin belirsizliği… her şey ikiliyi o beklenmedik sona götürürken kafa karışıklıklarına da neden olur.
okuduğum en iyi diyaloglara sahip tiyatro oyunlarından biri olabilir ve nedense bana her zaman godot’yu beklerken’i hatırlatır.
devamını gör...