dünya barışı

dünyadaki tüm millet ve insanların özgürlüğünü, mutluluğunu, barışını savunan bir görüş. bu görüşe göre savaş olmamalı, işler diplomasi yoluyla halledilmeli, tüm milletler, ülkeler gönüllü bir birliktelik oluşturmalı. günümüzde farklı farklı insanlar da böyle bir dünyanın nasıl oluşacağına dair farklı görüşler ortaya atıyorlar. dünya barışı terimi 2000 yıllık tarihe sahiptir. yani "ayy, dünya barııışı"* lafı aslında 2000 yıllık. şaka şaka değil ama terim 2000 yıllık işte. hayır arkadaşlar fatih olanı demiyorum, dünya barışı teriminden bahsediyorum. fakat bu terim, çok daha eski de olabilir, hatta 7000 yıllık olduğu bile düşünülmüştür.

bhay bin hoye na preet - hint destanı olan ramayana kitabında geçen bu söz, "barış için dualar başarısız olduğunda, barışı getirmek için korku aşılamak gerekebilir." gibi bir anlama geliyor. evet 5 kelimelik söz bu anlamı nasıl barındırıyor arkadaşım diyebilirsiniz, ben de bilmiyorum. ama bir şey söyleyeceğim şimdi tüm sorun bu mu? tüm sorun bu lafın nasıl böyle bir anlama gelmesi mi? yapmayın ya.

ayrıca kapitalistlerin savunduğu barış teorisi de var. bu teoriye göre, tarihteki büyük savaşlar, zamanın daha kontrollü ekonomileri tarafından özgür ekonomilere karşı başlatılmıştır. ee bu ne demek, yani, insanlığa en uzun barış dönemini kapitalizm vermiştir. dolayısıyla barış için kapitalist olmalıyız diyor bu teori. bakın ben demiyorum.

bir de şöyle bir barışı sağlama teorisi de var, buna göre bir zıkkım yapmanıza gerek yok, oturun evinizde, ve bekleyin. barış kendisi gelecektir. yani barış aslında kaderini yaşıyor falan. bu teori, dünya barışını, barış abi ile karıştırmış. sorun değil. olur öyle şeyler.

bence dünya barışını sağlamanın yolu ırkçılıktan kurtulmaktır. kişisel sürtüşmeler elbet olacaktır ama kitlesel barışı sağlamanın yolu ırkçılığı ve ayrımcılığı yok etmektir. bunu yolu da sevişmekten geçer. herkes herkesle sevişirse almanlar fransızlarla, ingilizlerlerle türklerle, hintliler çinlilerle, japonlar ruslarla vb. sevişmeli böylece ayrımcılık ortadan kalkar. denemeye değer bence. ben payıma düşen rusları alabilirim. teşekkürler.

dünya barışı gereklidir ancak mümkün değildir. her insan bir kafaya sahiptir ve o kafada binlerce milyonlarca fikir geçer saniyede. peki bu fikirlerin tüm insanlar için ortak bir zeminde buluşması , üstelik her konuda (çünkü her tarafın istediği olmalı ki tüm taraflar sonuçtan memnun kalsım) aynı çatı altında brileşmesi mümkün mü??

barış tamtamını en çok çalan ve aynı zamanda dünyadaki silah üretimin yüzde doksanını gerçekleştiren birkaç ülkenin elinde oyuncağa dönen kavramdır.

olmasını canı gönülden istediğim ama insanlardaki bu bencillik, milliyetçilik, ırkçılık, dincilik vb. olduğu sürece imkansız olduğunu düşündüğüm olaydır.

ne mümkün...

her insanın,topluluğun ve toplumun kendine ait kültürü ve çıkarları olduğundan ve bu farklılıkları uzlaştiracak bir mekanizma kurmak imkansız olduğundan hiçbir zaman tam anlamıyla sağlanamayacaktır.

buna inanmak şöyle tanımlanabilir "bir yalanı yaşamak"

bu sistemde birinci etmen usa'ın huzurlu, tok ve mutlu olmasıdır.

siyasilerin dilindeki sakız markasidir.