dünyada dini inançsızlığın artması

bundan 2 sene önceki show tv haberi: buradan

kendini atesit olarak tanımlayanların oranı %1'den %3'e yükseldi yine dindarım diyenlerin %55'den %51'e düşerek %4 azaldı.

yine 4 sene önceki haber türk haberi: buradan

pew araştırma merkezine göre dünyada tek tanrılı dinlere inanların sayısı 6 milyarken inanmayanların sayısı 1 milyar 750 milyondu. tabi ki doğal olarak 4 yılda bu sayılarda büyük değişiklikler olmuştur.

yine pew araştırma merkezine göre abd'de kendisini hristiyan olarak tanımlayan insanların sayısı son 10 yılda %12 azaldığını tespit etti.

2018-2019 yıllarında telefon üzerinden yapılan araştırmaya göre, amerikalı yetişkinlerin %65 kendisi hristiyan olarak tanımlıyor.
yine son 10 yılda sayıları %9 artan kendilerini ateist, agnostik olarak tanımlayanların sayısı da %17'den %26'ya çıkmıştır. buradan

herhangi bir dine inanmayanlarda en fazla artış yetişkin gençler arasında ortaya çıkıyor.

türkiye'de genç ateist artışının nedeni, zaten çelişkiler ile dolu olan bir dinin üstelik bir de kısıtlamalar ile pranga halini almasındandır.
muhtemelen diğer ülkelerde de durum farklı değildir.

çünkü din artık tüm dünyada ruhani bir inanç kültürü olmaktan çıkıp, halkın özellikle de ülkeleri yönetenlerin, kişisel çıkarları uğruna kullanmaktan çekinmediği bir meta haline dönüştürüldü...
biz, bu iş bizde böyle diye düşünürken, daha bir kaç ay önce, abd başkanlık seçimleri öncesinde trump'ın elinde incil sallayarak propaganda yapması, dinin dünyada nereye getirildiği konusuna yeni ve taze bir örnek...

ilk once inanc ve dinin iki farkli olgu oldugunun farkina varmamiz gerekir. din bir inanc sistemidir. dine inanmayan bircok kisinin inandigi farkli degerler vardir, bu bir felsefe, veya ahlaki degerler butunu de olabilir. yada kisinin zamanla kendi bilinci ve zamanla gelistirdigi inanclar butunu de olabilir.
bu baglamda, turkiyede inancsiz demenin dinsiz anlamina gelmesi, dini oldugundan buyuk bir kavram gibi gosterip butun ahlak, inanis ve felsefeleri bu kavramin icine tikmalarinda yatiyor. bir insan dine inanmiyorum dendiginde bircok kisinin aklina ilk gelen, bu insanin iyi ve kotuyu nasil ayiracagi, nasil ahlak sahibi olacagi gibi kaliplasmis seyler. dinsiz kisiyi ici bos bir kutu gibi gormeleri de bu yuzden.
kisiler bir dine mensup olmadan da inanc sahibi olabilirler, dinsiz demek inancsiz demek degildir.
nitekim, dunyada artan sey inancsizlik degil dine olan inanistir.

(bkz: dünyada dini inançsızlığın artması) olarak değiştirilmesi gereken başlık. benim hâlâ güzel günler göreceğimize inancım var. benim inancım da dini inançsızlıkla birlikte artmaktadır.

insanların iç seslerini daha çok dinlemesi.. bireysel olarak vicdan her şeyin atası formatında..

dünya en hızlı zamanlarını yaşarken kimse kısıtlanmak istemiyor haliyle. çünkü şuan ki düzen dinlerin birçoğuna uymuyor. ıslam dini de kıyamete yakın bir tane müslüman kalmayacak diyor. o zamana doğru ilerliyoruz işte.

"müslümanların" zaten farkında ve bilincinde olduğu şey.
bak şurada #441304

konu ile ilgili görüşüm için: #445505

lisede ki hocamın söylediği söz geliyor aklıma 'dinler insanları devletlerin gözetmediği noktalarda da kontrol altına almak içindir' demişti hala aklımı kurcalar

nietzsce ustamız bu duruma şöyle yanıt verdiği başlıktır: ''iç rahatlığı ve mutluluğu arıyorsan inan. doğrunun müridi olmak istiyorsan, araştır.''
e açıklamasını da yazmayayım bir zahmet kafa yorun düşünün, unutmayın inanmayan insan çoğu zaman inanan insandan çok şey bilir. çünkü onun inanmasını sağlayafcak koşullar koyun olmamasıdır.(bu arada yarası olan gocunsun)

"iman eden delille iman etsin, inkar eden de delille inkar etsin" enfal 42

sorgula.. düşün.. aklet.! diyen de allah.

islam, metaforik masalların anlatıldığı dinlerle kıyaslanıyor. kıyaslayanın cahilliği, karşılıklı iki satır muhabbet edemezsin ama ahkamda belagat uzmanıdır.
evet "yarası olan gocunsun"

altın çağ'ın habercisidir

laiklik yoksa ve din sömürü artık normalse bu da olağan bir sonuçtur.

dini olguların eskisi kadar kabul görmediğini gösterir.

insanların dini, kişisel çıkar ve amaçlarına alet etmeleri sonucunda açığa çıkmış olan durumdur. insanların davranış ve söylemlerine değil de dinin aslına bakılsa bu durumda olunmayacaktır..

allah ile aldattıkları için olsa gerek.
hangi dinden olduğunun önemi yok hepsi aynı.

kitle iletişim araçların artması, herklesin eğitim düzeyinin yükselmesi, ulaşımın tarihte hiç olmadığı kadar hızlanması ve bilimin son 250 yılda yaptığı değişimlerden ve gelişimlerden sonra normaldir, olması gerekendir.