dünyanın en güçlü zehri

kesinlikle umut, varsa bunyede bir damla umut, ne oldurur ne guldurur.. bol bol surundurur.. gerceklesmezse sararsin, gerceklesirse baska umutlara cicek acarsin.

sevgidir. içinize sinsice sızar. bağımlılık yapar, gizlice zehirler. sonra ona en çok ihtiyacınız olduğu anda yok olur.

cehalet deyip çok sıradan olayım bari.

#666275 dediği gibi umuttur. ilaç gibidir umut. gerektiği kadar kullanıldığında yaşatan, eksikliğinde ve fazlaliginda öldürebilen tehlikeli bir ilaç .

iki yüzlülüktür. melek gibi görünen bir şeytan herkese pabucunu ters giydirir. akıllara eyşan'ı getirtir.

umutsuzluktur, umudunu kaybetmiş bir insanı öldürmenize gerek yoktur, yaşam onu çoktan terk etmiştir.

şüphedir.

cevabı sözlük vermiştir:



zaman eninde sonunda öldürür. panzehiri de yoktur.

(bkz: kibir)

(bkz: ego)
ben bir tane daha söz söyleyeceğim. en son sözü ben söyleyeceğim.
alttan almak güçsüzlüktür, her zaman gücümü ispat edeceğim.
ona acıyorum/ona acımıyorum.
aradan zaman geçti, ama bana şöyle söyledi. bana böyle yaptı, affedemem.
değiştireceğim, yola getireceğim.
nasıl bunu bana yapar, bana nasıl böyle söyler, beni herhangi biri gibi gördü, beni kendisi gibi sandı.
ben onun gibi değilim, gününü göstereceğim, benim kim olduğumu anlayacak.
beni hak etmiyor, beni hak etmeli. benim gibi birine böyle yaptı, o kim ki... vb. cümlelerle konuşur durur.

vesvese. dermanı kalmıyor insanın.

sevgi
ah bu sevgi insana çok şeyi yaptırır

siyasal islam.

kişiye çocukluğunda öğretilen değersiz olduğu bilgisidir. yavaş yavaş öldürür insanı.

botoksta kullanılan ilacın da kaynağı olan clostridium botulinium ( umarım doğru yazdım).

herkes daha soyut zehirlerden bahsetmiş ama bende biraz ‘düz adam sami’lik olduğu için başlığı ilk anladığım şekilde değerlendirdim.

dünyanın en kuvvetli ve tehlikeli bakterisi olup, efsaneye göre bir tatlı kaşığı dolusu bakterinin ,tüm insanlığı yok edeceği söylenir. vücuda girmesi halinde (botox uygulamaları hariç) vücudu hızlı şekilde felç ederek, ölüme sebebiyet verir.

güç.

güç zehirlenmesi yaşayan kişiden her şey beklenir.

zamandır.

bedavadır ve çokça görünür göze, hiç bitip tükenmeyecek bir nehrin sularına benzer. taze ve berraktır, büyülüdür. kendimizi nehrin sularına birakıverir gibi bırakmak isteriz bazen içine ve çoğunlukla düşüncesi bile insana iyi hissettirir. zaman bizi su gibi alır götürür, keşfe değer onlarca kentlerin, kentlerin içinde çarpıp duran binlerce kalplerin yanı başından usulca alacağımızı alır yolumuza devam ederiz. ama unuttuğumuz bir şey de vardır ve en önemlisi de budur ki "asla geri getirmez zaman". ne mutlu olduğumuz anları ne de bizi mutlu eden insanları. hepsini geride bir yerlerde bıraktırmış, bizi de bitiş noktasına doğru sürüklemiştir hissettirmeden.

kindir.

kin tutulandan çok tutana zarar verir. önce sizi besliyormuş gibi yapar. sonra açlıktan yavaş yavaş öldürür. içten içe kişinin bitmesine neden olur.

kibir.

muhteşem yüzyılda 3:13'ten sonra çok güzel anlatıyor pargalı bence (orada kibirden de öte direkt insanın kendisire getiriyorlar tabii).