durduk yere insanın aklına gelen şeyler

bu bir hareket ise sekstir.
bu bir insan ise o kişinin son zamanda sizi yoğun olarak düşündüğünden emin olabilirsiniz.

yastığa kafamı koyduğum an başlayan olaydır .
genellikle 10 yıl öncesinden başlar bugüne kadar gelirim .
yaptığım kavgaları kurgular , o son cümleyi orda söylemeyecektimle bitiririm .

geçmişte yasadigin kötü bir anıyı hatırlamak

amerika’da doğmuş olsam parayı mikiyordum şuan gibi şeyler.

ağır roman filmindeki yangın sahnesi.

sevdiğim bir insanı toprağa vermek, çok canımı yakıyor

moral bozar.

seks.

direkt aklıma yaşadığım kötü olaylar gelir ya. acaba doğru mu yaptım, keşke yapmasaydım, iyi'ki yapmışım hak etti vicdan muhasebesi

durduk yere geldiklerinden şüpheliyim, mutlaka tetikleyici bir şey olmuştur.

her şey daha farklı olabilirdi. beceremedik.

ilk iş günümde bir kadın 'üzerimize düşürmese bari' diye bir laf etmişti. keşke elimdeki tepsinin üzerindeki tüm dondurmalar yanlışlıkla o güzelim beyaz tişörtüne denk gelseydide çığlığı bassaydın. n'apayım yani, bir tane çatal düşürmüşüm? üzerine düşmedi ya. işe girerken eğitim vermişlerdi bize. o eğitimi pratiğe dökmeden öğreneceğimi sanmıyorum, hele hele garsonlukta. neyse... aklıma geldikçe sinir oluyorum.

çalıştığım şirket farklı farklı hotellere gönderiyordu beni. 2. hotelde de türk çalışanlara denk geldim. tüm işi bana yıktılar, tüm işlerin altından kalkabiliyorum diye. benim farkındaysan tek bir bedenim var. hem mutfakta olup bulaşıklara bakmayı hem de kahvaltıya inen insanların kahve siparişlerine ve onların kaldıkları odayı sorup listede işaretlemeyi hem de masaları silip, eski haline aynı anda getiremem (bunların hepsi olurken nazik olmam lazım, malum servis işi). bölünmüyorum. bölünürsem bilincimi kaybederim. bölünsem dükkan senin. bir de beni bir müşterinin önünde azarlamıştı. kendisi diyordu müşterinin önünde konuşulmaz böyle konular diye. senin bezin benim bezim mi kaldı telaşta, söylesene bana? e ben de hıh deyip oturayım, ağlayayım o zaman. gidip bezini arıyordu. tamam anlıyorum, bir düzen oturtmuşsun kendine ama acil bez lazım masaları silmek için, ben n'apayım? bez mi havadan çıkartayım? sihirbazım ya ben. nerede neyin olduğunu da çok biliyorum! ya sabır. bir saat daha işlerde yardımcı olayım diye yalvarıyordunuz ama. bir de çöpçatanlık yapıyorlardı bana. başı boş kalınca tabi normal. elinizin altında her işin altından (!) kalkabilecek bir kız olunca.

neyse, gece gece sinirlendim.

hüzünlü şeyler.

hayatım böyle iyi mi sorgusuna çok sık takılıyorum sürekli acaba boş mu yaşıyorum diye aklıma gelir

ulan ciddi ciddi öleceğiz böyle saçma şey olur mu?

neyse bu problemi dizi izleyerek çözeyim.

durduk yere aklıma gelen o kadar çok şey var ki, aklımı kaçırmamak elde değil.

gece uykusunuza mani olur.
yapmayın.

şey çok garip değil mi bir zamanlar çok samimi olduğun kişiyle şimdi bir yabancı gibi olmak.. düşmanlığa varan bir yabancılık... gibi şeyler.

annemle babam ölse ölüm haberlerini nasıl alırdım kardeşimi nasıl teselli ederdim. eve gittiğimde napardim.

o... evet.