orijinal adı: traumgekrönt
yazar: rainer maria rilke
yayım yılı: 1896
kitap, şairin gençlik döneminin iç dünyasını ve olgunluğa geçişini yansıtan, düşlerle gerçekliği bir araya getiren ve yaşamın anlamını sorgulayan şiirlerden oluşmaktadır.
yazar: rainer maria rilke
yayım yılı: 1896
kitap, şairin gençlik döneminin iç dünyasını ve olgunluğa geçişini yansıtan, düşlerle gerçekliği bir araya getiren ve yaşamın anlamını sorgulayan şiirlerden oluşmaktadır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "zamansız kelebek" tarafından 21.01.2025 00:43 tarihinde açılmıştır.
1.
rainer maria rilke'nin yazmış olduğu 61 sayfalık eser; özgün adı traumgekrönt olan kitap 1896 yılında yayınlanmıştır.
şairin gençlik şiirleri olarak değerlendirilmiştir.
şairin bu kitap yayınlandığında 21 yaşında olduğu bilinmektedir.
dilimize ise yüksel pazarkaya tarafından çevrilmiştir.
şiirlerde acı ve yitirme olgusu ön planda gibiydi, bazı şiirlerde kalbinin unutulmuş küçük bir kilise olduğunu söylemesi onun yaşadığı unutulmuşluğu özetler nitelikte gibidir.
ölüm ve özlem gibi şeyler de bazı şiirlerin işlediği temalardandı.
mutluluğun bir düş olup olmadığına dair sorgulamaların da bazı şiirlerde yer yer mevcut olduğunu belirtmek mümkün olacaktır.
şiirleri duino ağıtları ve uzak gece rüzgarı kitaplarındaki kadar etkili bulamasam da okunulabilir ve etkileyen şiirler olduğunu düşünüyorum.
bazı dizeleri düşündürücüydü,
mesela ölüm içer azar azar dizesi farklı ve ilgi çekici bir dize gibi duruyor.
gençlik döneminde yazıldığı için elbette çok çok iyi şiirler olamayabilir ama basit veya sıradan şiir olmadıkları görülmektedir.
iyi bulduğum birkaç dize bırakıp burada bitiriyorum.
edebî açıdan fena olmayan bir kitaptı.

kalbim unutulmuş küçük kilise.
gül kokusu tükenmekte azar azar
ve sanki gizliden ağlıyor...
ve özlem sanki bir türkü oldu..
hâlâ aklında mı?
elma getirdiğim sana.
duyuyorum:
bir zaman mutluydun sen
baharda ya da düşte...
şairin gençlik şiirleri olarak değerlendirilmiştir.
şairin bu kitap yayınlandığında 21 yaşında olduğu bilinmektedir.
dilimize ise yüksel pazarkaya tarafından çevrilmiştir.
şiirlerde acı ve yitirme olgusu ön planda gibiydi, bazı şiirlerde kalbinin unutulmuş küçük bir kilise olduğunu söylemesi onun yaşadığı unutulmuşluğu özetler nitelikte gibidir.
ölüm ve özlem gibi şeyler de bazı şiirlerin işlediği temalardandı.
mutluluğun bir düş olup olmadığına dair sorgulamaların da bazı şiirlerde yer yer mevcut olduğunu belirtmek mümkün olacaktır.
şiirleri duino ağıtları ve uzak gece rüzgarı kitaplarındaki kadar etkili bulamasam da okunulabilir ve etkileyen şiirler olduğunu düşünüyorum.
bazı dizeleri düşündürücüydü,
mesela ölüm içer azar azar dizesi farklı ve ilgi çekici bir dize gibi duruyor.
gençlik döneminde yazıldığı için elbette çok çok iyi şiirler olamayabilir ama basit veya sıradan şiir olmadıkları görülmektedir.
iyi bulduğum birkaç dize bırakıp burada bitiriyorum.
edebî açıdan fena olmayan bir kitaptı.

kalbim unutulmuş küçük kilise.
gül kokusu tükenmekte azar azar
ve sanki gizliden ağlıyor...
ve özlem sanki bir türkü oldu..
hâlâ aklında mı?
elma getirdiğim sana.
duyuyorum:
bir zaman mutluydun sen
baharda ya da düşte...
devamını gör...