1.
(bkz: alexander dumas)'ın (bkz: monte kristo kontu) adlı eserindeki çilekeş karakter.kısacası (bkz: ezel bayraktar)
devamını gör...
2.
günümüzde birçok diziye filme ve aynı zamanda nickime ilham kaynağı olmuş monte kristo kontu romanının çok sevdiğim karakteridir. iyi kalpli dürüst oluşu şartları ne olursa olsun umudunu kaybetden mücadele etmesi ve sabırla intikamını hazırlaması onu daha da arşa çıkarır. yıllar önce okuduğum ancak yıllar geçse de zihnimde sağlam yer edinmiş karakter.
devamını gör...
3.
monte kristo kontu aynı zamanda ezel dizisindeki ömer/ezel'e uyarlanan zattır. dantes yatırım diye dizide gönderme de yapmışlardır.
devamını gör...
4.
iftiraya uğrayan ve bunun sonucu yıllarca hapis yatan artık intihar etme durumuna kadar gelen ve tanrıyı sorgulayan, sevdiği kız elinden alınan, dost diye bildikleri tarafından sırtından vurulan ama tüm bunlara rağmen vazgeçmeyip savaşan ve bunun sonucundan kendisine karşı duran herkesten tek tek intikam alan ve monte kristo adasının kontu olan kitap karakteri. burdan abbe faria'ya da selam olsun.
devamını gör...
5.
küçükken altın kitaplardan çıkan 154 sayfalık bir kitabını okumuştum. kitabın adı bile monte kristo kontu değil monte kristo adasıydı diye hatırlıyorum.çocuklar için olduğundan kitabın sonu 1500 sayfalık metinde olduğu gibi değildi.
dün uzun zaman sonra filmini yeniden izleyince ezel dizisinin nasıl bazı yerleri birebir kopyaladığını gördüm. insan dizinin başına yazarına saygıyla falan gibi bir şey yazar.
neyse bence ezel ile edmond karakter olarak birbirine benziyor. savcı bir yerde diyor ki sen bu yaşa kadar nasıl geldin.
düşününce adam haklı. edmond kaptanı kurtarmak için adaya çıkıyor. bir kişinin hayatını kurtarmaya çalışırken yanında olan 3-4 adamın hayatını riske atıyor.
hadi kaptanı çok seviyordu falan tamam. ya napolyon'a yardım etmek nedir. başına gelenleri hak ediyor mu sorusu bence güncel bir soru.
dün uzun zaman sonra filmini yeniden izleyince ezel dizisinin nasıl bazı yerleri birebir kopyaladığını gördüm. insan dizinin başına yazarına saygıyla falan gibi bir şey yazar.
neyse bence ezel ile edmond karakter olarak birbirine benziyor. savcı bir yerde diyor ki sen bu yaşa kadar nasıl geldin.
düşününce adam haklı. edmond kaptanı kurtarmak için adaya çıkıyor. bir kişinin hayatını kurtarmaya çalışırken yanında olan 3-4 adamın hayatını riske atıyor.
hadi kaptanı çok seviyordu falan tamam. ya napolyon'a yardım etmek nedir. başına gelenleri hak ediyor mu sorusu bence güncel bir soru.
devamını gör...
6.
tarihin gördüğü en büyük damcıdır. bir dam için başı olmadık belaları girmiş, zindanlarda çürümüş, allah yüzüne güldü de bir şansı oldu ama hala aynı damın peşinden koştu. o parayla on tane harem kurulur. kafa dinlenirdi.
devamını gör...
7.
nickimin ilhamı, intikamcı.
1846 yılında yazılmış bir eserden biri, içimizden biri o, kısaca hikayesini alıntılayarak geçeceğim.
morrel firmasına ait firavun gemisinin yardımcı kaptanı edmond dantes, dönüş yolunda birinci kaptanın hastalanıp ölmesi üzerine onun görevini devralır. kaptan, ölmeden önce, kendisine bir şey olursa elba adası'na uğramasını tembihlemiş ve orada kendisi için birtakım işler yapmasını istemiştir. dantes bu istekleri yerine getirmek üzere elba adası'na gidip sürgündeki napolyon ile görüşüp ondan paris'teki arkadaşlarına iletilecek bir mektup alır. ardından fırtınalı bir havada gemisini marsilya'ya getirmeyi başarır. bu başarısından ötürü gemi sahibi kendisine bir sonraki seferde geminin kaptanı olmayı teklif eder. böylece maddi sıkıntılarını aşan dantes, yıllardır sevdiği ve evlenmek istediği katalan nişanlısı mercedes ile evlenmek üzere düğün hazırlıkları yapar.
fernand'ın mercedes'e karşı ilgisi vardır ve onları kıskanır. gemide çalışan ve aralarında geçen bir tartışma yüzünden dantes'den nefret eden muhasebeci danglars ile birlik olur. dantes'in napolyon ajanı olduğunu bildiren bir ihbar mektubu yazarlar. dantes'in terzi komşusu gaspar caderousse da istemeden bu işe girmiştir.
dantes düğün günü tutuklanır. krala karşı napolyon taraftarları ile işbirliği yapmakla suçlanmaktadır. dantes, napolyon'dan aldığı mektubu savcıya teslim eder. savcı, eski bir napolyon destekçisinin oğlu villefort'dur. kendisi, krala hizmet etmeyi tercih etmiş ve krala yakınlığıyla bilinen saint-meran ailesinin kızı renee ile evlenmiştir. dantes'in teslim ettiği mektubun babası nuvardiye'ye hitaben yazılmış olduğunu görünce hemen mektubu yok eder. napolyon, mektupta yapacağı askerî darbe için nuvardiye'nin başında olduğu komiteye hazırlık yapmalarını emretmiştir. dantes'i bu mektubu ortadan kaldırarak ona iyilik yapmış olduğu konusunda ikna eden savcı, mektuptan kimseye bahsetmemesini tembihler. ancak kendisi napolyon'un harekete geçtiği haberini gidip bizzat krala ileterek kralın güvenini kazanır. dantes'i ise duruşmaya bile çıkarmadan if şatosu'na attırır.
şimdi bu kritik noktada bırakıyoruz neden bırakıyoruz edmound dantes'in hikayesi burada bitiyor kahraman yolculuğunu burada tamamlıyor, dönüşümü başlıyor. edmound olarak girdiği ıf şatosundan kont olarak ayrılığına hazırlandığı ruhsal ve fiziksel gelişimi başlıyor.
karanlıkta yıllarca kalması yeni özellikler getiriyor, ölüme bakışı, hayatı yorumlayışı ve insanlara karşı tutumu bambaşka oluyor. yani edmound dantes bruce wayne ise monte kristo kontu batman'dir.
kont'un hikayesi daha ilginç ama bu yazının konusu değil
belki 10 belki 15 kere okuduğum kitap hayatımda hep ilham verici bulmuşumdur.
1846 yılında yazılmış bir eserden biri, içimizden biri o, kısaca hikayesini alıntılayarak geçeceğim.
morrel firmasına ait firavun gemisinin yardımcı kaptanı edmond dantes, dönüş yolunda birinci kaptanın hastalanıp ölmesi üzerine onun görevini devralır. kaptan, ölmeden önce, kendisine bir şey olursa elba adası'na uğramasını tembihlemiş ve orada kendisi için birtakım işler yapmasını istemiştir. dantes bu istekleri yerine getirmek üzere elba adası'na gidip sürgündeki napolyon ile görüşüp ondan paris'teki arkadaşlarına iletilecek bir mektup alır. ardından fırtınalı bir havada gemisini marsilya'ya getirmeyi başarır. bu başarısından ötürü gemi sahibi kendisine bir sonraki seferde geminin kaptanı olmayı teklif eder. böylece maddi sıkıntılarını aşan dantes, yıllardır sevdiği ve evlenmek istediği katalan nişanlısı mercedes ile evlenmek üzere düğün hazırlıkları yapar.
fernand'ın mercedes'e karşı ilgisi vardır ve onları kıskanır. gemide çalışan ve aralarında geçen bir tartışma yüzünden dantes'den nefret eden muhasebeci danglars ile birlik olur. dantes'in napolyon ajanı olduğunu bildiren bir ihbar mektubu yazarlar. dantes'in terzi komşusu gaspar caderousse da istemeden bu işe girmiştir.
dantes düğün günü tutuklanır. krala karşı napolyon taraftarları ile işbirliği yapmakla suçlanmaktadır. dantes, napolyon'dan aldığı mektubu savcıya teslim eder. savcı, eski bir napolyon destekçisinin oğlu villefort'dur. kendisi, krala hizmet etmeyi tercih etmiş ve krala yakınlığıyla bilinen saint-meran ailesinin kızı renee ile evlenmiştir. dantes'in teslim ettiği mektubun babası nuvardiye'ye hitaben yazılmış olduğunu görünce hemen mektubu yok eder. napolyon, mektupta yapacağı askerî darbe için nuvardiye'nin başında olduğu komiteye hazırlık yapmalarını emretmiştir. dantes'i bu mektubu ortadan kaldırarak ona iyilik yapmış olduğu konusunda ikna eden savcı, mektuptan kimseye bahsetmemesini tembihler. ancak kendisi napolyon'un harekete geçtiği haberini gidip bizzat krala ileterek kralın güvenini kazanır. dantes'i ise duruşmaya bile çıkarmadan if şatosu'na attırır.
şimdi bu kritik noktada bırakıyoruz neden bırakıyoruz edmound dantes'in hikayesi burada bitiyor kahraman yolculuğunu burada tamamlıyor, dönüşümü başlıyor. edmound olarak girdiği ıf şatosundan kont olarak ayrılığına hazırlandığı ruhsal ve fiziksel gelişimi başlıyor.
karanlıkta yıllarca kalması yeni özellikler getiriyor, ölüme bakışı, hayatı yorumlayışı ve insanlara karşı tutumu bambaşka oluyor. yani edmound dantes bruce wayne ise monte kristo kontu batman'dir.
kont'un hikayesi daha ilginç ama bu yazının konusu değil
belki 10 belki 15 kere okuduğum kitap hayatımda hep ilham verici bulmuşumdur.
devamını gör...