1.
“rahatına, keyfine çok düşkün kişi” anlamına gelen kelimedir.
devamını gör...
2.
keyfetmesini bilendir. yaşamdan keyif almayı adeta sanata dönüştürmüştür.
sabah işe koşturarak gitmez, keyfini aceleye getirmez. bol köpüklü kahvenin yanında lokumu ve likörü vardır, keyfine bakar.
yağmur yağarken öyle dışarılarda koşturmaz, elinde şarabı, kucağında kedisi, müziğini dinler, kitabını okur.
sabah işe koşturarak gitmez, keyfini aceleye getirmez. bol köpüklü kahvenin yanında lokumu ve likörü vardır, keyfine bakar.
yağmur yağarken öyle dışarılarda koşturmaz, elinde şarabı, kucağında kedisi, müziğini dinler, kitabını okur.
devamını gör...
3.
4.
yavaş içtim ısındı, hızlı içtim çarptı dertlerinden azat olmak için yapılmış, ortasına rakı bardağının yerleştirildiği, kenarlarına buz koyulan; bu sayede rakınızın soğuk kalmasını sağlayan , genellikle bakırdan yapılan bir rakı içme aparatı.
direkt sofralara getirilmese de her meyhanede illaki bulunuyor. garson amcalara ehl-i keyf alabilir miyim demeniz yeterli.
direkt sofralara getirilmese de her meyhanede illaki bulunuyor. garson amcalara ehl-i keyf alabilir miyim demeniz yeterli.
devamını gör...
5.
aheste iş yapan, ağırkanlı, yer yer vurdumduymaz ve gamsız olan kimselerdir.
bir şeylerin acele ettirilmesinden hoşlanmaz, bunaltılmaya gelmezler. çığlık atmak, şiddet uygulamak isterler.
haricinde çok ponçiktirler.*
bir şeylerin acele ettirilmesinden hoşlanmaz, bunaltılmaya gelmezler. çığlık atmak, şiddet uygulamak isterler.
haricinde çok ponçiktirler.*
devamını gör...