ekonomi hakkında konuşanların çözüm yöntemi verememesi

acaba bir sonraki seçimde farklı bir yönetim gelse, tek adam rejimi yerine, parlementer sistem gelse, sonra demokrasi inşa edilip ve yatırımcıya güven gelse, sığınmacılar def edilip asayiş tesis edilse ..
olanı satmak yerine üretime ağırlık verilse.
dış politikada daha güçlü adımlar atılsa.

benim aklıma gelenler bunlar.

ben çözüm de veriyorum. öteki tür muhaliflik kılıçdaroğlu'nun "böyle bir şey olabilir mi" türü muhalifliktir.
1) sadece a ko p döneminde değil daha öncesinde de devleti soyarak zengin olanların tamamının (menkul ve gayri menkul) mal varlıklarına el koyulacak. yurt dışına çıkardıkları, ya da başkasının üstüne geçirdikleri paraları geri getirmeleri için hırsızlara maddi manevi baskı yapılacak. getirmezlerse kendileri de yiyemeyecek o paraları
2) son 40 yıldaki tüm özelleştirmeler mercek altına alınarak usulsüzlük olduğu saptananlar (neredeyse %100'ü böyledir) bila bedel geri devletleştirilecek.
3) varlık vergisi ihdas edilecek. kişiler sahip oldukları servet oranında bir kereye mahsus %70 - 80 oranında vergi verecekler.
4) nereden buldun yasası işletilecek. devlet memurları servetlerini ne şekilde elde ettiklerini açıklayacak, açıklayamayanların tüm mal varlığına el konulacak.
6) diyanet işleri kapatılacak. böylece yıllık en az 2 milyar dolar tasarruf sağlanacak.
7) devlette israf sona erdirilecek. herkes işine ya kendi aracıyla gidip gelecek ya da toplu taşıma kullanacak. makam arabası denilen musibet kaldırılacak. hizmet araçlarının makam aracı olarak kullanılmasının da önüne geçilecek. (makam aracı deyip geçmeyin; her yıl en az 4-5 milyar tl harcanıyordur bürokratın götü üşümesin diye)
buyrun size tonla nakit. yatırımı da siz yapıp işsizliği engelleyin.
(son dakka notu: üniversite sayısı peyderpey azaltılarak gençler mesleki ve teknik eğitime yönlendirilecek)

madem öyle, alın size çözüm.

öncelikle "onların doları varsa bizim allah'ımız var" diyen akp hükümeti ve zat-i muhterem gidecek.
akabinde lider, lider diyerek başına çoban arama işine bu millet son verecek.
liyakat sahibi kadroların görev yaptığı, eğitimli insanlardan oluşan bir hükümet gelecek. (sağına soluna bakma öyle bir oluşum yok)
bu hükümet eğitim başta olmak üzere adalet, insan hakları, özgürlük ve demokrasi adına ne varsa yapacak.

düşüncesinden, giyiminden, inancından ötürü kimsenin kimseyi yargılamadığı, bilim, ilim sahibi nesiller yetişecek.
bu nesil güncel dünya düzeni içerisinde posizyon alabilecek yetiye sahip olacağından, gerek ekonomik gerekse sosyolojik manada ülkemize seviye atlatıp istikrarı getirecek.
gerek tıbbi gerekse teknolojik buluşlar ile, üretime önem vererek dünya piyasasında söz sahibi olacak.

yukarıda verdiğim kaidelere uyulur herkesin birbirine saygılı olduğu eğitimli, kültürlü, bilgili ve üretken bir toplum olurnursa, 50 sene sonra ekonomi rayına girer.

çünkü şakkadanak çözülemeyecek kadar kötü durum. gırtlağa kadar delice faiz sarmalında hazine. bugün sihirli değnekle dokunsan en yakın 5 yılda normale döneriz. peki de çözümüm var ama 5 sene sabredeceğiz diyen kimi dinler bu halk da bir şans verir? işte tam da bu yüzden herkes kısa vadeli popülist eylem şovunda.

illa da çözüm mü?

madde 1:
adalet sistemine güven duyulmayan hiç bir ülkede ekonomi düzelmez. çünkü o ülkeye yatırım yapılamaz. ne komik değil mi enflasyonun düşüşünün yolunun adliyeden geçmesi.