ekşi sözlük'ün ardılları için bir nevi çocukluk travması olması

sözlükte doğrudan ya da dolaylı olarak ekşi sözlük ile ilintili çok fazla başlık olmasından dolayı farkettiğim durum.
ekşi sözlük'ün sözlük dünyasının yıllanmış piri olmasının katkısının yanı sıra bu travmayı yaşayanlar;
1. "nerde o eski ekşi" diye hayıflanıp ekşi'den kaçanlar,
2. ekşi'den şutlanıp ekşi'ye bilenenler,
3. yıllarca çaylak olarak bekleyip burada yazar olmanın heyecanıyla "yazar yapsalar da zaten orada yazmam" diyenler olarak sınıflandırılabilir.
bu travmanın en belirgin özelliği ise; ekşi sözlük ile ilintili -özellikle kıyas içeren-sürekli başlık canlandırmak, ekşi'den başlık-girdi kopyalayıp burada cirit atmak, ekşi'deki tartışmaları buraya taşımaya çalışmak olarak görülebilir. bununla birlikte bu travmanın genel tavrı; "avrupa, amerika bitti zaten; artık oyun kurucu ülke biziz" yaklaşımıyla "ekşi bitti zaten, artık kafa sözlük var" heyecanıdır.
fakat ne gerek var?

ekşi'de yazmadım ama bazen başlıkları okurken ben olsam şunu yazardım dediğim çok şey oldu. ama orada yazar olayım diye bir girişimim olmadı.
buraya geldiğim ilk günden beri sürekli bir karşılaştırma yapılmasından rahatsızım. tüm spor sayfalarında benzer şeyler yazıyor, tüm magazin programlarında benzer yorumlar yapılıyor diye kimse yaptığı işi bırakmıyor.
kafa sözlük 3-4 aylık bir oluşum, karşısında ise 20 yıldır "eşik bekçiliği" yapan, hatta sözlük kelimesine yeni bir boyut kazandıran ekşi sözlük var. kıyas yapmak hiç adil değil.
kıyas yapmak yerine kafa sözlük nasıl daha etkili bir mecra olur noktasına yoğunlaşılsa eminim bir süre sonra "küçük ekşi" yerine kafa sözlük olmayı başarır bu platform.
20 yıllık sözlükteki birikimi 3 ayda yapmak mümkün değil, yazarlar tanım girerek sözlüğü zenginleştiriyor. bu başlığı açan yazar da ekşi sözlük sayfalarında dolaşıp kıyas için yeni kıstaslar belirliyor sanırım.
hıdır, elimizden gelen budur diyelim ve yeni tanımlar girmeye devam edelim.