elektriği bütün çiftçilere bedava vereceğiz

(bkz: https://mobile.twitter.com/...)
kemal kılıçdaroğlu'nun şanlıurfada vermiş olduğu vaat. urfalıların muhtemel cevabı: zaten bedava değil mi ki?

gerçekci mantıklı bir vaat değil bana gerçeklikten uzak vaatler haliyle itici geliyor.

kaçak çekmeyeceklerse, radikal denetim gelecekse mantıklı öneri.

zaten çiftçinin -üretiyorsa- sonuna kadar desteklenmesi lazım, saçma sapan kredilerle, aflarla sahtekarlık destekleneceğine bunu yapsınlar.

urfa halkı: elektrik paralı bir şey mi alimunyum.

bana kalırsa boş bir vaat.

garip durum

sen böyle mi kazanacaksın seçimi kılıçdaroğlu?

aklı başında, mantıklı, adaletli, uygulanabilirliği olan bir vaatte bulunmak çok mu zor?

vergisini almayacağım de bari. bedava elektirik nedir, dedenden miras baraj mı kaldı?

beleş çek kullan şeklinde değil ama belirli bir miktarda verilebilir. ne kadar mahsul alacaksın ne kadar enerji lazım şeklinde bir hesap enerji verilir o mahsulü geçerli bir sebebi olmadan veremeyen çiftçiye yaptırım uygulayarak gayet güzel yürütülebilir.

doğru vaat yanlış yer.

daha önceki seçimde niye saadet partisi'ne oy verdiğim aklıma geldi. çünkü diğer muhalif partilerden farklı bir şey söylemişti karamollaoğlu. herkes 'şunu vereceğim, bunu dağıtacağım, şunu açacağım' derken, ben hep "hangi kaynak ile, nasıl, ne zaman?" diyordum; sonra o dede çıkıp "türkiye'nin en az 4 yıl kemer sıkması gerekli, harcamalar kesilmeli, bazı yatırımlar durmalı veya yavaşlamalı" demişti ve kendi kendime "işte bu" demiştim, sonunda birileri gerçeği söylüyordu. yine bugün birilerinin çıkıp bu minvalde açıklamalar yapmasını bekliyorum ya da şöyle diyeyim, bana geri zekalı muamelesi yapılmasını istemiyorum.

muhalefet ne dese, saldırmaya yemin etmiş boş beleşlerin, saldırısına uğrayan vaaddir.

akp, işte bu çöp muhalifler yüzüne iktidar oluyor. muhalefet partileri de ha keza, bu kafalar yüzüne iktidar olamıyor.

adam gayet güzel ve mantıklı bir şey demiş. gelip "orada elektrik kaçak" gibi saçma sapan bir şey demek için ilkokul zekasında olmak lazım herhalde.

yahu olay bu değil. olay çiftçinin yükünü azaltmak. tüm dünya tarıma önem veriyor artık. pandemi bunun önemini bize gösterdi. akp de tarımı bitirmek için canla başla çırpınıyor. birileri de bunu düzeltmek isteyene saldırıyor. size akp 500 yıl müstahak. size elmanın, domatesin kg fiyatının 50 tl olması müstahak.

ayrıca gözden kaçan bir şey var. chp artık doğu'da. şanlıurfada. ve coşku ile karşılanıyor. asıl güzel olan şey bu. ulusalcı zihniyet partiden def olup gidince, chp kendine geldi. eğer ki chp iktidar olmak istiyorsa; kürt, muhafazakar, sunni demeden, herkesle kucaklaşmalı. ha keza öyle de yapmaya başladı.

'urfalının elektrik parasını istanbullu verecek'in eş anlamlısı.

normalde bunu halk talep etmeli ki iktidar partisi de bunun yolunu bulmaya çalışmalı ama biz de halk devletten daha devletçi bir andaval sürüsü olduğu için ama o zaman devlet batar diye düşünüyor. sorsan bu halk altlarında son model arabalarla gezen bir güruh var bu adamlar acaba ne üretiyorlar da bu arabalara bu lüks yaşama kavuşuyorlar desen suratına tam bir andaval yavrusu gibi bakar. ama şöyle gerçek üreticiye gerçek üretim yapan insana destek olunmalı bu ülkede üretici hiçbir şey kazanamıyor dediğin anda nasıl yani o zaman devlet batmaz mı diyor? asgari ücretliye zam tekliflerinde de aynısı oluyor fakirler neden fakirdir sorunsalının yanıtı bu andavallıklarında yatıyor. adamlar solucan gibi ufacık deliklerinde yaşadıkları hayatları birazcık rahatlarsa ülke batar sanıyor. garibim ömrü boyunca sefaletle yaşamya nasıl da hazır. kaynak neresi diye soran aptal sürüleri de var. ama bu aslan parçalarına şimdiye kadar zengin ettikleri adamları hangi kaynakla zengin ettiler desen aynı andavallıkla suratına bakarlar. kaynak mütahitlerin malları hak etmeden zengin olan yolsuzların altlarındaki arabalar, lüks villaları, londrada sokak alan puştların malları. bak gördün mü kaynağı andaval kardeşlerim benim. bu ülkede para yok filan demeyin bok gibi para var bu ülkede ama garibana gelince heh işte o zaman yok. zengine her zaman para vardır. biraz uyanık olun ve gerçek üreticinin kazanmasını destekleyin ki para gerçekten halka aksın yoksa sizin paralar birilerinin çantalarına, londradaki sokaklarına gider. muhalefet liderini tebrik ederim halk istemeden (ki halkda isteyecek kapasite yok muhalifte aynı andavallıkta. aynısını asgari ücret mevzusunda da yapmışlardı emekliye bayram harçlığında da 'bö dövlöt nördön vöröcök o poroyo dövlöt botor ' ee ne oldu devlet battı mı) bu vaatlerinde bulunuyor. çok değerli bir siyaset adamıdır kemal bey kendisinin fikirlerini beğeniyorum.

yabancılardan dövizle sebze ithal edeceğine
bedava elektirik ver yerli malı kullan daha mantıklı değil mi?
çok güzel bir atılım
yeterki sıkı denetim

türkiye'de tüketilen elektrik enerjisini büyük bölümü ithal olarak temin edilen doğalgazdan, yani doğalgaz santrallerinden sağlanmakta. ilerleyen süreçte dövizin ve dolayısı ile doğalgaz fiyatlarının yükselmesi ile elektrik üretim maliyetleri daha da artacak ve sıradan vatandaş bu maliyetlerin altından kalkamaz. bırakın bedava vermeyi şu an geçerli fiyattan vermeyi bile taahhüt etseniz elle tutulur bir yanı yok. neyse treni raydan çıkardılar zaten, siz de atın tutun zaten bu millete ne deseniz umurlarında bile değil. neyse, gündem tuvalet kağıdı, çünkü büyük sıçtık...

urfanın fındıklarına ceryan verilmezse zaten büyümez. bu yüzden şart..

bunu duyan çiftçiler: serhadda elektirik zatiy belaş.

adamlar elektriği gider olarak görmüyorlar zaten. bi de adam elektrikle mi tarım yapıyo behey bilmem ne.

ağam boş ver urfayı, hazır belediye elindeyken istanbul'da elektiriği bedavada yapma, metroyu herkese beleş yap yeter.

bir iddia.

a haber: kılıçdaroğlu çiftçilere elektrik verdi! *