animasyon / bilim kurgu / suç
8.3 / 10
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar


kumiko noma adlı bir opera sanatçısının -morali bozuk bir insana eşlik eden kemanla- latince ve yunanca söylediği lilium şarkısı ve bu şarkıyı söylerken arka planda geçen gustav klimt teması dışında hikâyesinin genel izleyici kitlesinde pek etki yaratamadığını düşündüğüm bir 2004 anime dizisi. bu etkisizlikte dizideki hikâyedeki kopuklukların rolü olabileceğini düşünmeme rağmen döneminde hit yapmış, yeni animeye başlayan kişilerin ise gözyaşlarıyla bitirdiğini inkâr etmemek gerekir.
devamını gör...
bana kalırsa çok kaliteli buram buram dram kokan beni gözü yaşlı şekilde ekrana bırakan hikayesi çok sağlam animedir. ilk izlediğimde yarım bırakmıştım çizimlerini beğenmemiştim, sonra bir ara izleyecek bir şey bulamayıp izlediğim, bir gün de soluksuz şekilde bitirdiğim über dram ve fantastiklik içeren anime.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
"elfen lied" almancadır ve elf'in şarkısı anlamına gelir.

2004'te yayınlanmaya başlamasıyla birlikte o yıl çok konuşulan ve ses getiren animelerden biriydi, elfen lied.

konuya bakacak olursak;

yeni bir türün ilk bireyleri yavaş yavaş dunyaya adım atmaya başlamıştır, öyle ki bu daha tam olarak çıkmamış olan türün insan ırkının sonunu getireceği bile düşünülmektedir. bu yeni türün insanlara yaşatabileceği vahşetin kapasitesi gun geçtikçe açığa çıkarken uzmanlar, bilim insanları bu tür üstünde deneylerine başlamıştır bile, devlet de arkasındadır.

bu bahsedilen yeni türün, sırtlarından çıkan 'vektör' adı verilen 2 metre boyutunda elleri ve kafalarının üzerinde küçük bir çift boynuzları bulunmaktadır, fakat insanlar 'vektör' denen elleri goremezler. ayrıca bu turdekiler genelde kırmızı gözlere ya da pembemsi saçlara sahip olurlar. aynı zamanda bu 'vektör'lerin başka bir insana teması o virüsün yayılmasını sağlar, virüsün bulaştığı kişilerin doğacak çocukları da diclonius adı verilen yeni türe dahil olur.

tabi her ne kadar insanlığı "tehdit " edici olsalar da, animeler bu türün uzerinden işlenir, suçsuz olmasına rağmen işkencelere, acımasız deneylere maruz kalan, dışlanılan, sevilmeyen, masum küçük bir çocuk olsa dahi günah kecisi ilan edilen bu yeni türlerden.

öncelikle animenin kendisi kadar ünlü olan açılış müziği ile başlayayım, çünkü animedeki duyguyu gerçekten çok iyi aktarıyor. ayrıca klipteki görselleri de gustav klimt'in eserlerinden yola çıkarak yapmışlar. bunlarla birlikte latincenin güzelliği de olaya dahil edilince mükemmel bir opening çıkmış.
dinlemek için buradan

şimdi senaryoya gelecek olursak;


bir gün bu lablardan kaçmayı başaran bir diclonius, insanların arasına karışır. adı lucy olan bu diclonius, kaçarken başına aldığı bir kurşun darbesiyle hafızasını kaybetmiş ve kişiliği bölünmüştür...
sabaha karşı denizi izlemeye gelen iki kuzen yuka ve kouta, sadece "nyuu" diyebilen iki boynuzlu çıplak bir kızla karşılaşırlar. nyuu'yu evlerine götürürler ve onunla yaşarlar. ama nyuu'nun hafızası zaman zaman yerine gelir ve o zaman acımasız katil lucy'ye dönüşür,
ve insanlığın yok olmasını engellemek isteyen bilim insanları lucy'yi öldürmek zorundadırlar...
onu evine alan kouta'nın ise babası ve kız kardeşi öldürüldüğünden sonra aklı dengisi bozulmuştur, hastanede yattığı sırada aldığı ilaclar nedeniyle de geçmişini hatırlayamamaktadır. ve lucy ile zaman içerisinde unuttuğu bazı şeyleri hatırlayacaktır...



animenin konusu, senaryosu gayet güzel. lakin işleyiş konusunda da aynı şeyi diyemem, bolca mantık hatası ve boş sahne var.
öyle ki ana karakter ve mantıken animenin onun etrafında dönmesi gereken lucy, aksine nadir karşımıza çıkıyor. peki biz napıyoruz? 13 bölüm boyunca salak iki kuzenin (kouta ve yuka) hayatını, aşklarını, hiç durup düşünmeden sokakta görüp eve aldıkları kızları,cinsiyetler arasında yaşanan cinsel gerilimin yarattığı komiklikleri(!), ve gereksiz çıplaklığı izliyoruz. sonra son iki üç bölümde anime birden yine lucy'e odaklanıyor, allam lütfen sonu kötü bitmesin!!1!1! diye şükrediyoruz..
ama sonu da çok havada kalmıştı diyebilirim. yarıda kesilmiş gibiydi, gerçi animenin manga ile bir süre sonra yolları ayrılıyordu. yine de oradada benzer bir son vardı diye hatırlıyorum, gerisi spoiler, ona da gerek yok...
( japonya da kuzen ilişkisi normal karşılanıyormus bu arada, bunu da öğrenmiş olduk..)

mantık hataları da bolca var, ama benim kafama en çok takılan ve gözüme çarpan şey boynuzlardı. iyi tamam, evrim geçiriyorlar sonuçta, falan filan.. ama neden boynuz- daha doğrusu kedi kulağına benziyor- çünkü bizim gibi primat ailesine mensup olanların boynuzlarının olmamasının bir nedeni vardır, evrim geçiriyorlar ise, neden böyle birşeye ihtiyaç duyup da geçiriyorlar? animedeki çoğu şey ile birlikte bu soru da havada kalmıştı...

fakat bu animeye "duygu sömürüsü" demek yanlış. böyle diyen birçok kişi var. anime ilk bölümden, hayatın tüm acı gerçeklerini yüzünüze vuruyor. tüm mantık hatalarına ya da gereksiz sahnelere rağmen izlenilesi bir anime.

kısaca animede bolca dram var. acı, kan, vahşet, dehşet, kıskançlık, nefret, aşk, yalnızlık, travma. çok hassas iseniz, izlemenizi en başından önermiyorum. ama bunun dışında yine ne olursa olsun, izlenmeye değer bir anime diye düşünüyorum, öyle ki, sadece bir kaç dakikalık sahneleri için bile izlenir. bittikten sonra gerçekten üzerinizde bir etki bırakıyor, zaten izlerken de o hissi çok iyi yaşatıyor. isteyerek ya da istemeyerek sizi o havaya sokuyor. hiç değilse, sadece lucy'nin hikayesi için izleyin...
başka anime eleştirilerinde görüşmek üzere...
devamını gör...
gün içinden, kurmaca anime öykülerinin yanında açık ara farklı ve derin vahşet sahneleri barındıran efsane bir seri. zamanında izleyip bitirdiğim için memnunum.
şu animeden pozitif anlamlar çıkarabilmek için yazarın hakim olduğu dünya kültür tarihinin birazını bilmek gerekir , japonlar kültürlü insanlar, sunulan bilgi öyle bir kitapta yan yana duran cinsten değil. derin diyorum...
tabi bacak, meme, sesler bildiğimiz üzere zaten erkeklere hitap ediyor, anime yani.
devamını gör...

"asıl insan olmayan sizlersiniz" diyen lucy, köpeğini gözü önünde öldüren çocukları katleder. bu sahnede saflığı sembolize eden zambak da kana bulanmıştır ve artık lucy masumiyetini geride bırakmıştır.


bu animeyi çok fazla çıplaklık ve vahşet var diye beğenmeyenler gerçekten gerizekalıdır. çok iyi bir anime olduğunu söylemiyorum, ancak ele aldığı konu ve yukarıda bahsettiğim gibi sahneleri ile başarılı ve güzel bir anime olduğunu söyleyebilirim. ötekileştirme ve insanın acizliğini konu alan bir animedir. 13 bölüm olduğu için izlemeye değer olduğunu düşünüyorum.
devamını gör...
izlerken her saniyesinde insanın sinirlerini kabartırken aynı zamanda yaşattığı yoğun hüzünden ötürü bağımlılık yaratan ve tek bir günde bütün bölümlerini izletebilen rahatsızız edici anime serisi. aşırı şiddet, cinsellik ve duygu sömürüsü gibi eleştirileri önemsemeyen anime manyaklarının müptelası olabileceği bir yapım. pes yahu, tesadüfün de bu kadarı mı olur, yeşilçam dönemi türk filmlerinde bile böylesine rastlamadık diye takılmazsanız eğer beğenmemeniz için pek bir sebep yok aslında. fazlaca duygu yüklü olması size dokunmuyorsa tabi. özellikle bölüm introlarında lucy'nin(nyuu) görüntülerine adapte edilen gustav klimt'in birbirinden güzel tabloları eşliğinde çalan muazzam parça lilium'u dinlerken bile bu arıza anime hakkında bir fikir edinebilirsiniz.

devamını gör...
ismi almanca olan 13 bölümlük bir animedir. anlamı da elf sarkısı olması lazım. aşırı şiddet ve cinsellik içerdiği için +18 olarak sınıflandırılmıstır(cinsellikten kastım cıplak karakterler yanlıs anlasılmasın) hikayesi ve hikayesinin işlenişi gerçekten çok vurucudur. genel olarak başarılı bir animedir.
devamını gör...
lilium

altında oldukça fazla anlam barındıran bir anime. herkes kaldıramaz belki, evet ama olay sadece çıplaklık değildir. bir dönem müziğini delicesine dinlerdim. aşırı güzel.
devamını gör...
karanlık ve derinlikli bir anime serisidir. insan doğasının karmaşıklığını, acıyı ve merhameti ele alırken aynı zamanda şiddet ve travmayı da gözler önüne seriyor. hikaye, diclonius adı verilen mutant insanlarla normal insanlar arasındaki çatışmayı işliyor ve bu arada ana karakter lucy'nin iç çatışmalarını ve duygusal yolculuğunu gözler önüne seriyor. aynı zamanda, hikaye etkileyici müzikleri ve sürükleyici atmosferiyle de dikkat çekiyor.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"elfen lied" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim