1.
a.b.d'nin boston şehrinde 1924 yılında doğmuş ve film yıldızı olmaya gittiği los angeles'da, 1947 yılında bedeni karın bölgesinden ikiye bölünmüş şekilde bulunan kadındır.
black dahlia adlı film onun hakkında yapılmıştır.
black dahlia adlı film onun hakkında yapılmıştır.
devamını gör...
2.
22 yaşında genç bir kadındı. bir restoranda garson olarak çalışıyordu. 1929 borsa krizi sebebiyle tasarruflarının çoğunu kaybeden babasıyla arası pek iyi değildi ve kendi ayakları üzerinde durmak için çaba gösteriyordu. ancak işler hiç de beklediği gibi gitmedi.
15 ocak 1947 sabahında, short'un çıplak bedeni los angeles'ta bir otomobilin yanında terk edilmiş bir şekilde bulundu. genç kadının kıyafetleri çıkarılmış, vücudu ikiye ayrılmış ve yüzü tamamen kesilerek yaralanmıştı.
olay günü, güney norton bulvarı'nın batısındaki bir mahallede yaşayan betty bersinger isimli bir kadın, henüz üç yaşındaki küçük kızıyla birlikte yürüyüş yapmaya çıkmıştı. bu bölge, o dönemde büyük ölçüde sakindi ve fazla yerleşim bulunmuyordu. bersinger, short’un cesedini saat 10 civarında gördüğünde, ilk olarak parka atılmış bir vitrin mankeni olduğunu düşündü.
ancak daha sonra gördüğü şeyin bir insan bedeni olduğunu anlayarak apar topar yakındaki bir eve koştu ve telefonla polisi aradı. olay yerine gelen polis korkunç bir manzarayla karşılaştı. elizabeth short'un vücudu dehşet verici bir şekilde parçalanmıştı. bedeninin bel hizasından aşağısı tamamen kopmuş ve iç organları boşaltılmıştı.
öyle ki yaşadığı kan kaybından ötürü cildi soluk beyaz bir hâl almıştı. tıbbi muayeneler, ölümün ceset bulunduktan yaklaşık olarak on saat kadar önce gerçekleştiğini tespit etti.
ancak asıl ilginç olan başka bir şey daha vardı: cinayet sonrası, short’un vücudu ve yaraları özenle temizlenmiş, her bir yara tek tek yıkanmıştı. bir diğer gariplik ise short'un yüzündeydi.
katil kadının yüzüyle özellikle uğraşmış ve ağzının kenarlarından kulaklarına kadar keserek "glasgow gülümsemesi" olarak bilinen rahatsız edici bir görüntü yaratmıştı. ayrıca uyluğu ve göğsünden birkaç et parçası kesilmiş, etler dilimlenmişti.
vücudun alt yarısı ise yaklaşık yarım metre uzaklığa yerleştirilmişti ve bağırsakları düzgün bir biçimde kalçalarının altına sıkıştırılmıştı. ceset, elleri başının üstünde, dirsekleri bükülü ve bacakları birbirinden ayrılmış bir şekilde pozlandırılmıştı.
vücudun hemen yanında, lastik izleri arasında bir ayak izi keşfeden dedektifler, yakınlarda sulu kan içeren bir çimento torbası da buldu.
short’un vücudundaki tüm işaretler, kadının bağlandığını, işkence gördüğünü ve resmi ölüm nedeninin beyin kanaması ve şok olduğunu gösteriyordu. cinayet hakkında birçok farklı teori ortaya atıldı.
ancak hiçbir teori tam olarak doğrulanamadı ve olayın sırrı hâlâ çözülemedi.
devamını gör...