erdal beşikçioğlunun yeni hayvan yasasına karşı aldığı önlem

kaynaklar;

ilk görsel:erdal beşikçioğlu official twitter hesabı

ikinci görselde ki videonun platformu: sözcü.com.tr official instagram hesabı

bu başlığı açarken onur doluyum.

ekranların aykırı yüzü olarak bildiğimiz, olaylı cinayet dedektifi behzat ç'ye yıllarca hayat vermiş, başarılı oyuncu erdal beşikçioğlu ankara - etimesgut bölgesine belediye başkanı olarak seçilmişti. seçildiği günden beri sadece bölge halkının refahı için çalışan ve ankara'yı son derece liberal bir tonda yöneten sayın erdal bey bu akşam yeni yayınlanan hayvan yasasına karşı bir önlem aldığını duyurdu.

türk ordusunun mayın bulmada kullanılan köpeklerini eğiten bir veterineri belediye'de müdür olarak işe alarak, tüm etimesgut bölgesindeki sokak köpeklerini eğiteceklerini ve eğitim aşamasından sonra hepsini belediyenin himayesi altına alarak, belediyeye ait binalarda bekçi köpeği olarak görevlendireceğini açıkladı.

böylelikle köpekler sokaklarda sahipsiz olarak gezmeyecekleri için, kıyım yasasının dışında kalmış olacaklar. halktan her sokak köpeğini gelip belediyeye- eğitime teslim etmelerini rica etti ve konuşmasını kapattı.

helal olsun sana!

kendisinin açıklamasını twitter hesabında bulabilirsiniz. keza sözcü'nün instagram hesabında, yaptığı konuşmanın kısa bir kesiti mevcut.


ankara'da yaşamasamda onur doluyum. bir yerlerde halkının refahı için çalışan ve yetkisini tüm öz cesareti ile halkı adına kullanan birileri var. zeka böyle bir şey. stratejik oynamak ve şartlara göre konumlanmak herkesin işi değildir. keza bunca belediye başkanı bu yasa karşısında afallamışken, kendisi bu aykırı kararı ile medyanın önüne çıktı. bu bir "boş fikir" değil. keza kurduğu sistemi halka tanıtmak amaçlı bir konuşmaya imza attı. dikkat ederseniz, faruk bey görevine atanmış. dolayısıyla bu " boş bir vaad " değil. tabi trollcüler bir sürü yorumlar atacaklardır bu başlığın altına fakat her canlıyı kurtaramasa bile, en azından deniyor. yetkisini dibine kadar kullanıp, çözüm üretiyor. bu bile yeterli:)

bu atak bize şunu gösterir; herkes siyasete girebilir ama herkes
" siyasetçi" olamaz.aynı politikayı ekrem beyden de tüm istanbul adına bekliyoruz. istanbul hayvan koruması adına daha kolay ve elverişli bir ildir çünkü istanbul'da sayısız geniş koru, sayısız park, sayısız belediye tesisi ve kocaman ormanlar var. her koruya, her ormana, her parka, her belediye tesisine 5-6 bekçi köpeği yerleştirilse, sokak hayvanlarının çoğunu kurtarmış oluruz. hadi bir karar da ekrem beyden gelsin!

her şeyin dışında, erdal bey 10 numara belediye başkanı oldu. gerçekten helal olsun!

elalem is bulamiyor, kopeklere is veriyor behzat c xd

ıtperest ben oldum itperest!

ne yapacakmış? parklarda ve belediye tesislerinde bekçi olarak istihdam edecekmiş.
hadi hesap edelim: etimesgut'ta 312 park varmış. 30 da belediye şeysi olsa 350. hadi dört yüz. ikiyle çarp 800. etimesgut'ta kaç it var? komiser bilmiyor. kimse bilmiyor. ama tahminen 20 bindir. 800 itten geri kalanı n'aaaapcan hacı?
sonra, hırsızlıkla geçinen bir insanı kapına bekçi koyar mısın? koymazsın değil mi? bu itler de "drifter". orada burada sürtmeye, yal verene yaltaklanmaya alışmış hayvanlar. bunları nasıl eğiteceksin? aylar sürer. sonra, sahiplendim dediğin zaman bunları bağlayacaksın. ağızlarına ağızlık takacaksın. it bunu kabul edecek mi? dışkısını uluorta yapmasını engelleyeceksin. ayrıca her it bekçilik yapmaz. bekçilik özelliği olması lazım.
yani beşikçioğlu, standart bir chpli gibi söz etmiş, işkembeden sallamış. köpekleri toplamamak için yan çizmeye devam ederse kendisini kodeste bulabilir.

sokaklarındaki köpek sayısı kadar binası var mı bilmem. sokaklardaki köpekler farklı yaştan, farklı cinsten. her köpekten bekçi köpeği olur mu, belli bir yaşı geçmiş hayvan eğitilir mı ondan da anlamam. köpek eğitmenleri bilir.
ben bir vatandaş olarak işin şu tarafındayım. biz sokaklarda sahipsiz köpek olmasın demiyor muyuz, bu köpekler kontrol altına alınmalı demiyor muyuz ya da en klişe tabirle birine çok seviyorsan al sen besle demiyor muyuz. bu köpekleri öldürün demiyoruz dimi bu argümanları sunuyoruz. tamam adam çıkmış ben alıcam diyor, senin istediğin olacaksa sokakta başıboş köpek olmayacaksa sanane hayvana ne yapıldığından. sen canını tehdit eden sahipsiz sokak köpeklerinin olmadığı sokak istemiyor muydun, derdin şimdi neden ısrarla hayvanların öldürülmesi olsun ki. vaad ettiğini yapabildiği takdirde benlik bir durum yok. becerebiliyorsa yapsın illa hayvanlar ölsün demiyorum, kontrol altına alınsın, çoluk çocuğa saldırmasınlar diyorum. yaşam alanımı oturtabildiğim sistemde onların da yaşam alanı yaratılabiliyorsa onlar da yaşasın, illa bir taraf ölecek diye bir kaide yok.

ilçenden köpek saldırısıyla parçalanan çocuk haberi gelmedikçe nasıl biliyorsan öyle çöz amirim. tek doğru olacak diye bir kaide yok. uyutuyor musun, evine mi alıyorsun, barınak mı yapıyorsun, sahiplenmeye teşvik edici projeler bulup sahiplendiriyor musun naparsan yap. hatta bak bu da yapılabilirmiş, sokak köpeği sahiplenip belediyesine yardımcı olmuş olana belediye sınırları içindeki müzeye ziyaret kartı verebilirsiniz, ne bileyim varsa kütüphane vs ücretsiz giriş hediye edebilirsiniz. bulun işte bişeyler.

kabul edilebilir bir alternatif üretmiş, örnek olsun herkese

ben kendi önerimi yineleyeyim: her apartmana bir köpek zimmetlenecek

sahiplenecek ve apartman bahçesinde yeri yapılacak, aşısı muayenesi maması belediyeden olacak, apartman sadece sahip olacak

apartman ahalisinden isteyen de sevgisini ilgisini verecek, gezdirecek vs

olay guzel ama ikinci entryde dedigi gibi kalan itler ne olacak?
barınak yapmak aklına gelseydi belki daha mantıklı olabilirdi mesela yap barınak orada besle.

bana makul gelen öneri. başlarına profesyonelini de getirdiğini ifade etmiş açıklamasında.

önerisinin hayata geçmesiyle birlikte alınacak ilk olumlu sonuçların, ben bölge halkının düşüncelerinde kelebek etkisi yaratabileceğini hayal ettiğini düşündüm sn. beşikçioğlu'nun. belki de bugüne kadar aklında olup da bir türlü "sahiplenme" kararını alamayan insanlara etki edeceğini hayal ediyor kendisi. olmayacak iş değil.

belki de tam hayal ettiği sonuçları göremeyeceğiz. ama ama koştura koştura "aman zehirle gitsin kurtulalım" düşüncesine nazaran bir iş, proje sunulmuştur önümüze. ayrıca açıklamasında "barınak yapmayacağız" diye ifade duymadım ben.

kaldı ki en başa dönersek başıboş köpek sorununun çözümünün "sokakları tamamen köpeksiz bırakmalıyız" olmaması gerektiğini eh biraz da anlayın be. vicdansızlık, sevmemezlik ya da kazalar riskini gözetmek gibi insani düşüncülerinin hepsini bir kenara koyarak anlayın. boşaltılan her alanın yerini doğa dolduruyor bir şekilde.

en azından bir çözüm sunmuş, mantıklı da. başarabilirse tebrik ederiz, kötü görüntüler görmek istemiyoruz artık bu konuya dair.

oylama bitti ve adam elinden geleni yapıyor. tabii ki bu duruma da bir sürü eleştiri gelecektir, eleştiriler yermektense geliştirmek ve alternatif başka fikirler üzerine olursa ,katliama çözüm yolunda daha faydalı olur diye düşünüyorum.

bu iki yüzlü yavşak hayvan düşmanları şimdi bunu da beğenmez.

amirim benim ya

zaten yapması gereken bir işi kanun çıkınca zorla yapmış görünmemek için takla atan soytarı

güzel bir çözüm gayet. buna da ittapar demezsiniz artık ha. helal olsun başkana.

yavşak ayıların çözüm dediği çözümsüzlük.
harca belediye bütçesinden bir 20 milyon. etimesgut'ta boş ve kıraç arazi çok. çevir bin dönümlük araziyi çitle. 20 milyon yıllık it maması masrafın bile değil. belediyenin önüne de bir otobüs çek. her saat başı itperestleri oraya götürsün. itperestler canlarına bakar, sever, sevişir, besleme(!) yapar, geri döner. bin dönüm arazi 50bin iti alır. itleri de peyderpey kısırlaştırırsın. hepi topu bir kere 50 milyon harcayacaksın. böyle itfaiyeye sokak itinden bekçi yapacağım demekten daha kolay bir çözüm. can dostlarınız da ölmedi işte.