erdoğan’ın sisi ile el sıkışması

normal bi olaydır lakin muhalefet ve muhalefet destekcileri normal degil gibi karsiliyor.

sevgiliye trip atilmiyor sonucta, ulke yonetiliyor.

sisi kardeşim is loading

son yerel seçimlerde ekrem imamoğlu, mansur yavaş üzerinden sisi'ye oy verirseniz olacağı budur. bu korkunç tabloda erdoğan'ın eleştirilecek hiç bir yanı yoktur. sayın cumhurbaşkanımız bizim yüzümüzden, bizim için büyük bir fedakarlıkla bu darbeci generallerle görüşüyor. allah yar ve yardımcısı olsun.

(bkz: rabiye demedim kurabiye dedim)

(bkz: esma demedim kıyma dedim)

yavaş reis kimse yetişemiyor hızına.

hacı hacıyı mekke'de hoca hocayı tekkede bulur derler. ya da buna benzer bir şey işte.

düzce'deki heykeli de bir gece ansızın yürütmüşler.
ak kitlenin bunu pek umursayacağını sanmıyorum.

yavaş dön reis ümmet dansözü geçti cinsiyet değiştirmeye başlayacak sayende.

normal bir olay mıdır? bu pişkinlik kaçıncı seviye acaba?

ilişkiler eski haline getirilecekse neden bozuldu? ne yapsa doğrudur diyenlerden gına geldi artık. bir gün olsun çıkın da şu yaptığı yanlış diyebilin bari. bugün baktım esed'de esad olmuş bile çoktan.

dün kara dediğine bugün ak demek devlet yönetmek değildir. devletlerin bir politikası olur. geçen bunca yılda yürütülen yanlış politikalardan dolayı ülkenin gördüğü zarar ne kadardır tahmin bile edemiyoruz.

normal bir olaydır.
bakin salaklar icin anlatiyorum iyi dinleyin, salagin nickini vermeyecegim.

simdi o iş soyle oluyor, ulkelerin siyasi cikarlari oluyor ve muhammed mursi ile bu cikarlara daha kolay erisebilirdik fakat mursi asiĺdigi icin cikarlara ulasmak zorlasti ve yeni bir yol bulunmasi gerekti ki bu yol sisi ile el sıkışmakti.

malum akdeniz gazı uzerinde herkesin hak sahibi oldugu bir yer var ve eger anlasmalar yolunda giderse turkiye bu gazdan pek bir sey alamiyor hatta su an rusyanin gaz tehdidine cozum akdeniz gazinin da avrupaya ulasmasini engellemek, bunun icin ilk adim libya ile atildi simdi misiri da arkasina alirsa ulken avrupa'ya karsi one gecemese bile bi yerde yakalamaya yaklasacaktir fakat siz sadeve sosyal medya akimina uyup istemem demek, olayi arastirmamak, ne olduguna bakmamak, sadece like kasmak veya olaki duserse 2 meme ellemek ama yine ben memeci degilim demek.

''dünya siyasetinde asla ve asla dostluk yoktur, karşılıklı çıkar vardır'' demişti bir zamanlar bir hocamız. aynı ırktan veya dinden olan ülkeler bile sık sık düşmanlık yapabilmektedir. maddi çıkarlar, toprak ve din kavgaları en büyük anlaşmazlık nedenleridir. bu sebeple, bugün kötü olduğumuz bir komşumuzla veya devletle çıkarımız gereği yarın iyi veya kötü olabiliriz. dünya siyaseti maalesef böyle.

ben direkt salaklar için yazabilirim. o kendini biliyor.

devlet politikaları çıkarlar üzerine kuruludur. bunda zaten sorun yok. sorun şurada;

bu adamlara defalarca söylendi. bu politikalar yanlış, bundan en büyük zararı biz göreceğiz diye defalarca anlatıldı. burunlarından kıl aldırmadılar. bunlaarr diye diye işitilmedik hakaret kalmadı. suriye, mısır, israil, ab, 15 temmuzun finansörü bae, cemal kaşıkçı'nın katili suudiler artık hangisini sayarsanız. o kadar çok ki. zaman içinde izlenen politikaların yanlışlığı öyle bir hale geldi ki zamanında "değerli yalnızlık" dedikleri politika patladı. şimdi hatalarını düzeltmeye çalışıyorlar. ben ve benim gibi insanlar da işittikleri hakaretler yanlarına kar kalmış bir şekilde izliyoruz. yarın katil dedikleri esad'la da barışacaklar. peki bu zamana kadar kim kaybetti?

mısır, abd, güney kıbrıs akdeniz'de tatbikat yapıyor şu an. türkiye'ye tehdit oluşturacak şekilde hem de. bunun gercekleşme sebebi ne?

evet, evet her şey normal. her söylediğiniz doğru. sütte leke var bunlarda yok.

sorulan soru net. madem eski haline getirmeye çalışacaktınız neden bozdunuz bu kadar?

israil'in gazının ab'ye ulaşması için en mantıklı yol türkiye üzerinden gitmesi. ancak adamlar diyor ki yarın ne yapacağınız belli değil. size nasıl güvenelim?

şam'da namaz kılacağız diye ısrar etmeseydiniz başımızda bu suriyeli belası olmayacaktı mesela.

türkiye şu anda dışarıdan güvenilmez bir ülke olarak tanımlanmaktadır ve bunun sebebi de gayet ortadadır. dış politika yeldeğirmeni gibi dönmeyi kaldırmaz.

kimse istemem demiyor. doğruyu yapanı destekleriz. ancak ülkeye bu kadar zarar verdikten sonra yapılan bu u dönüşleri komik, savunulması ise ayrı bir pişkinlik.

bunun hesabı verilmeli. olur öyle şeyler devlet politikasında diyerek içinden çıkılamayacak kadar büyük hatalar yapıldı. bari bunları görün.

bak bende bir salağa anlatır gibi anlatayım. o'da kendini biliyor. her şeyden vaz geçtim sizin yanlış politikalarınız yüzünden ölen gencecik insanların hesabını kim verecek?

artık darbeci sisi gitti, onun yerine kardeşim sisi geldi
önce rte nin win win stratejisini öğreneceksiniz

baktı bu halifelik malifelik tutmadı üstüne bölgede herkez kendisine gıcık kaptı,
geçen de uae mısırdan büyük bir arazi satın aldı, oraya böyle nice, cannes, monte-carlo
tarzı ultra lüks ve ultra büyük bir tatil şehiri yapacaklar, yüzlerce otel, bina, eğlence tesisi avm ler vs vs vs
bunun alt yapı işlerini havuzcu mütahitlere bağlaması lazım ama sisi ile küsken bu iş hiç olmaz.....

üstelik mısıra damadının o planörlerinide satacak.....

üstelik amerika da, bölgede sürekli arıza çıkardığı için buna fena gıcık kapıyor,
onlarla yalandan da olsa samimim pozlar mozlar vererek,
enazından bir süreliğine de olsa, gözleri kendi üzerinden uzak edecek.....

hem yancılara, hem de damada tatlı tatlı para.....

akapenin hiç değişmeyen stratejisi neydi ?
para para para
win win win....................................................

gitti katil sisi, geldi kardeşim sisi.

(bkz: darbeci sisi)

(bkz: değerli kardeşim sisi)

geri dönünce de sisi çok ısrar etti ondan görüştük falan demiş. yav he he. ben terkettim diyen ergen liseliler gibi.

tamam bunlar iki dost değil, koca ülke başkanları ve siyaset gereği görüştüler buna lafımız yok da sen tutup değerli kardeşim sisi dersen bu az önceki tezi çürütür. mesafeli olduğun adamı pohpohlamazsın. resmi bir dille sayın başkan falan der geçersin. çiğköfte partisine gelen esnaf gibi konuşursan eleştirilirsin tabi. tayyipcilerde tayyibi nasıl savunacağını şaşırdı.

neyse, el etek öperek bir yere gelen adamlar el sıktı diye mi tartışıyoruz. o evreleri geçeli çok oldu.

(bkz: dün dündür bugün bugündür)
(bkz: meseleleri mesele etmezseniz ortada mesele kalmaz)

ister konuşur, ister küser, ister döver, ister sever, halifei ruyû zemin erdoğan hazretleri o. biz fanilere söz düşmez.
neyse.
bir rabia vardı ona n'ooldu? everdiler mi kızı bizi düğüne çağırmadan?

pamuk gibi seçmen var.(can ataklı'nın lafı ),ne yaparsa yapsın eyvallah.
tabi ki bilimsel olarak yorum yapma bilgim sınırlıdır ama erzincan iliç olayı bitmeyecek ,bir gün karadeniz kıyı bölgelerinde yaşadığımız bir yağmur ve sel veya çok fazla bir kar yağışı olursa allah fırat havzasını ve uzak yakın çevresini korusun.buna 6,8-7 şiddet üstü depremi de eklersek allah sonumuzu hayır etsin.
felekat tellallığı yapıyorsun diyenler çıkacak,bozkurt sel felaketinde bir gün sonra kasaba pazarı kurulacaktı (bildiğim yer tüm çevre köyler iner kasabaya pazar kurulduğu gün ,pazarın kurulduğu gün sel felaketi yaşansaydı ne olurdu . 2024-31 martta göreceğiz bozkurt silme milliyetçi-muhafazakar sağ oy verecek.
yunan medeniyeti çekildiği 2100 sene öncesinden beri anadolu kimin kayığına binersem onun küreğini çekerim olayı halinde,roma bile düzeltemedi,roma'yı da kendilerine benzettiler. (of kasabası 2000 öncesi en güzel ticaret ve yaşam merkezi idi trabzon kıskanırdı bugüne bakın.)
yarın biden gelecek aynı, çıkar olursa esed yine esat olacak.

anadolu halkı böyle düzeltilmesi imkansız .
mustafa kemal sosyalizm uygulaması istemedi mi sanıyorsunuz açın ııı. komüntern belgelerini okuyun,lenin ve stalin yazılarını ,hatta taaaa uzaklarda hoşi minh amca'nın yazdıklarını.

cumhuriyet aslında 1920-1939 arası sürdü sonrası sağa teslimiyet.
sen burada kıçını fırt,halk sisi'yi kutsayacak iliç 1,5 ay sonra oyunu sağ verecek.

2100 senedir bu böyle .