erdoğan'ın sokak hayvanları açıklaması
başlık "uykumyok" tarafından 23.12.2021 19:54 tarihinde açılmıştır.
1.
sahipsiz havyanların yeri sokaklar değil, barınaklardır. sahipsiz hayvanlar için önlem alın.
eğer bu önlem gerçekten alınırsa, kapalı alanda sigara yasağından sonra yapılan en iyi işlerden biri olur.
devamını gör...
2.
(bkz: havyan) ama yalnız.*
devamını gör...
3.
özellikle pitbull besleyenler pitbullarıyla beraber itlaf edilmeli.. hatta adalet bu konuda yardımcı olamadığı için mahalle abileri toplanıp pitbull sahiplerini bir gün boyunca iki tane aç ve kızdırılmış pitbull ile aynı odaya kitlemeli. sokak hayvanları da barınağa kapatılmalı. tehlike potansiyeli olan tüm sokak hayvanları da barınağa alınmalı. buna karşı çıkan insanlar da onlarla aynı kafese konmalı. ayrıca hayvan hayatını insandan değerli gören tüm asalaklara karşı halkımızı kin ve nefrete davet ediyorum..
devamını gör...
4.
sokak köpeklerini bu ülkenin sorunu olmaktan çıkaran siyasiye şartsız koşulsuz oy vereceğim. ekonominin düzeleceği yok onu saldım artık.
devamını gör...
5.
akıllı! erdoğan sokak hayvanları diyememiş(dememiş), sahipsiz hayvanlar demiş. neden? çünkü sokak hayvanlarının sokakta yaşamasından daha doğalı yok. yahu geldik, bütün insan egomuzla dünyanın içine ettik, herkesi yerinden ettik, binlerce ırkı tamamen yok ettik, şimdi soğuk-sıcak demeden, aç-tok demeden, tecavüz, arabanın arkasına bağlanıp sürüklenme, uzuvları koparılarak öldürülme, yakılarak öldürülme demeden sokaklarda yaşamaya çalışan hayvanları, bunlar burada olmaz diyerek sözde barınak, özde ölüm kamplarına atmanın peşindesiniz. bir akıllı da çıkıp demiyor ki, hacı 20 yıldır buradasın, kime diyorsun önlem alın diye? niye bu hayvanlara düzgün yaşayacakları alanlar yapmadın? düzgün dediğim de kimse yanlış anlamasın, katlar, yatlar, ıstakozlar değil. koşturacağı bir alan, soğuktan koruyacak bir yuva, yaşayacak kadar yiyecek, yiyecek dediğime bakmayın, sadece insanların yemek artığı kafi. birazcık empati. lütfen.
devamını gör...
6.
barınak dediğiniz yerler köpeklerin göstermelik alıdığı, içeride açlıktan birbirini yediği, dolunca da ya kapılarının açılıp geri şehre salındığı ya da gecenin bir vakti dağın başına ormana atıldığı şehirli avuntuları.
köpeğine bakamayan öküz "barınağa verdik" diye başından atıyor, oralar da öyle.
sokağa atılan köpeklere ceza gelmedikçe olmaz o iş. embesiller çocuklarına "hediye" diye alıyor, sanıyor ki önüne su koyunca bir haftasonu da gazete serince evcilleşecek.
aptal aileler beceremeyip ayakkabı yedi diye salıyorlar sokağa. dünyanın hiçbir yerinde bu kadar cins köpeği sokaklarda göremezsiniz.
neyse yani gene boş laf, gene konudan haber yok. meraklısı tarım bakanlığına sorsun bakalım yasal yollarla ithal edilen köpek sayısı kaçmış.
köpeğine bakamayan öküz "barınağa verdik" diye başından atıyor, oralar da öyle.
sokağa atılan köpeklere ceza gelmedikçe olmaz o iş. embesiller çocuklarına "hediye" diye alıyor, sanıyor ki önüne su koyunca bir haftasonu da gazete serince evcilleşecek.
aptal aileler beceremeyip ayakkabı yedi diye salıyorlar sokağa. dünyanın hiçbir yerinde bu kadar cins köpeği sokaklarda göremezsiniz.
neyse yani gene boş laf, gene konudan haber yok. meraklısı tarım bakanlığına sorsun bakalım yasal yollarla ithal edilen köpek sayısı kaçmış.
devamını gör...
7.
çok bilindik bir yöntemin sonucudur. hayvan haklarını makul çerçevede bile olsa savunan gruplardan rahatsızsızsın diyelim ki. bilimsel olarak ve yasayla tehlikeli olduğu kabul edilen pitbullu bir siteye salmayı savunacak kadar akıl dışı bir öfkeye onları taşırsın.
o yönde konuşan insanlar karşısında sanki ifade özgürlüğü vermiş gibi sessiz kalırsın her saçmaladıkları aşamada. onlar sanır ki bu konuda çılgın bir özgürlük alanı mevcut! oysa senin beklediğin onları vurabileceğin ve vurmakta yüzde yüz haklı olacağın bir olaydır.
işte kolladığın o gün geldiğinde, yıllarca mücadeleyle edindikleri makul kazanımlarını da tek olayla tek cümleyle budadığında onlara kimse sahip çıkmayacaktır. adını ifade özgürlüğü veya çeşit çeşit özgürlükler koyduğun şeyin, bu denli abartmasına köşenden göz yumarken sadece şartların olgunlaşmasını bekliyorsundur aslında!
tarihten bir örnektir: deniz gezmiş'in banka soyabilmesi.
aynı yöntemi kadın hakları konusunda da izliyor akp. biliyor çünkü ifade özgürlüğüne aç bir toplum yarattığını. biliyor akıl almaz ifadelerin kamu oyundaki karşılığını. eşeğin bi tarafına su kaçıracak örneklerini kolluyor her karşı olduğu söylem karşısında.
pitbullar bir küçük çocuğu pek kötü yaraladı. yüzünden ve göğsünden. nerede? fatma şahin'in yönettiği gaziantep büyükşehir belediyesi sınırları içinde. belediye çalışanı olanlardan herhangi bir kişi şu an gözaltında veya tutuklu değil. konu hemen makul talepleri de kökünden budayan, genele yönelik bir söyleme evrildi. eyyorlamam bu kadar.
o yönde konuşan insanlar karşısında sanki ifade özgürlüğü vermiş gibi sessiz kalırsın her saçmaladıkları aşamada. onlar sanır ki bu konuda çılgın bir özgürlük alanı mevcut! oysa senin beklediğin onları vurabileceğin ve vurmakta yüzde yüz haklı olacağın bir olaydır.
işte kolladığın o gün geldiğinde, yıllarca mücadeleyle edindikleri makul kazanımlarını da tek olayla tek cümleyle budadığında onlara kimse sahip çıkmayacaktır. adını ifade özgürlüğü veya çeşit çeşit özgürlükler koyduğun şeyin, bu denli abartmasına köşenden göz yumarken sadece şartların olgunlaşmasını bekliyorsundur aslında!
tarihten bir örnektir: deniz gezmiş'in banka soyabilmesi.
aynı yöntemi kadın hakları konusunda da izliyor akp. biliyor çünkü ifade özgürlüğüne aç bir toplum yarattığını. biliyor akıl almaz ifadelerin kamu oyundaki karşılığını. eşeğin bi tarafına su kaçıracak örneklerini kolluyor her karşı olduğu söylem karşısında.
pitbullar bir küçük çocuğu pek kötü yaraladı. yüzünden ve göğsünden. nerede? fatma şahin'in yönettiği gaziantep büyükşehir belediyesi sınırları içinde. belediye çalışanı olanlardan herhangi bir kişi şu an gözaltında veya tutuklu değil. konu hemen makul talepleri de kökünden budayan, genele yönelik bir söyleme evrildi. eyyorlamam bu kadar.
devamını gör...
8.
söylediği olay ilgili barınaklarda zavallı masumları yaşam boyu zulme terketmektir. rica ederim yapılmasın.
devamını gör...
9.
bence çin'e satılabilir. reisin bunu düşünmemesi çok garip, fiyatı az demek ki köpek etinin.
devamını gör...
10.
sosyal medyada hayvan hakları savunucusu diye gezinen çevreler, örgütler ne yapıyorlar diye bakın.
hepsi de yine slogan atmakla, sorunu inkâr etmekle, siyaset yapmakla, fobisi olan insanları aşağılamakla meşguldüler.
içlerinde bir tane bile sorunun çözümüne dair ciddi bir laf edene rastlamadım.
inanın bu kafanın, doğasına uygun hareket eden hayvanların şeytanlaştırılmasına engel olmak gibi bir derdi falan da yok.
hepsi de yine slogan atmakla, sorunu inkâr etmekle, siyaset yapmakla, fobisi olan insanları aşağılamakla meşguldüler.
içlerinde bir tane bile sorunun çözümüne dair ciddi bir laf edene rastlamadım.
inanın bu kafanın, doğasına uygun hareket eden hayvanların şeytanlaştırılmasına engel olmak gibi bir derdi falan da yok.
devamını gör...
11.
ülkemizde başıboş köpekler ciddi bir iç güvenlik sorunu haline geldi. bu açıklama için erdoğan epey geç bile kaldı, ya da planlarının bir parçasıydı diyebiliriz. türkiye'de başıboş köpek sorunu nasıl bu derece içinden çıkılamaz bir hale geldi? 2004 yılından beri yürürlükte olan ve bu yıl kısmen modifiye edilen hayvanları koruma kanunu neden çaresiz kaldı? aslında olaylar 2004 yılından daha öncesine dayanıyor.
ben 91 doğumluyum. 90'ların ortasını ve 2000'lerin başlarını iyi hatırlıyorum. şehir merkezlerinden bu derece çok köpek görmek o dönem imkansızdı. köpekleri genelde zehir iğnesiyle vuruyorlardı. ha bide belediyenin kendi halinde çalışan garip bir elemanı vardı, ismi kör tevfik.
bu tevfik sırtında tüfek, altında süper 51 bir motorla gezerdi sokaklarda. sahipsiz köpek gördüğü zamanda çıkarır oracıkta allahına kavuşturuverirdi köpekleri. gel zaman git zaman kör tevfik öldü gitti yerini başkası aldı. fakat bu yanlış bir uygulamaydı.
bu arada bu hayvansever dediğimiz güruh o zamanlar da vardı fakat bu derece korkusuz ve aktif değillerdi. sesleri çıkıyordu ama bu olayları bastıramıyorlardı.
sonra akp hükümeti seçildi. ardından 2004 yılında kanun çıkardı, artık köpekler barınaklara 15 gün alınacak, kısırlaştırılacak ve alındığı alana geri bırakılacaktı. bu hayvansever güruha verilen ilk tavizdi aslında. köpekler zaman zaman toplandı, zaman zaman toplanmadı. belediyelerde çalışan işgüzar veterinerler genelde bu hayvansever güruhun adamıydı, köpekleri küpeleyip kısırlaştırdık dediler ama kısırlaştırma falan yapmadılar, kısırlaştırma ödeneklerini iç ettiler.
ince işlenmiş bir plandı ama basitti aslında. sokaklarda çok köpek olması demek bol bol yaralanmalı trafik kazası demek. en nihayetinde veteriner tayfasının heybeyi fazlasıyla doldurması demek. kendine hayvansever diyen hayasız güruhun mama dilenciliği yapıp, millete iban dağıtıp kesesini doldurması demek. bu tiplerin hiçbiri kesin çözüm istemezler.
bu köpeklere türkiye'nin dört bir yanında dört başı mamur barınak yap, günde üç öğün besle bunlar memnun olmazlar. ama onlarında sokakta gezme hakkı var, ama onların doğal yaşam alanları sokaklar vik vik vik gibi basmakalıp ifadelerle propaganda yaparlar. devlet bir birim kurup bu tiplerin gelirlerini, mal varlıklarını vs araştırsın altından çıkacak pisliği tahayyül bile edemezsiniz.
ha bu işin birde mama firmaları ile olan boyutu var. her yıl türkiyeye yeni bir mama fabrikası kuruluyor maşaalah. niye kurmasınlar ki? sahada 24 saat aktif menapozlu 50 yaş üstü azgın ablalar var ne de olsa. bugün her gittiğimiz markette kedi köpek maması satılıyor. bu işten de güzel köşeyi döndüler, çünkü ülkede bir kısıtlama yok, hayvanlar sokaklarda başıboş, sahipsiz, bol bol çiftleşip senede 2 kez yavruluyorlar, türkiye cennet yani bu firmalar için.
bugün girin twitter'a, haykurder gibi derneklerin paylaşımlarına, nesrin çıtırık denen hayvansever görünümlü 50 yaş üstü bir abla var onun paylaşımlarına şuan hepsi erdoğan'a ateş püskürüyor. bu gaziantep'te iki azgın pittbull'un kafasını kulağını parçaladığı kızın ailesi için bir geçmiş olsun bile yazmayacak kadar aymaz bir güruh yani bunlar.
nitekim partisini ve kendisini birçok konuda desteklemiyor olsamda erdoğan'a bu konuda hak veriyorum. bu yanlıştan dönüleceğinin sinyallerinin verilmesini çok doğru buluyorum. bu süreçte ve önümüzdeki günlerde bu hayvansever görünümlü köpektapar güruhun sesi daha fazla çıkacaktır, twitter'ı takip edin. devletin bir sonraki adımı bu tiplerle, bu derneklerle mama firmaları arasındaki rant bağlantısını çözmek olmalı. yıllarca bu işlerden rant devşiren kişilerin malına parasına çökmek olmalı.
ha ilaveten buradan bir sözümde biz köpeklerin alanlarını işgal ettik falan diye böğüren operasyon çocuklarına; köpek insan eliyle kurtlardan evcilleştirilmiş yapay bir türdür gerizekalı arkadaşım. ilk olarak kızıldereliler yapmıştır bunu kızak falan çeksinler diye. şimdi bana oradan buradan carlamayın, ağzınızın orta yerine........... anladınız siz onu. doğal yaşam alanları vahşi hayvanlarındır. ha insan olarak onların alanlarına girdik mi? fazlasıyla evet. yanlış mı? evet yanlış. fakat köpekleri doğal bir türmüş gibi kabul edip burada edebiyat parçalarsan, bende senin yedi sülalenin kulaklarını buradan bir güzel çınlatırım, hiç ahlakım olmadığı halde.
ben 91 doğumluyum. 90'ların ortasını ve 2000'lerin başlarını iyi hatırlıyorum. şehir merkezlerinden bu derece çok köpek görmek o dönem imkansızdı. köpekleri genelde zehir iğnesiyle vuruyorlardı. ha bide belediyenin kendi halinde çalışan garip bir elemanı vardı, ismi kör tevfik.
bu tevfik sırtında tüfek, altında süper 51 bir motorla gezerdi sokaklarda. sahipsiz köpek gördüğü zamanda çıkarır oracıkta allahına kavuşturuverirdi köpekleri. gel zaman git zaman kör tevfik öldü gitti yerini başkası aldı. fakat bu yanlış bir uygulamaydı.
bu arada bu hayvansever dediğimiz güruh o zamanlar da vardı fakat bu derece korkusuz ve aktif değillerdi. sesleri çıkıyordu ama bu olayları bastıramıyorlardı.
sonra akp hükümeti seçildi. ardından 2004 yılında kanun çıkardı, artık köpekler barınaklara 15 gün alınacak, kısırlaştırılacak ve alındığı alana geri bırakılacaktı. bu hayvansever güruha verilen ilk tavizdi aslında. köpekler zaman zaman toplandı, zaman zaman toplanmadı. belediyelerde çalışan işgüzar veterinerler genelde bu hayvansever güruhun adamıydı, köpekleri küpeleyip kısırlaştırdık dediler ama kısırlaştırma falan yapmadılar, kısırlaştırma ödeneklerini iç ettiler.
ince işlenmiş bir plandı ama basitti aslında. sokaklarda çok köpek olması demek bol bol yaralanmalı trafik kazası demek. en nihayetinde veteriner tayfasının heybeyi fazlasıyla doldurması demek. kendine hayvansever diyen hayasız güruhun mama dilenciliği yapıp, millete iban dağıtıp kesesini doldurması demek. bu tiplerin hiçbiri kesin çözüm istemezler.
bu köpeklere türkiye'nin dört bir yanında dört başı mamur barınak yap, günde üç öğün besle bunlar memnun olmazlar. ama onlarında sokakta gezme hakkı var, ama onların doğal yaşam alanları sokaklar vik vik vik gibi basmakalıp ifadelerle propaganda yaparlar. devlet bir birim kurup bu tiplerin gelirlerini, mal varlıklarını vs araştırsın altından çıkacak pisliği tahayyül bile edemezsiniz.
ha bu işin birde mama firmaları ile olan boyutu var. her yıl türkiyeye yeni bir mama fabrikası kuruluyor maşaalah. niye kurmasınlar ki? sahada 24 saat aktif menapozlu 50 yaş üstü azgın ablalar var ne de olsa. bugün her gittiğimiz markette kedi köpek maması satılıyor. bu işten de güzel köşeyi döndüler, çünkü ülkede bir kısıtlama yok, hayvanlar sokaklarda başıboş, sahipsiz, bol bol çiftleşip senede 2 kez yavruluyorlar, türkiye cennet yani bu firmalar için.
bugün girin twitter'a, haykurder gibi derneklerin paylaşımlarına, nesrin çıtırık denen hayvansever görünümlü 50 yaş üstü bir abla var onun paylaşımlarına şuan hepsi erdoğan'a ateş püskürüyor. bu gaziantep'te iki azgın pittbull'un kafasını kulağını parçaladığı kızın ailesi için bir geçmiş olsun bile yazmayacak kadar aymaz bir güruh yani bunlar.
nitekim partisini ve kendisini birçok konuda desteklemiyor olsamda erdoğan'a bu konuda hak veriyorum. bu yanlıştan dönüleceğinin sinyallerinin verilmesini çok doğru buluyorum. bu süreçte ve önümüzdeki günlerde bu hayvansever görünümlü köpektapar güruhun sesi daha fazla çıkacaktır, twitter'ı takip edin. devletin bir sonraki adımı bu tiplerle, bu derneklerle mama firmaları arasındaki rant bağlantısını çözmek olmalı. yıllarca bu işlerden rant devşiren kişilerin malına parasına çökmek olmalı.
ha ilaveten buradan bir sözümde biz köpeklerin alanlarını işgal ettik falan diye böğüren operasyon çocuklarına; köpek insan eliyle kurtlardan evcilleştirilmiş yapay bir türdür gerizekalı arkadaşım. ilk olarak kızıldereliler yapmıştır bunu kızak falan çeksinler diye. şimdi bana oradan buradan carlamayın, ağzınızın orta yerine........... anladınız siz onu. doğal yaşam alanları vahşi hayvanlarındır. ha insan olarak onların alanlarına girdik mi? fazlasıyla evet. yanlış mı? evet yanlış. fakat köpekleri doğal bir türmüş gibi kabul edip burada edebiyat parçalarsan, bende senin yedi sülalenin kulaklarını buradan bir güzel çınlatırım, hiç ahlakım olmadığı halde.
devamını gör...
12.
şemsiye ile güvercin kişleyen adam değil mi bu?
devamını gör...
13.
sokakların artık hayvanlar için uygun ve güvenli olmaması, özellikle köpeklerin zaman zaman insanlara da saldırıyor olması gerçekten hem hayvanlar hem de insanlar için güvenlik sorunu teşkil ediyor. barınakların şartları gerçekten iyileştirilirse, bu yerler onların mutlu ve güvende hissedeceği bir şekilde dizayn edilirse ve buralarda hayvan sayısıyla orantılı olarak veteriner hekim bulundurulursa bence makul bir fikir. ama maalesef barınakların hali de içler acısı şu an. hayvanlar açlıktan birbirlerini yiyor, kendi dışkılarının yanında yaşıyorlar. hareket imkânları desen yok. hal böyle olunca insanın içinden dışarıda en azından belki kendi başlarının çaresine bakarlar, buradaki yaşamdan daha kötüsünü yaşamazlar gibisinden düşünceler geçiyor. bu noktada kısırlaştırma elzem bir konu. en azından aritmetik bir şekilde üremeleri engellenmeli bence. ve insanlar hayvan sahiplenmek istediğinde sokaklara,barınaklara bakmalı. hayvanı cins olunca kimse sınıf atlamıyor ya da nirvanaya ulaşmıyor. o bebekler de gayet birlikte yaşamaya uygun tatlı yumuduk stres giderici görevi görebiliyorlar. itlaf edilmeli, zehirlenmeli falan diyenler olmuş? bunun sokak çocukları itlaf edilmeli demekten ne farkı var? sonuçta onlarla ilgili de bir güvenlik sorunu mevcut? onlar tarafından saldırıya, kapkaça uğrayan bir sürü insan da var sonuçta. korumak, desteklemek, rehabilite etmek yerine allah'ın verdiği canı almak mı yapılması gereken? ki insanlar da hayvanlara zarar veriyor, o zaman insan türü de itlaf edilsin?
devamını gör...
14.
barınakları gayet güzel yerler haline getirebilmek önemli şuan korkunç durumdalar. yoksa ben de istemem sokakta sıkıntılar çıksın.
devamını gör...
15.
belediyelere hayvanlar için verilen ödenek ile ne yaptıkları belli değil. hani oldu ki barinak yaptılar,çoğu zaten ölüm kampı gbi berbat yerler,çalışanların çoğu ise hayvanlardan adeta nefret ediyor,öyle davranıyor. bunun yerine keske devlet, belediyelere vereceği o ödeneği gönullulere verse onlar barınak kursalar hatta gene onlar orada çalışsalar ki eminim bu konuda seve seve gidecek bir sürü gönüllü hayvansever vardır. en azından hem verilen para amacına uygun kullanılır hemde hayvanlar gerçekten onları seven,değer veren kişilerin himayesi ve gözetiminde olurlar.
devamını gör...
16.
araçların yollarda uçarak geçtiği*, soğuğun eksileri gördüğü*, çocukların tek başlarına okula gittiği, köpeklerin saldırısına uğrayanların her geçen gün arttığı şehirlerde*, hem köpeklerin can sağlığı hem insanların can sağlığı için olabilecek bir çözüm açıklaması.
bende evden kalan yemekleri taşıyorum köpeklere, köpek fobimi yendim böyle böyle. ama bu herkes böyle yapacak anlamına gelmiyor.
artık yemek taşıyarak sokak hayvanları sorunu çözülmez.
çok daha kapsamlı bir çözüm lazım.
köylerde bu sorun sopa ile çözülmüş.
bir tür kendini koruma.
bunun atasözü bile vardır.
(bkz: köpeksiz köy bulmuş değneksiz geziyor)
köpek dediğin, birden koca çenesi ile saldırabiliyor.
kendim için korkmuyorum ama okula yalnız giden kızım için korkuyorum.
özellikle ankara gibi köpek cenneti olan bir şehir için çok daha kalıcı çözümlerin olması gerekiyor.
akşam saatlerinde ve sabahın erken saatlerinde sürü halinde geziyorlar.
kaç tane köpek ısıran insan hikayesi duydum.
keşke burda da istanbul gibi kediler olsaydı.
kendi en çok çöpten atlar.
bende evden kalan yemekleri taşıyorum köpeklere, köpek fobimi yendim böyle böyle. ama bu herkes böyle yapacak anlamına gelmiyor.
artık yemek taşıyarak sokak hayvanları sorunu çözülmez.
çok daha kapsamlı bir çözüm lazım.
köylerde bu sorun sopa ile çözülmüş.
bir tür kendini koruma.
bunun atasözü bile vardır.
(bkz: köpeksiz köy bulmuş değneksiz geziyor)
köpek dediğin, birden koca çenesi ile saldırabiliyor.
kendim için korkmuyorum ama okula yalnız giden kızım için korkuyorum.
özellikle ankara gibi köpek cenneti olan bir şehir için çok daha kalıcı çözümlerin olması gerekiyor.
akşam saatlerinde ve sabahın erken saatlerinde sürü halinde geziyorlar.
kaç tane köpek ısıran insan hikayesi duydum.
keşke burda da istanbul gibi kediler olsaydı.
kendi en çok çöpten atlar.
devamını gör...
17.
barınak koşullarını iyileştirirler umarım. özellikle kendilerine ait belediyelerdeki barınakların durumu ortayken hem de.....
devamını gör...
18.
sahipsiz hayvan istemiyorsa, üç çocuk politikasından vazgeçtiğini ilan etsin yeter.
devamını gör...
19.
çoğu yazarı sevindiren bir olay. lakin ben kaş yaparken göz çıkarmak diyorum. böyle gönül alınmaz. derin bakınca bu olay bir facia.
cumhurbaşkanının sarf ettiği sözler hayvanlar için sadece katliam getirir. 1003 tane belediyenin 256 tanesinde barınak var ! barınağı olan/olmayan belediyeler zaten perişan. barınaklar hitlerin toplama kampı gibi, adeta ölüm kampı. ülkede işler vaziyette kaç tane düzgün barınak var da bu öneriyle geldiler muallak. cumhurbaşkanı resmi bir dille hayvanlara yararlı olayım derken ölüm fermanı vermiş anlayacağınız. belediyeler dostlarımızı katletmemeli. saldırılar hayvanlara değil, onu silah olarak yetiştirene mâl edilmeli. ulan mamalara bile %18 kdv veriyoruz. önce buradan başlayın da barınaklar şurda dursun.
ya da belli ki cumhurbaşkanı , ona sunulan barınak önerisiyle , gerçek belediye barınakları arasında ki uçurumdan habersiz.
cumhurbaşkanının sarf ettiği sözler hayvanlar için sadece katliam getirir. 1003 tane belediyenin 256 tanesinde barınak var ! barınağı olan/olmayan belediyeler zaten perişan. barınaklar hitlerin toplama kampı gibi, adeta ölüm kampı. ülkede işler vaziyette kaç tane düzgün barınak var da bu öneriyle geldiler muallak. cumhurbaşkanı resmi bir dille hayvanlara yararlı olayım derken ölüm fermanı vermiş anlayacağınız. belediyeler dostlarımızı katletmemeli. saldırılar hayvanlara değil, onu silah olarak yetiştirene mâl edilmeli. ulan mamalara bile %18 kdv veriyoruz. önce buradan başlayın da barınaklar şurda dursun.
ya da belli ki cumhurbaşkanı , ona sunulan barınak önerisiyle , gerçek belediye barınakları arasında ki uçurumdan habersiz.
devamını gör...
20.
hayvan hapishanelerini kapatın! bunun yerine sokak hayvanlarına barınakları arttırın. parasını alıp hayvanları millete izlettireceğinize sokak hayvanlarına değer verin, koruyun. rabbim, diyanetin ömründen al sokak hayvanlarına ver, diyanetin bütçesinden al, hayvanlara ver.
devamını gör...