1.
her gün kapınızın, bahçenizin veya birkaç köşeye biraz mama ve biraz su koymak sizden bir şey almayacaktır.. aksine başka canlara biraz daha mutluluk belki de hayat verecektir.. zamanım yok, başka yerlere yetişmeliyim, dışarı çıkamam gibi bahaneleriniz asla olamaz aslında. haftada en az 1 kez dışarı çıkabiliyorsunuzdur çıkmıyorsanız kapının önüne gitmek zor değildir. zamanınız her zaman vardır tabi siz bunu istedikçe. başka bir yere yetişmek için evden çıkacaksınızdır evde mama yoksa bile suyunuz bulunur giderken onu bir köşeye bırakabilirsiniz. dışarıda iseniz marketlerde mama satılıyor alıp bir ağaç dibine yeniden koyabilirsiniz.. bir canı mutlu etmek, yaşatmak ve korumak için her an zaman vardır yoksa bile yaratılır..
devamını gör...
2.
herkesin üzerine düşeni yapması durumunda hiçbir problem teşkil etmeyecek canlılardır. lakin kışın soğuktan yazın susuzluktan ölen hayvanlar, içine mama koyulan yoğurt kabının dahi çalınması, yurdumun dört bir yanından gelen hayvanlara işkence ve tecavüz haberleri, düzenli olarak karşılaştığım kapının önünde sadece oturmakta olan kediyi kovalayan insanımsı varlıkların da var olduğunu hesaba katarsak üzerinde çok mesai harcamamız gereken bir konu haline geleceği kesin.
devamını gör...
3.
bazılarının ciddi manada sorun teşkil ediyor. özellikle sahipleri tarafından gördüğü muameleler nedeniyle agresifleşen bir sürü köpek var sokaklarda. mesela pitbull, dogo argentino cinsi köpekler doğru bir eğitimle harika iş köpekleri haline gelip durduk yere yabancıya saldırmayan bir tür iken yanlış verilen bir eğitim onları insan parçalayacak kadar canavar kılıyor işte. sahiplerimiz bilinçlenirse bu sorun ortadan kalkacaktır diye düşünüyorum
devamını gör...
4.
ah bir başlasak hayvanlara değer vermeye gerisi çorap söküğü gibi gelecek ama.
devamını gör...
5.
sevgiye en çok onların ihtiyacı var.
devamını gör...
6.
ülkemizde epeyce, küçümsenmeyecek bir oranda hayvan sevmeyen insanlar var. ister çocukluk travması diyelim, ister şiddete maruz kalmış insanlar diyelim, isterse maço, kimseye faydası olmayan ezik tipler diyelim. neticede hayvan ve sokak hayvanlarını düşman, onları fazlalık olarak gören insanlara acıyorum. allah ıslah etsin.
devamını gör...
7.
8.
her fırsatta kapımı açmaya çalıştığım ve sokakta gördüğümde göz yaşlarımın dökülmesine neden olan canlardır. dışarıdan evime aldığım kedişler ve neredeyse her köşe başında baktığım köpkeler bulunmakta. sevin ya, sevgiye en aç onlar! başını okşadığın bir sokak canlısı bile saatlerce peşinde koşarken yıllarını verdiğin ve seni yarı yolda bırakacak insanlar için zaman harcamayın. onlara değer verin, onlar sizi karşılıksız seviyor.*
devamını gör...
9.
sevmek zorunda değilsin… öldürme yeter!
hayvanları koruyun, kollayın, besleyinle başlayan cümlelerimiz vardı bizim. nereden nereye geldik? şimdilerde onlar için ağzımızdan çıkan tek cümle oluyor; ‘öldürme, öldürtme ne olur?’.
insanoğlunun en büyük gafleti bu dünyayı bir tek kendinin sanması. kendisinden başka canlıların yaşama hakkının olmadığını düşünmesi. onların yaşama haklarını çok rahat bir şekilde ellerinden alabileceği hissine kapılması. insan eşref-i mahluktur. yani yaratılanların en şereflisi. en mükemmeli. neden yaratılma düzenimize uygun davranmayız? neden bu mükemmelliği yaralar, bereler, zedeleriz? bizim için biçilen; ‘yaratılanların en şereflisi’ giysisini neden hakkıyla taşıyamayız?
hiçbir canlının yaşam hakkını elinden alma gücü bizim elimizde değildir. ona o canı veren ne zaman alacağını da bilir. soyunduğumuz bu cellatlık işinin belki bu dünyada cezasını çekmeyebiliriz. ama onu yaratan bu azabın karşılığını er geç verecektir. bizim dinimiz merhameti, hoşgörüyü, paylaşımcılığı öğütlerken… güçsüzü koru, ekmeğini olmayanla paylaş, cana kıyma derken bizim bu denli acımasızlığımız ne dinimize ne de insanlığımıza yakışır.
çok beklentisi yok onların bizden. ses yapıyorlar, sokaklarda dolaşıp kalabalık ediyorlar, yanından geçerken hırlıyor, kapıda duran terliğimi götürüyor vs. vs. diyerek onları öldürmeyin. belediyeleri arayarak onların ölüme götürülmesine neden olmayın. sizin götürülmesine sebep olduğunuz her bir can ya çöplüğe ya da ıssız bir ormana bırakılıyor. orada ne mi oluyor? hayal bile edemezsiniz. siz sıcak yuvalarınızda ‘oh be kurtulduk’ derken. onlar soğukta açlıktan birbirlerini yiyor. bizlerin her rahatsız olduğu canlı hanelerimize birer ölü olarak yazılıyor. ne acı değil mi?
halbuki yapmamız gereken çok basit. herkesin evinde hemen hemen her gün atılan ekmekler, dökülen yemekler olur. hem dinimiz gereği de israf haram olduğundan bunları atmayıp köşe başlarına, çöp kenarlarına bir kabın içersin de bıraksak hem açlıktan oraya buraya saldıran kedi, köpekten hem de şikayet ettiğinizde acaba nereye götürdüler vicdan azabından kurtulursunuz. mahallede kimse yapmıyor mu? örnek olun. onlara yemek verirseniz ‘mahalleye iyice dadandırdınız canım, olmuyor böyle mi?’ derler. doğruyu anlatın, vicdanlarına seslenin. göreceksiniz o sizi rahatsız eden görüntülerden, seslerden kurtulacaksınız. bir canlıyı sevindirmiş, onunla yemeğini paylaşmış olmanın vermiş olduğu mutluluk ise paha biçilemez.
yeryüzü tüm canlılara ait. yaratılanların en mükemmeli olarak bunu bilip bu mükemmelliğe uygun bir vaziyette davranmamız gerekiyor. hala daha ‘sevmiyorum ama, korkuyorum ama, şunu yaptı ama, bunu yaptı ama’ diyebiliyorsanız. bizim size diyebilecek hiçbir sözümüz kalmıyor. evinize almayın. bahçenize almayın. yüzüne bakmayın. başını okşamayın. ama allah aşkına öldürmeyin. öldürülmelerine sebep olmayın. ‘merhamet etmeyen merhamet bulamaz’ hadis-i şerifine nail olmuş bir ümmetiz biz. merhamet edelim ki merhamet bulalım… saygılar…
23.07.2013 yerel bir gazetede yayınlanan köşe yazım.
bazı sıkıntılardan dolayı daha sonra kaldırıldı.
henüz temiz yürekli, gözü açılmamış bir müslümanım. hayat insanı nerelere getiriyor yahu hayret. neysem çok şey etmiyim.
hayvanları koruyun, kollayın, besleyinle başlayan cümlelerimiz vardı bizim. nereden nereye geldik? şimdilerde onlar için ağzımızdan çıkan tek cümle oluyor; ‘öldürme, öldürtme ne olur?’.
insanoğlunun en büyük gafleti bu dünyayı bir tek kendinin sanması. kendisinden başka canlıların yaşama hakkının olmadığını düşünmesi. onların yaşama haklarını çok rahat bir şekilde ellerinden alabileceği hissine kapılması. insan eşref-i mahluktur. yani yaratılanların en şereflisi. en mükemmeli. neden yaratılma düzenimize uygun davranmayız? neden bu mükemmelliği yaralar, bereler, zedeleriz? bizim için biçilen; ‘yaratılanların en şereflisi’ giysisini neden hakkıyla taşıyamayız?
hiçbir canlının yaşam hakkını elinden alma gücü bizim elimizde değildir. ona o canı veren ne zaman alacağını da bilir. soyunduğumuz bu cellatlık işinin belki bu dünyada cezasını çekmeyebiliriz. ama onu yaratan bu azabın karşılığını er geç verecektir. bizim dinimiz merhameti, hoşgörüyü, paylaşımcılığı öğütlerken… güçsüzü koru, ekmeğini olmayanla paylaş, cana kıyma derken bizim bu denli acımasızlığımız ne dinimize ne de insanlığımıza yakışır.
çok beklentisi yok onların bizden. ses yapıyorlar, sokaklarda dolaşıp kalabalık ediyorlar, yanından geçerken hırlıyor, kapıda duran terliğimi götürüyor vs. vs. diyerek onları öldürmeyin. belediyeleri arayarak onların ölüme götürülmesine neden olmayın. sizin götürülmesine sebep olduğunuz her bir can ya çöplüğe ya da ıssız bir ormana bırakılıyor. orada ne mi oluyor? hayal bile edemezsiniz. siz sıcak yuvalarınızda ‘oh be kurtulduk’ derken. onlar soğukta açlıktan birbirlerini yiyor. bizlerin her rahatsız olduğu canlı hanelerimize birer ölü olarak yazılıyor. ne acı değil mi?
halbuki yapmamız gereken çok basit. herkesin evinde hemen hemen her gün atılan ekmekler, dökülen yemekler olur. hem dinimiz gereği de israf haram olduğundan bunları atmayıp köşe başlarına, çöp kenarlarına bir kabın içersin de bıraksak hem açlıktan oraya buraya saldıran kedi, köpekten hem de şikayet ettiğinizde acaba nereye götürdüler vicdan azabından kurtulursunuz. mahallede kimse yapmıyor mu? örnek olun. onlara yemek verirseniz ‘mahalleye iyice dadandırdınız canım, olmuyor böyle mi?’ derler. doğruyu anlatın, vicdanlarına seslenin. göreceksiniz o sizi rahatsız eden görüntülerden, seslerden kurtulacaksınız. bir canlıyı sevindirmiş, onunla yemeğini paylaşmış olmanın vermiş olduğu mutluluk ise paha biçilemez.
yeryüzü tüm canlılara ait. yaratılanların en mükemmeli olarak bunu bilip bu mükemmelliğe uygun bir vaziyette davranmamız gerekiyor. hala daha ‘sevmiyorum ama, korkuyorum ama, şunu yaptı ama, bunu yaptı ama’ diyebiliyorsanız. bizim size diyebilecek hiçbir sözümüz kalmıyor. evinize almayın. bahçenize almayın. yüzüne bakmayın. başını okşamayın. ama allah aşkına öldürmeyin. öldürülmelerine sebep olmayın. ‘merhamet etmeyen merhamet bulamaz’ hadis-i şerifine nail olmuş bir ümmetiz biz. merhamet edelim ki merhamet bulalım… saygılar…
23.07.2013 yerel bir gazetede yayınlanan köşe yazım.
bazı sıkıntılardan dolayı daha sonra kaldırıldı.
henüz temiz yürekli, gözü açılmamış bir müslümanım. hayat insanı nerelere getiriyor yahu hayret. neysem çok şey etmiyim.
devamını gör...
10.
hepsi benim çocuğum. şu zamana kadar hiç zararlarını görmedim. zaten şartları zor. iyice zorlaştırmayın zarar vererek.
devamını gör...
11.
evden dışarıya adımımı attığım andan itibaren eve geri girene kadar etrafta arayıp durduğum dostlardır. en az iki üç tanesiyle oynaşmazsam günüm kötü geçer.
devamını gör...
12.
13.
bomboş mideleri ve artık hiç kimsenin bakmadığı gözleriyle, sizi bir sabah ansızın ağlatabilirler.
bir kap yemek, bir kap su koymak zor değil. fotoğrafını çekemiyorsunuz ve sosyal medyada paylaşamıyorsunuz diye ''iyilik'' yapmaktan vazgeçmeyin.
bir kap yemek, bir kap su koymak zor değil. fotoğrafını çekemiyorsunuz ve sosyal medyada paylaşamıyorsunuz diye ''iyilik'' yapmaktan vazgeçmeyin.
devamını gör...
14.
insanlar yine derdini anlatabiliyor da bu zavallıların ağzı var dili yok. onlar soğukta üşüyüp aç karnına dolaştıkça içim cız ediyor. keşke hepsine yardım edilebiliyor olsaydı.
devamını gör...
15.
sokaklardaki insan terörü yüzünden karanlık köşelere, viranelere, buldukları deliklere, yeraltı kabloları yanına ve kanalizsyon kanalllarına saklanıp yaşam savaşı veren fotoğraftaki hayvanlardır.
oysaki memeli hayvanlar camiasının primatlar dışında en zekilerinden biridir bu allahın sessiz kulları. tıpkı insanlar gibi yediye kadar sayabilirler. eğitilip, evcilleştirebilir, evinizde size yoldaşlık edebilirler. sosyaldirler. öğrendiklerini birbirlerine ve gelecek nesle koku ve sesle aktarabilirler. ölen bir annenin yavruları başka anneler tarafından bakılır. altruistik hayvanlardır. topluluğun çıkarı için kendilerini feda edebilirler (örneğin toplu olarak duran bir yemin tuzak mı, zehirli mi olduğunu anlamak üzere aralarından biri gönüllü olarak teste gider) patileri vardır ve insanlar gibi5 parmaklıdırlar.
bu canlara da sahip çıkalım ve kıyıya köşeye buğday, peynir, böcek ölüsü gibi yemlerle besleyip kışı güvenle geçirip nüfuslarının artmasını sağlayalım.
oysaki memeli hayvanlar camiasının primatlar dışında en zekilerinden biridir bu allahın sessiz kulları. tıpkı insanlar gibi yediye kadar sayabilirler. eğitilip, evcilleştirebilir, evinizde size yoldaşlık edebilirler. sosyaldirler. öğrendiklerini birbirlerine ve gelecek nesle koku ve sesle aktarabilirler. ölen bir annenin yavruları başka anneler tarafından bakılır. altruistik hayvanlardır. topluluğun çıkarı için kendilerini feda edebilirler (örneğin toplu olarak duran bir yemin tuzak mı, zehirli mi olduğunu anlamak üzere aralarından biri gönüllü olarak teste gider) patileri vardır ve insanlar gibi5 parmaklıdırlar.
bu canlara da sahip çıkalım ve kıyıya köşeye buğday, peynir, böcek ölüsü gibi yemlerle besleyip kışı güvenle geçirip nüfuslarının artmasını sağlayalım.
devamını gör...
16.
gerek kedi olsun, fare olsun, köpek olsun, kuş olsun v.s. her gün su ve yemek verilmesi gereken canlılardır.
devamını gör...
17.
çok üzülüyorsanız alın evinize besleyin kardeşim. kimsenin çoluğu, çocuğu, sevdiği sizin sikindirik duyarlarınız yüzünden ölmek zorunda değil. sokak hayvanı diye bir olgu medeniyetin olduğu yerde olmaz.
devamını gör...
18.
kesinlikle şu andan itibaren tüm belediyeler hepsini anında kısırlaştırmalıdır ve sayıları kontrol altına alınmalıdır. bu hem insanlar hem de hayvanlar için en iyisi.
devamını gör...
19.
o kadar güzeller ki, hepsini her gördüğüm yerde kucaklamak istiyorum.
devamını gör...
20.
twitterda gördüğüm bir flood ile çözüm üretilebileceği konusunda umudumun arttığı, insanlık olarak hem sefalet içinde yaşamalarına sebep olup hemde bu sefil hallerinden hatta varlıklarından rahatsız olduğumuz * canlılardır.
bahsettiğim flood↴
meraklısına link
bahsettiğim flood↴
meraklısına link
devamını gör...