erkeklerin asla anlayamayacağı kadınca şeyler

bir erkek olarak benim ve tüm türkiye’nin merak ettiği şeylerdir.

aydınlat bizi pakize

kızların aynı anda konuşmaları ve birbirlerini anlamaları

anlamasak daha iyi sanki ama sorgulayana da karışamam şahsen.

daha önceden hiç tanışmasalar bile 5 dakikalık muhabbet sonrası birbirlerine el kremi ikram etmeleri.

şifre veya gizli haberleşme gibi bişi bu sanırım ama çözemedim.

gratis indirimleri. vardır bir bildikleri diyorum.

anlayamayacakları için yazmama gerek yok diye düşünüyorum. *

erkeklerin "asla" anlayamayacağı kesinse, öğrenmemizin de faydası olmayacak demektir. ( yok amaç konu üzerinde konuşup tartışmaksa da bunu farklı alanlarda zaten yapıyoruz.)

rahim ve ilgili herhangi bir konu. doğum, adet, buna bağlı hastalıklar ya da sağlıklı hormonel döngüler. bunlar erkeklerin anlayamayacağı ama bizim hayatımızın aslında tamamen oluşup dönüştüğü konular.
mesela bedenimiz, ayın yarısında her ihtimale karşı hamile bir bedenin ihtiyacına yönelik hormonlar üretiyor.

kendilerini azıcık zorlasalar her şeyi anlarlar da işlerine gelmiyor.

- kaybolan tokalar:her yerde var gibi ama lazım olunca asla bulunmaz!

-cep bulma sevinci: cebi olan bir elbise, altın bulmuş gibi sevindirir.

-sutyen özgürlüğü: gün sonunda sutyeni çıkarmak, gerçek huzur!

-rimel ve ağız açma arasındaki doğru orantı: rimel sürerken ağzımızı açmak bir refleks!

-sihirli çanta:minik çantadan sınırsız eşya çıkarma yeteneği.

kimi erkek var kadınlardan daha detaycı, daha alıngan daha heyheyli. ben de bunları anlayamıyorum.

bir özel gün mü unuttuk? haydeee çık işin içinden çıkabilirsen. * unutuyorum, bu kıymet vermediğim anlamına gelmiyor ki. (bkz: sisteme genel manada anlam veremiyorum. elimde değil.) genel bir unutkanlık bu bendeki. *

ne bileyim, çok hassas herkes. benle mi yarışıyorsun? bana mı özeniyorsun? anlamadım ki.

rolümü çalıyorlar gibi hissediyorum. *

feminenliktir. cunku erkek adam femboy olmaz. evet.

açılın ben doktorum:

1: çantalarından poşet içinde tuvalet pompası bile çıkma ihtimalinin olması. bizzat rastlandı.
2: almasalar hatta ihtiyaçları yokken bile avm lerdeki her vitrinin önünde durmaları. görüldü.
3: çok açım bir atı bile yerim deyip bir ısırıkla çok doydum ben demeleri. yaşandı.
4: türk kahvesine olan çılgın bağımlılıkları. tespit edildi.
5: neden iltifatları ters köşe istedikleri. direkt sormazlar asla. korkunç gözüküyorum diyerek hayır harika görünüyorsundur aslında duymak istedikleri. bu bir şablon milyon kez teste girildi.

bi eli bacak arasina koyup oyle yatmak
aglayinca foto cekilmek
sıkılınca kendi memeni tutmak

tahmin ettiğim gibi yine başlığa erkekler dolmuş. abi bi müsade edin ya. ayıptır valla bak. car car car. bu ne yaa.

ilk senem dışında farklı farklı kişilerle ev arkadaşı oldum, üniversitede. sadece son sınıftayken bir kız ev arkadaşımız vardı. diğerlerinde hep erkek...

o yüzden ev arkadaşlığı ile ilgili bir şeyler söyleyeyim. biz erkekler, öyle pek hesapçı olmuyoruz. yani aldığımızı buzdolabına koyuyoruz ve kim yerse/içerse o tüketiyor falan. tabii ev arkadaşlarınızdan biri full beleşçiyse o göze batar da, diğer durumlarda öyle bir şey olmazdı bizde.

ama kızlar öyle miydi; yani aynı evde kalan birkaç kız ev arkadaşı... ne hikayeler duydum. nescafe'sini odasında saklamak hadi bir dereceye kadar okey olabilir de insan tereyağını, peynirini de odasında saklamaz ya, ev arkadaşı yemesin diye. hayır, odasında soğutucu falan da yok yani. *

erkekler için değil hemcinslerimiz için giyindiğimiz. bir kadının en büyük egosu başka bir kadındır.

ortamda sevilmeyen biri varsa hareketleri ve sözleri o an gözlerle ve mimiklerle eleştirilir ve bu karşı tarafa hissettirilmez. kişi ortamdan ayrılınca da derinlemesine bilgi paylaşımı yapılır. bunun verdiği tadı alış veriş dahi veremez.

kışın buz gibi havada mini etek giymek. yav hadi yazın sıcak gibi geçerli bir neden var da, kışın g*t kesen soğukta bacakları ortaya çıkarmanın mantığını ben anlayamıyorum.