türk devlet arşivlerinde kanıtlı, detaylı, belgeli olarak bulunan katliamlardır.
türkler 'ermeni soykırım iddiası' güdenlere karşı yukarıda bahsettiğim hususları sunmuştur ama ermeni tarafı veya onları savunanlar bu hususları görmezden gelmiştir. çünkü bir buçuk milyon ermeni katledildi zırvası ile yaşamak ve ortalığı karıştırmak ermeniye has bir özelliktir.
çok değil daha bu sene azerbaycan ve ermenistan savaşında bizler yani azerbaycan türkleri ve türkiye türkleri gayet savaş nizamı ile savaşırken onlar yine şehirlerde veya köylerde çoluk çocuk yaşlı genç demeden katliam girişimine başlamış, hatta öyle algı oyunları yapmışlardır ki, yaşlı bir azerbaycanlıyı diri diri keserken kendileri azerbaycan üniforması giymiş o adamı da ermeni olarak nitelendirmişlerdir.

son olarak kazım karabekir paşamızdan gelsin:


kazım karabekir’in 1916’nın nisan ayında kut’ülamare’yi kuşatan 18. kolordu’nun komutanlığına atanarak doğu cephesine gittiğini anlatan timsal karabekir “3 şubat 1918’de erzurum’a gidiyor. erzurum yanmış, yıkılmış durumda. oradaki manzarayı babamın notlarından anlatayım; (şehre yaklaştık, uzaktan baktık, insanlar beni gülerek karşılıyor. bir tuhaflık vardı. bu insanlar hiç kımıldamıyordu. yakına görünce gördük. her biri ermeniler tarafından canlı canlı kazığa oturtulmuştu. ölürken acıdan yüzleri kasılmış, uzaktan gülüyor gibi görünüyorlardı. allah benim gözlerimin gördüklerini dünya gözüyle kimseye göstermesin”) dedi.




işte ermeni mezalimi
devamını gör...
çok mühim kıyımlardır. derhal ermenistan ilhak edilmelidir.
devamını gör...
soykırım ussallaştırması değildir. çerkesler de pek çok rus öldürmüşlerdir ancak soykırım yapmamışlardır. neyse, uzun konu.
devamını gör...
o dönem genocide diye bir kelime yoktu. vladimir ilyiç lenin'in ulusların kendi kaderlerini tayin hakkı konusunda bir kitabı vardır. marksizm üzerinden ortaya atılan bu iddia dünya'da kabul görmüştür. ancak bu doktrin ilk başta yalnızda rusya'yı kapsıyordu. lenin, rusya'nın demografik yapısını analiz ediyordu ve rus imparatorluğu sınırları içindeki uluslara konfederasyon (sovyetler birliği) kurulması gerektiğini söylüyordu.
avrupa birliği'nin kurulması da bu temel üzerindedir. uluslar kendi kaderlerini referandumla oylayacaktır. aynı husus türkiye cumhuriyetin'de hatay için gerçek olmuştur. yakın gelecekte de avrasya türk ticaret birliği kurulacak. (bkz: bir kuşak bir yol)

anadoludaki ermenilerin ve rumların kaderi 19 mayıs 1919'da kökten değişmiştir. megali ıdea’nın mimarı-fikir babası yunan başbakan elefterios venizelos karadeniz bölgesi'nde pontus rum devleti kurmak istiyordu. bu fikir britanya tarafından destekleniyordu ve finanse ediliyordu.
19 mayıs 1919 efsanesinin tarihsel arka planında, osmanlı imparatorluğu’nun karadeniz bölgesi'nde ikame olan hıristiyan tebaasının topyekûn katlini ve yağmayı durdurması için istanbul hükümeti tarafından kol ordu müfettişi olarak görevlendirilen mustafa kemal’in, taraf değiştirmesi vardır. mustafa kemal'in görevlendirilmesi -bana göre- profil olarak rumlara benzemesinden kaynaklı olabilir.. ayrıca selaniklidir ve batının dünya'ya gururla duyurduğu yüksek sanatına hayranlık duyan biridir. 'bana göre' diyerek tekrar vurgulamak istiyorum, literatürde böyle bir kanıt yok. bana bunu düşündüren şey ise mustafa kemal'in katıldığı davetlerde her zaman batılı diplomatları etkileyebilmesidir. tabi o dönem twitter yok, facebook yok. kimin neci olduğu belli değil.

dönemin nüfus istatistikleri için justin mccarthy'nin "müslümanlar ve azınlıklar" çalışmasına bakınız. ayrıca hicrî 1330 (miladi 1913-1914) il salname’leri tarihçiler için güvenilir kaynaktır. rumlar türk köylerini basıyordu, yağma ve diğer insanlık suçlarını işliyorlardı. anadolu'da sistematik bir şekilde rumlar ayaklanmıştı. sadece karadenizde olmadı bu olaylar. anadolu türkleri kendilerini savunmak için çeteler kurdular. o çeteler daha sonra düzenli orduya katılarak türkiye cumhuriyeti tarihinde kahraman olarak onurlandırılırken bazıları da mustafa kemal'in düzenli ordusunu karşı olduğundan hain olarak yargılanmıştır.

peki britanya neden karadenizde pontus rum devleti'ni destekliyordu? 1917 yılında rus devrimi patladı. son rus çarının başına gelenleri herkes biliyor. çarlık rusya, çanakkale geçilemediği için yıkılmıştır. bunu bütün tarihçiler kabul ediyorlar. şimdilerde lenin ve atatürk dost olarak anlatılıyorsa bile o dönem böyle bir organizasyon halinde birlikte çalıştıklarına dair kanıt yok.
britanya ve çarlık rusya akrabadır. hristyanlığın merkezi de vatikan değil rusya'dır. britanya, çarlık rusya'sına silah, gıda, malzeme yardımı götürmek için boğazlardan geçmek zorundadır. osmanlı padişahı'nı da borçlarla kıskaca almışlardır. osmanlı'nın son döneminde yapılan o saraylar, köşkler hangi parayla yapıldı sanıyorsunuz? düyun-ı umumiye niçin kuruldu?

atatürk'ün kurtuluş savaşı mücadelesi batı'da şok etkisi yarattı. rum çeteler bastırıldı. mustafa kemal atatürk osmanlı sarayında 'hain' olarak idamı istenirken anadolu'da bağımsızlık mücadelesine önderlik etti. artık ölüm vardı işin ucunda. başarısız olursa kellesinin gideceğini herkes biliyordu. bu ruh ile türkiye cumhuriyeti kuruldu. bu ruh, diğer tüm sömürge uluslarının bağımsızlık mücadelesini başlatacak kıvılcım olarak isteyip de erişemediği bir bilinçtir: mustafa kemal -atatürk-

atatürk, lenin'e mektubunda anadolu'daki rumları, ermenileri ve diğer gayrimüslimleri kast ederek 'parazitler' demiştir. çünkü osmanlı padişahları gayrimüslimlere kaputilasyonlar vermiş ve liman kentlerinde gayrimüslim tüccarlara -şimdilerde- haksız rekabet denilen ayrıcalıkları ferman buyurmuştur. onlar, bu topraklara amforalar içinde altın sikkeler gömerek gittiler. türkiye cumhuriyeti ordusu onların parasıyla kurulmadı. hindistandaki müslümanların, trablusgarptaki müslümanların, taaa bilmem ne adasındaki müslümanların paralarıyla kuruldu. türkiye cumhuriyeti'ne hizmet eden gayrimüslimler elbette ödüllendirildi. en bilineni vitali hakko'dur.

o zamanlar osmanlı toprağı olan girit'de doğan venizelos, lozan daha imzalanmadan önce mübadele politikasını teklif etmiştir. balkanlardaki türkler ile anadoludaki rumlar mübadele edildi. venizelos hakkında enver paşa ‘ingiliz diplomatların vaatlerine kanmış serseri giritli’ olarak bahseder.
yunan ordusunun ankara’ya kadar ilerlemesi emrini vermiştir. bu yüzden yunan halkı tarafından pek sevilmez ancak yunan halkı için önemli bir liderdir. mübadele ile giden rumlar tarafından çok sevilirdi. bu yüzden iki dönem daha başbakan olarak görev aldı. ankara içlerine kadar giren yunan generaller ise idam edildi. bu olaydan sonra venezilos, mustafa kemal'e çok büyük hayranlık duymuş ve yunanistan'ın genişlemesi konusunda artık 'stop' olması gerektiğini farkına varmıştır. atatürk de artık batıdaki sınırı güvence altına alıp bir an önce doğu'daki sınırlarla ilgilenmek istediğinden mübadele anlaşmasını kabul etmiştir. aksi halde balkanlarda tıpkı kıbrıs'taki türk baskınları yaşanabilirdi. ancak mübadele anlaşmasına göre istanbul'da 150 bin kadar rum nüfus kalması isteniyordu. şimdilik buna evet dendi. ama 1964'te kalan rumlar korkutularak göçe zorlandı. yani burdan şunu anlayınız; türkiye cumhuriyeti'ni siyasetçiler yönetmez. zaten türkiye'nin iyi konuşan siyasetçilere ihtiyacı yok; mert, gözü kara, yaptırım gücü yüksek asker sınıfına ihtiyacı var. bunu çok iyi bilen düşmanlarımız siyasi oyunlarla türkleri yıllarca oyaladılar. artık, masada türkiye yoksa kimse anlaşamıyor. abd bile yaptırım uygulayamıyor. türkiye neden hala iran olmadı? hadi kapatsınlar sınırları. batıya afgan uyuşturucusunu nasıl gidecek?

uyuşturucu demişken, çin büyük bir nefretle büyüyor. fransa ve britanya'nın afyonla çin halkını nasıl uyuşturduğunu her çinli hatırlıyor. onların tarihi de böyle. batı'dan nefret etmek için bizden daha çok sebepleri var. ne ekersen onu biçersin.
bugün "ben türküm!" dediğinde çin'e kadar "gardaşım, menim özüm" diyerek ağırlanırsınız. bugün "selamün aleyküm!" dediğinizde afrika'ya kadar "aleykum selam!" diyerek ağırlanırsınız.

türkiye'nin önemli olduğu bir diğer konu fırat ve dicle nehirleridir. tatlı su kaynakları bu coğrafyada çok değerli. günümüzde kürtler ve israillier arasında genetik yakınlık olduğu araştırmalar yayınlanıyor. küresel güç bütün yollarla kürtlerin kafasını karıştırıyor. ssosyal medya, bilimsel araştırmalar, sivil toplum örgütleri, siyasi partiler vb.
bilimsel dergilerde araştırma makalesi yayınlatmak paraya bakar, sivil toplum örgütleri kurmak paraya bakar, siyasi partileri fonlamak paraya bakar, dijital platformlardan algı operasyonları düzenlemek paraya bakar. parayı zaten bunlar basıyor.

türkiye'nin madenleri yok, petrolü yok ama öyle bir toprak parçasının üstünde yaşıyoruz ki denizlerde bir savaş çıksa ülkeler birbirine türkiye olmadan yardım gönderemez. bunu hala idrak edemiyorsunuz. yok kıyımmış, yok soykırım. ulan daha o dönem genosit diye bişey yok. benim fikrime göre anadolu'daki gayrimüslimler, ikinci dünya savaşı patladığında hitler'in yahudilere yaptıklarını duyduklarında tanrıya dua etmişlerdir türkiye'den böyle ayrıldıkları için.

böyle soykırım başlıkları açtığınızda "bu benim kendi özgür iradem mi? bu fikre milyonlarca insan inansa sonunda kim kazançlı çıkar? bunu bana birileri mi söyletiyor?" diye oturun bir düşünün. olayın müslümanlıkla, dinle, milletle, bağımsızlıkla alakası yok. ermeni arkadşlarınız olabilir, eminim iyi insanlardır ama kukla olmasınlar. yunan arkadaşlarım var birlikte cacık yiyoruz, aynı şarkıları söylüyoruz. kürt arkadaşlarım var aynı sofraya oturuyoruz. bu dostluk ambiyansını ne bozar? bağımsızlık fikirleri. ulan zaten bağımsızsınız. benden lüks hayatları var hepsinin. ben bir türk olarak onlardan daha sefil yaşıyorum zaten.
kürtler, lazlar, kayserililer hepsi aynı bok. işe bir kürt mühendis alıyoruz. 2 sene sonra ofiste 5 kürt tekniker 2 kürt mühendis 2 türk mühendis 1 alevi bölüm şefi, 1 erasmuslu asistan olduk. daha ne kadar bağımsız olabilirler ki? satış pazarlamadaki kürtü de diksiyonu bozuk diye bölümünü değiştirdik. iletişim kuramıyor dili dönmüyormuş türkçe zormuş. sondan eklemeliymiş. ulan türkçe dediğin dilin yarısı arapça yarısı farsça. cumhuriyet döneminde ne kadar türkçeye dönülmüşse o yani. hele şimdi ingilizce kelimeler kullanıyoruz. down olduk, kofi birek arkadaşlar filan diyoruz ofiste. manyaksınız yemin ediyorum ya. şöyle ayna karşısına geçip "ulan ben neyim" diye bir sorsanız kendinize çok iyi oalcak.

dipnot: bilindiği üzere osmanlılar 1828-1829 osmanlı-rus savaşı'nı kaybederek 1829 yılında rusya'yla imzaladıkları edirne antlaşması'yla hellen cumhuriyeti'nin (yani yunanistan'ın) bağımsızlığını kabul ettiler. pontus rum devleti aynı zamanda çarlık rusya'ya vefa borcuydu. karadenize kıyısı olan tüm devletler rusya kontrolünde olacaktı ve sıcak denizlere anadolu üzerinden ineceklerdi. noldu? olmadı. türkiye varken olmadı o plan. şimdi de azerbaycan -suriye- ermenistan -iran üzerinden sıcak denizlere inmeye çalışıyorlar.

ay rica ediyorum bir dünya haritası açın önünüze. kim nerde yaşıyor, hangi bölge niçin önemli bir bakın. tedarik zincirlerine, nakliye ağlarına, navlun fiyatlarına filan bakın. kimse kusura bakmasın sizin bireysel cahilliğiniz toplumun ilerlemesinin önünde en büyük engel. sizin soyunu keşke kırabilsek. eğitilemiyorsunuz çünkü.

kavganın sebebi gıda, su ve enerji. her ülke kendi tatlı su kaynaklarına, kendi gıda tedarik zincirine ve kendi enerji kaynaklarına sahip olduğunda küresel barış tesis edilecek. bunu da siber iktidar sistemi kurarak yapmayı düşünüyorlar.
devamını gör...
bilgi eksikliğinin olduğu başlık.
azerbeycan - ermenistan çatışmalarında azeriler savaş nizamına uydu sözleri önyargılıdır. son çatışmalarda azarbeycan askerleri ermeni askerin kafasını kestikleri videoyu yayınlamışlardır. aynı şekilde ermeni olan bir kişinin yerde yatan yaralı azerbaycan askerini bıçakladığı video yayınlamıştır. her iki olay uluslararası insancıl hukuk ve insan hakları hukuku kapsamında ele alınmış ve eylemin savaş suçu olduğuna karar verilmiştir. bu benim aklıma ilk gelen örnek. konuyla ilgili yayın amnesty ınternational sitesinde bulunabilir. yine haber bbc ınternational dahil olmak üzere tüm uluslarası kanallarda yer almıştı.
her iki taraf hakkında 90'lardan bu yana gerek uluslararası insancıl hukuk (ihl) gerek ise uluslarası insan hakları (ihr) açılmış dosyalar ve uluslararası insan hakları mahkemesi kararları vardır.
yine bu noktada nagorno-karabağ çatışmalarında hastane ve sivil servislere giden yolların kapatılması, bu bölgede yapılan bombalama ve sonucunda ölen sivillere dair dosya aklıma ilk gelenler arasında. 1990'ların sonundan bu yana yaşanan ufak çatışmaların yanı sıra çatışmaların olmadığı dönemde etnik nefret nedeniyle haksız hapsedilme davalarının listesine ıhrc sayfasından ulaşılabilir. ayrıca refworld sayfasında yine insan hakları ihlalleri dosyaları bulunabilir.
ermenilerin türkiye'de yaptığı kıyımlar ifadesinde kıyımdan kasıt soykırım ise açıkçası fazlasıyla zorlama bir ifadedir aynı zamanda yazarın uluslararası hukuk anlamında soykırımın anlamını bilmediğini gösterir.
soykırım tanımı için #720423">#720423
bu kapsamda savaş sırasındaki çatışmalarda ermenilerin türklere soykırımından bahsedilemez. türkleri yönelik toplu olarak sürgüne gönderme ve öldürme gibi bir eylem yoktur. her iki tarafda uluslarası insancıl hukuk anlamında savaşı suçu sayılacak nitelikte davranmış, sivilleri öldürmüştür. ancak bu soykırım tanımına girmemektedir, savaş suçu kapmasındadır.
öte yandan ermeniler toplu halde zorla adeta ölüme sürülmüştür. bu 1948 sözleşmesinde ifade edilen soykırım tanımına girmektedir (grubun yaşam koşullarının grubun bütününe ya da bir kısmına getireceği fiziksel yıkım hesaplanarak kasti olarak bozulması) .bu noktada alevli tartışmalara neden olan ermeni çocuklarının zorla askeri alınmasından ve öldürmelerden vb. bahsetmeye bile gerek yoktur. sürgün tek başına soykırım tanımına girmesi için yeterlidir.
dünyada pek çok ülkenin geçmişinde savaş suçları ve soykırım vardır. medeni ülkelerin büyük bölümü geçmişte yaptıkları için özür dileme olgunluğunu göstermiştir.
kanada amerikan yerlilerine yönelik kızılderililerden soykırım için özür dilemiştir. kimse ama amerikan yerlileride ingiliz yerleşim yerlerini basarak, yerleşimi yaktılar, kafa derisi soydular vb. dememektedir.
devamını gör...
geçin bu safsataları. sağcı kurgularla mastutbasyonların sizi götüreceği hiç bir yer yok. iki yüzlülüğünüzü daha iğrenç kokan hallerde meydana seriyorsunuz. ama artık gençler hem çirkinliğinizi görüyor hem de pis kokularınız burunlarının direğini kırmakta.
devamını gör...
ermenistan'ın tarih boyunca dış güçleri arkasına alarak türk milletine karşı doğu illerinde sayısız katliamlar gerçekleştirdiğini hatırlatan atatürk üniversitesi türk-ermeni ilişkileri araştırma merkezi müdürü prof. dr. erol kürkçüoğlu, osmanlı döneminde " millet-i sadıka" unvanı verilen ermenilerin bunu ihanetle sonlandırdığını kaydetti. kürkçüoğlu, karabağ'ın önemli bir vizyona sahip olduğunu ve rusların destekleriyle ermenistan'ın bu bölgede devlet kurma düşüncesinin olduğunu belirtti.
atatürk üniversitesi türk-ermeni ilişkileri araştırma merkezi müdürü prof. dr. erol kürkçüoğlu, aa muhabirine yaptığı açıklamada, ermenistan'ın tarih sahnesinde isminin soykırımla anıldığını belirterek ermenilerin işgal altındaki topraklarını savunan azerbaycan'ın sivil halkına da yine aynı şekilde davrandığını söyledi.

ermenistan'ın tarih boyunca dış güçleri arkasına alarak türk milletine karşı doğu illerinde sayısız katliamlar gerçekleştirdiğini hatırlatan kürkçüoğlu, osmanlı döneminde "millet-i sadıka" unvanı verilen ermenilerin bunu ihanetle sonlandırdığını kaydetti.

ermenistan'ın 1828-1829'da ruslarla ittifak yaptığını hatırlatan kürkçüoğlu, şöyle konuştu:

"ittifakın ardından ermeni çeteleri katliama başladı. bakın hep masum insanları katlettiler. 1877-1878 savaşında ermenilerin ihaneti söz konusu. erzurum'da tabyaların düşmesi ve aziziye tabyalarında yaşanan ağır sonuçlar. birinci dünya savaşı'nda da anadolu'nun dört bir yanında tarihi belgelerle bilinen 519 bin sivilin katliamını yapmıştır. ermeniler, doğu ve güneydoğu anadolu'da belgelerle sabit olan 519 bin sivil ahaliye katliam yapmıştır. savaştan uzaktan, yakından alakası olmayanları katletmişler. rus komutan twerdokhleboff da hatıratında şöyle anlatıyor:

ermeniler, 27 şubat gecesi bana geldiler. karskapı bölgesinde 3 bin müslüman türk'ü öldürdüklerini alayla anlattılar. o zaman masum insanların öldürülmesinin bir vahşet olduğunu söylediğimde, 'siz rus'sunuz, ermeni milletinin ideallerini anlayamazsınız.' diye cevap verdiler.

ermenilerin, 1918'de azerbaycan'ın başkenti bakü'de 10 bine yakın insanı katlettiğini ve bunun da tarihi belgelerde yer aldığını aktaran kürkçüoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"ermeni çeteleri tarafından, camiye insanlar doldurulup katledildi. katliamları yapan kişi şaumyan'dır. o tarihte, bakü'yü yerle bir eden bir hadise yaşanmıştır. yakın tarihte 1990’da 400 insanın şehit düştüğü bir savaş. rusların desteği ile bakü'de ermeniler 400'e yakın insanı katletti. balkonda çamaşır asan kadını katlettiler, sokakta gezen gençleri üstüne tank sürerek katlettiler. azerbaycan şehitliklerine girdiğiniz zaman hangi milletten olursanız olun ağlamadan çıkmanız mümkün değil. türkler, tarihinde şehidi çok olan bir millettir. emperyalist devletlerin oyununa gelen ermeniler, tarih boyunca katliamlar yapmıştır."

şimdi de sefil olarak bu ihanetlerini cezasını çekmekle meşgullerdir.
devamını gör...
"hepimiz ermeni'yiz" diyen tatlısu solcularının görmezden geldiği tarihi bir gerçektir. 1915 olayları'nda ermeniler; çarlık rusya'nın kışkırtmalarıyla bölgedeki masum türkleri kesti ve tarihteki bu kara leke, 1915 ermeni soykırımı yalanıyla devam etti. sözde ermeni soykırımı, emperyalist bir yalandır!.. bugünkü ermenistan toprakları, aslında azerbaycan türklerinindir.
devamını gör...
hepsi hrant hepsi ermeni olan türk düşmanı köpeklerin kafasını devekuşu misali kuma gömmesine neden olan katliamlar.

insan ile veba mikrobu dost olmaz.
- enver paşa -
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"ermenilerin türklere yaptığı kıyımlar" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim