eski metalciler neden az yıkanıyordu sorusu

gerçekten neden az yıkanıyorduk şimdi düşününce anlamıyorum, bir arkadaşımızın kafasını artık zorla şampuanlamıştık 4 kere şampuan yaptık köpürmedi, saçlarımız yağlı ayaklarımız asker postalı içinde çorapların içinde ilginç yaşam formları içinde gezerdik, yıkanmak neden bize bu kadar uzaktı... hiç unutmam bir arkadaşımız saçını böyle sık sık elma şampuanı ile yıkıyordu (markasını unuttum ipek elma şampuanı olabilir) onunla sürekli taşak geçiyor kendi yağlı saçlarımız ile gurur duyuyorduk, sene 90 lar.

metal giysileri çıkarmak zor olsa gerek.

yapmasam olmazdı kusura bakmayın.

hayatın boktanlığını anlayınca yıkanmıyorsun abi.
neden bilmiyorum ama öyle.
bir de her gün yıkanan düzen karşıtı falan olmaz zaten.
steril çocuklar devrim de yapamaz.
edit: bu tanımda yıkanmayın denmiyor. yine yıkanın.
ama sık yıkanmayan insanların bunu pis oldukları için yaptıkları sığlığında değerlendirmeyin.

20li yaşların başları, o zamanlar geçmişte komşum olup irtibatı koparmadığım bir kız arkadaş ankara'ya uğradığımı görüyor (feysbuk) ve beni davet ediyor.
kızılay'da bir mekan, şöyle üst katlarda bir rock bar.
üzerimde de o zamanlar basketbolla hayat geçirmekten, masmavi parlak bir basketbol ayakkabısı(t-mac2), altımda yine beyaz bir maç şortu(orlando), üzerimde beyaz üstüne incecik mavi çizgileri olan bol kesim tişörtle gittim.
kapıdan bir girdim, herkes siyah!
abi zemin siyah, duvarlar siyah, sandalyeler bile siyah.
kiminin içtiği bira bile siyah!*
ya her tanışan, merhaba diyen ooo ne güzel kokuyorsun diyor. malum, parfüm sevdam küçük yaşlardan beri ilgi alanı. diyemiyorum da, benim artık çok güzel kokmamam lazım. parfümü sıkalı 4-5 saat oldu, azalmıştır vs...
ortamdaki herkes istisnasız öyle bir ter kokuyor ki, mekanın bir tarafı balkon ama cam falan yok arada açık hava gibi ama nafile! mekan leş gibi kokuyor.
1 saat dayandım, sonra bahaneyle uzadım.
zaten maskot gibi oldum, yaş olarak da küçüğüm ve ortama göre fazla renkliyim.
en son kasadaki patron(sanırım) "bak ne zaman gelirsen beni buluyorsun, sana burada bira bedava" diyordu.
sağ ol dedim abi...
gelmem muhtemelen*

yani uzun lafın kısası, evet ya neden yıkanmıyordunuz?