eski sevgili ile yeniden başlamak

bir fransız atasözü der ki, "bitmiş bir aşk ilişkisini yeniden canlandırmaya çalışmak, mantar çorbasını yeniden ısıtıp yemeye benzer. ısıtıldığında mantar çorbasının tadı kalmaz."

"denemeyin bile" derim!

hayatınızı sil baştan yaşamak ister misiniz? yoksa yeni bir hayata merhaba demek mi.. buna benzer bir iş,akıl işi degil.

yapılmaması gerekendir. sizleri “eski” yapan sorun ne ise önünüze tekrar çıkacaktır. ben bu sorunları aşarım diyorsanız. neden ayrıldınız lan o zaman diye sorarlar? aşk bu! bitireceksen buna değmeli. sağlam durun! bir süre sonra yüzünü unutursunuz. ama yüzsüzlügünü asla! hayatınıza yeni biri girecektir. ve dokunacaktır sizin yaralarınıza. iyileştirecektir. siz de gerçek aşk buymuş diyeceksiniz. eski sevgili ise arada bir aklınıza gelecek bir “tanıdık” ya da “tanıyamadık” olacaktır.

erkek ya da kadın fark etmez;
“kaşarların peşinden koşan, fareden başka nedir ki?”

beyne format atın. hayatı kaçırmayın.

eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağarmış. yeniden başlamak yeniden bitişi önünüze getirecektir.

bir kaç gün sonra eski olaylar sözler hatırlanir tekrar ayrilmayla son bulur.

bazı şeylerin değişebileceğine inanmaktır. zaten, inandığımız kadar değil miyiz hepimiz?

yeterince iyi olsaydı ex olmazdı şeklinde teselli ederek arkadaşlarımı dibinden döndürdüğüm uçurum.

kaybedeceğiniz kumara bile bile girmek.

bir kitabı birkaç kez okuyabilirsiniz, her okuduğunuzda farklı duygular hissedebilirsiniz. ancak kitabın sonu hep aynıdır.

ben bir keriz ve enayiyim demenin eyleme dökülmüş halidir.

kendinize saygınız varsa yapmayın. kimse değişmez sadece yılanlarda olduğu gibi (bkz: deri değiştirme) dış görünüşü değişir bi.

sevdiğimle olsaydı başlık kesinlikle kabul ederim derdim. yıllarca beklediğim adını dilimden düşürmediğim istese nefes olacağım insan geri dönse başım gözüm üstüne.

dönem dönem eski ilişkiler gözümüzün önünden film şeridi gibi akıp gider. yüzünüze baktığında nasıl ışıldadığını, sizi öperken nasıl sevgiyle sarıldığını ve her elini tuttuğunuzda kalbinizin nasıl yerinden çıkacak gibi attığını hatırlarsınız. hakikaten, neden ayrılmıştınız? keşke bu kadar kötü ayrılmasaydınız da şansınızı bir kez daha deneyebilseydiniz. kim bilir, belki de şansınızı gerçekten denemeniz gerekir. ya tekrar sizi kabul ederse? birlikte yeniden, hatta bu sefer daha da fazla mutlu olmaz mısınız?

hayır.

çünkü ayrıldıysanız bir sebebi vardı. kimse kimseyi çok sevdiği veya çok değer verdiği için bırakmaz. yolunda gitmeyen bazı şeyler olmuştur ve siz de en yakın çıkıştan ufak ufak uzamak istemişsinizdir.

sadece birkaç ay sevgilisiz kaldınız diye saçma sapan işlere girmeyin.

yetmedi mi? alın size eskileri yenilememek için beş iyi neden:

eski kavgalar/kozlar

güncel herhangi bir kavganız koşullar ne olursa olsun eski kavgalara bağlanacaktır.

+of hayatım çok özür dilerim, köprü kitlemiş. inanmazsın, 1,5 saattir köprüdeydim, anca yetişebildim.

-sen zaten bir tek yatakta gecikmiyorsun berkecan! bir tek yatakta!!!

+ha?

-sus. odun. lütfen beni eve bırak.

(yol boyu)

-zaten sen hep gecikirdin. eskiden de gecikirdin. ilk randevumuza bile gecikmiştin. öküz çorbası noolcak?!

+sana sürpriz yapmak için gecikmiştim

-erkenden hazırlasaydın sürprizini ölür müydün?!

+spontan erkekler seviyorum demiştin?

-yani gecikmen son derece normal öyle mi? ben beklerim zaten. daha iyi ne işim olabilir değil mi? beyimiz iki tane çingene çiçeği alacak da spontan olacak öyle mi? istemiyorum tamam mı? istemiyorum. çiçeğini de istemiyorum, gecikmeni de istemiyorum tamam mı?! öküz! benim için yapıyormuş…şimdi bunun üzerine üzülmem lazım değil mi! üzülmüyorum. yemiyorum oğlum artık bu numaralarını…hadi şimdi de geciktin, hani çiçek?

+köprüde nerden çiçek alsaydım?

-önceden alsaydın?

+çürüseydi yani trafikte

-önemli olan düşünce bi kere!

(erkek kısmından gelen haklı mavi ekran)

seks

diyelim ki, tamamen eskisi gibisiniz. pozisyonlarınızın sırası bile değişmemiş. siz de saf gibi bunun anında yeniden bağlandığınız gibi saçma bir sebebe yordunuz değil mi? hiçbir şey değişmediğine göre ne halt yemeye biz bu işi yapıyoruz?

velev ki, kendizini geliştirdiniz… “kim bilir benden sonra kaç kişi ile yattı da bu kadar aldı yürüdü” demeden sevişmeye devam edebilecek misiniz?

ya da en beteri, körelme var. bujiler meme yapmış. zincir atmış. motor yatak sarmış. işler eskisinden de beter. yatağımı bir balıkla paylaşacağıma huzurumla tek gecelik ilişkilerime devam ederim demek için hiçbir zaman geç değildir.

sonradan hayata giren kişiler

bu mutlaka sorulacak. sen de ben de biliyoruz bunu. masum masum otururken bir anda küt diye önüne düşecek. karşına geçecek, gözlerini anime karakterleri gibi koca koca açıp benden sonra kaç kişi ile birlikte oldun sorusunu yapıştıracak. haydi gel de cevap ver buna.

0? kolpa. kolpa değilse de deli göt kaldırır, gerek yok.

1-3: kısmen kabul edilebilir, ama mutlaka ıncık cıncık aranacaktır.

3-5: mutlak kavga + uzun açıklamalar.

5+: sen hayvansın! senden nefret ediyorum…bögüghüühüü.

genelde bu hesapta erkek tarafı yine sıçızlamalardadır. sevgilinizin sayısı sizden düşükse…hele bir de sıfırsa eğer, bulunduğunuz odayı yakın daha iyi. ilişkinizin geri kalanına kadar suçlu olacaksınız. ve “o” her zaman masum küçük bir kır çiçeği olacak. “o” her zaman ilişkiye, geçmişe, aidiyete, ota boka saygı göstermiş, vakur duruşlu bir azize olacak.

güven/terkedilme korkusu

ağzına s.çtın kızın. ya da o senin ağzına s.çtı. sonuçta biriniz diğerini parmağın ucunda kalan sümük gibi fiskeleye fiskeleye fırlatmadı mı? fırlattı.

hatta siz kesin öküz olduğunuz için onun hayatındaki çok önemli bir dönemde bırakıp gittiniz değil mi? kesin öyle yaptın değil mi öküzcan? inkar etme. çünkü sen hiçbir şey hissedemezsin. senin sevgin bitemez. bitse bile söyleyemezsin. anca “o” isterse bir ilişki biter. sen de bunu kabullenmeyip gittin ayrıldın değil mi o narin begonyadan. öküzsün hakikaten.

neyse, netice şudur: ikiniz de birbirinize günahınız kadar güvenemezsiniz. eee, güvenemedikten sonra ne olacak? karşılıklı paranoya, hesap sorma ve eninde sonunda saatlerce sürecek dırdır seansları.

şimdi neden ayrıldığınızı hatırlar gibisiniz değil mi?

büzülemeyen torbalar: arkadaş ağızları

ayrıldıktan sonra ne yaptınız? topladınız arkadaşları, içtiniz, eğlendiniz, dertleştiniz ve bol bol karşı tarafa bok attınız değil mi?

şimdi tükürdüklerinizi yalama vakti.

-abi valla bu sefer farklı.

-yeminle bak.

-hem çok mutluyuz.

-neden daha önce birleşmedik bilmiyoruz.

-her şey çok güzel gidiyor.

bu ve bunun gibi saçma rasyonelleştirme çabalarını yaparken karşınızda müstehzi bir gülümseme ile nice arkadaşınız “peki abi, peki paşam, sen en iyisini bilirsin hocam” derken arkanızdan ne büyük bir enayi olduğunuzu konuşacak.

hele ki sevgilinizin arkadaşları ile tanışmışsanız işin boka sarma katsayısı ikiye katlanır.

sizi unutturmak için (ya da cidden sizden tiksindikleri için) sevgilinizin kafasını nice boktan özelliklerinizle doldurdular. şimdi hepsi ile gergin dakikalarla dolu sosyalleşme tuzaklarının içine itileceksiniz. çünkü kır çiçeğiniz adınızı temizlemenizi talep ediyor. elbette sevgi, emek, fedakarlık, aidiyet ve nice osuruktan kavramın gerektiği ilişkinin yükünü çeken erkek tarafı olarak bunu da yapacaksınız.

nasıl? iyi miymiş kürkçü dükkanı?

oğlum adam ol. manyaklaşma. alt tarafı yalnızsın. bu kadar. bunda korkulacak bir şey yok. tüm hayatının kontrolü ilk defa senin elinde. ne anneciğinin ne de minnoşunun. tadını çıkart. ne bileyim, git topluluk içinde osur, bir cumartesi gününü evde geçir, maç falan izle, yap bir şeyler işte. dibine kadar özgürsün. aynı kısır döngünün içine salak gibi bir daha düşene kadar böyle olmayacaksın. düştüğünde şu an sahip olduğun hayata öyküneceksin. şu an iyi bir şeyler yapmayı ileride mutsuz olacağın ilişkindeki haline borçlusun.

hayatımın içine az sıçtırttım .biraz daha uğraşıp biraz daha sıçtırtayım anlamına gelir.

eski sevgili ile sevgili olunmaz, olsa olsa fuckbuddy olunur o da yeni birini bulmaya üşenenlerden olur.

allah yazdıysa bozsundur. denenmişi denemek çok saçma. * son ayrılık sebebiniz, size söylediği kötü sözler, yaptıkları, kalp kırıklıklarınız her kavgada aklınızda zuhur edecek.. yapmayın.. kırılan kalbinizi tekrar tekrar kırmayın..
ex'ten next olmuyor. nerden bildiğimi sormayın..
(bkz: ben yandım siz yanmayın)

klavyesi kırık gitarı onardığını sanıp yıllar sonra tekrar eline almak gibi. sen çalmaya başladıkça ses derinlerde bir yerlerden bozuk tınlayacak ve o kırık yerler sürekli eline batacak.

istisnalar olsa da denemeye değmez. arkadaş olarak kalabilseniz de ötesinden mümkün mertebe uzak durun

eski sevgili ile yeniden başlamak duş aldıktan sonra kirli donu tekrar giymek gibidir. temiz donunuz yoksa donsuz takılmayı mı yoksa kirli ile idare etmeyi mi seçersiniz, size kalmış. :)

eski sevgilisi ile yeniden başlayan biri olarak söz alıyorum; aynı kılıf ile her yere uyum sağlayamazsınız. iki taraf da değişmemiş, kendini geliştirmemiş ise sonucu aynı olacak eylemdir. fakat tam tersi bir durum var ise; çok başarılı bir sonuç olabilir.

anlayabilen için;

seni bulmaktan önce aramak isterim.
seni sevmekten önce anlamak isterim.
seni bir yaşam boyu bitirmek değil de,
sana hep, hep yeniden başlamak isterim.

he canim he fona hic ayrilmadik seninle koyun bide tam olsun.
olm denenmişi denemek aptallıktir derler siz niye boyle seyler yapiyorsunuz.