eskiden boşanmalar daha azdı kadınlar sabırlıydı diyen tipler

kadınların çaresizlik yüzünden sabrettiğini görmek istemeyen tiplerdir. 15 yaşında ne bir eğitimi ne de bir mesleği olmadan evlendirilmiş, hemen çocuk sahibi olmuş bir kadın düşünün. babasının evine gitse "gelinlikle girdin kefenle çıkarsın" diye tepki alacak. koca evinde kalsa dayak, hakaret, küçük görme. çocukları hatırına mecburen sabrediyor haliyle ama görmek istemeyenler tabiki buna sadakat diyor.

muhtemel evleneceği kişiyi düğünden önce görememiş, asla söz hakkı tanınmamış, baba evinden bir mal gibi alınmış, koca evinde bir mal gibi görülmüş, ömrü; kişiler değişse de sadece hizmet etmekle geçmiş, aksini düşünüp, davransa gözünün yaşına bakmadan; şiddet görecek kadınların mecburen katlandıkları herbir duruma eski kadınlar sabırlıydı diye ahkam kesen eski kafalı insan söylemi.

eskiden eğitim derecesi azdı ve genelde kadınlar için doğu kültürü hakimmişçesine evde oturmak, iş yapmak, çocuk bakmak gibi şeyler yüklenirdi sadece. kadınlar çocuğu olmuş, ellerinden hiçbir iş gelmez, mesleksiz olarak evde otururken kocası ne yapsa "yeridir" şeklinde sabırlı olurlardı. parayı veren kocaydı, eve bakan kocaydı. kadın babasının evine dönmeye çekindiği için çocuklarıyla bir başına yapamayacağını düşünür susardı. sonraki nesillerin bu açıdan daha güçlü ve bilinçli gelmelerinin sebebi de bu anlattığım nesildeki evliliklerin kötü oluşu, kadınların çocuklarını güçlü kılmak isteyişi. şimdi kadınlar için de eğitim ve diğer olanaklar eşitlendiği için meslek sahibi olan kadın çok fazla ve gerektiğinde istemediği insanla bir arada durmamasını biliyor. helal olsun kadına. boşanmak her ne kadar hoş olmasa da kadın çeken tarafsa neden sırf eve bakıyor diye eşine katlanmak zorunda olsun ki? okuyun, kendinizi geliştirin, meslek edinin ya da açıkta kalmayıp iş bulabileceğiniz beceriler geliştirin ki yaşamak için birine bağlı hissetmeyin

kadınları bir meta olarak gören , ne isterlerse yapmaları gerektiğine inanan cahil ve mizojinik tiplerdir.

valla hayat kısa. kimse kimseye ömür boyu katlanmak zorunda değil.dolayısıyla ağzına biber sürülesi tiplerdir.

bir de eskiden daha bir sadakat, aile birliği/bütünlüğü/destek olma gibi manevi değerler de vardı hani bu kadar çok baştan çıkartan sosyal imkan da yoktu bu gözle de bakmak gerek. filmler diziler aile olmanın önemini anlatırdı şimdikiler gibi boşanmanın fırsatlarını değil.

sadece kadınlar değil hepimiz daha sabırlıydık(şiddet veya baskı altında olmaktan bahsetmiyorum) sırf anlaşamıyosun bi iki tartışma yaşandı diye kimse kimseye ömür boyu düşman kesilmemeli yapıcı olmayı bilmeli ama biz bu özelliğimizi gerçekten kaybettik.

ya ara sıra türüyor bazı tipler. çağdaş görünümlü ama içindeki ortaçağ karanlığını dizginleyemeyen çomarlar var.

eşi çalışsın istemez, "gerek yok" der ama asıl amacı eşinin sosyalleşmesini engellemektir. sokağa çıkmasını istemez. eşine "ne güzel yemek yapıyorsun" diye gaz verir ama alttan alta "kadınsın işin ne yemek yap" der.

bu tipin bi tık üstü de işte böyle aile vurgusunu yapıp bu yobazlığa karşı gelen kadınları susturmak isteyen tipler. . var var buralarda da, sözlükte de var böyle tipler.

başlığı okuyanların, boşanmaların tek sorumlusu erkeklermiş gibi algıladıkları durum.
aslında, eskiden kadınlar daha sabırlı değildi, şimdi erkeği kadını fark etmeksizin herkesin götünün başının ayrı oynamasından dolayı ve kişilerin ekonomik özgürlüklerini ele aldıklarından dolayı boşanmaların artmış olmasıdır.

kadınlar sabırlı mı? yoksa bir kültür kadınları çocuklar anasız kalmasın, yuva yıkılmasın diye baskılıyım mıydı? erkek? kadın kendini bulmaya başlayınca değişiyor bazı şeyler.

bence yanlış bı tespit en azından herkes için geçerli değil şimdilerde evliliği ciddiye almayıp hemen boşananlar da var tabi ama önceki tamamıyla sabir değilmiş de korku ,elalem ne der düşüncesi ve baskısıymis