eti bıçakla kesmeyin hadisi

kütüb-i sitte hadislerinin ebu davud bölümünde geçen akıl ve mantık dışı bir sahih hadistir. neymiş, eti bıçakla kesmeyip ağzınızla kemirerek yiyin. bu durum, yabancıların adetleriymiş de. o zaman bu mantığa(!) göre çatal ve kaşık kullanmadan ellerimizle yemek yiyelim. sanki bıçağı ete batırarak ağzımıza sokuyoruz. laf söyledi balkabağı, zırvalığın daniskası. bir de "eti bıçakla kesmek" adeti, güya yabancı(!) geleneğiymiş. demekki yabancılar, bedevilerden çok daha medeniymiş. bu saçma sapan hadiste bile ayrımcılık var. diyelim ki bir hayvanı kurban kestik ve ilgili hayvanın eti çok büyük. büyük hayvanların etini bıçakla butlar ve bagetler gibi küçük parçalara ayırmadan hayvanın etini nasıl yiyeceğiz peki? sanki eti bıçakla keserken paslı bıçak kullanıyoruz. aklı başında olan herkes bilir ki, paslı bıçaklarla et kesilmez. eti kesmede kullanılan bıçak; paslanmamış, normal, metal bıçaktır. eti bıçakla kestikten sonra kirli bıçağı suyla ve deterjanla yıkıyoruz zaten. bir de günümüzde paslanmaz çelikten yapılmış çatal-kaşık-bıçak setleri var. eti bıçak yerine testere ve baltayla mı keselim yani? çöldeki medeniyetsiz bedevi arapların niye çatal bıçak kullanmak varken yemeğe görgüsüzce ellerini daldırıp yedikleri belli oldu. (bkz: arapların elle yemek yemesi) (bkz: arapların pis olduğu gerçeği)
ilgili link: sorularlaislamiyet.com/bica...
muhammed'in "eti bıçakla kesmeyin" hadisi

neyle kesicez

ışın kılıcıyla mı keselim.

bunu diyeceğine et yemeyin dese daha iyi olurdu dediğim hadis.

ahlaklı ve dünyaya faydalı, iyi bir insan olma yolunda inanılmaz bir emir.

şunu yapsak aldığımız sağlık hizmeti norveç'i geçer. çocuklarımız singapur'a, finlandiya'ya fark atar. kölelik, tecavüz, hak gaspı ülkeden silinir. bu denmese, yazılmasa, aktarılmasa insanlık geriye giderdi. bir dinden beklenen budur işte kardeşim.

ravi ebu gaybi'ye göre devamı da şöyledir: "bol yağlı pilavı elinizle yiyin. taam bitince de elinizi kıçınıza silin. iki menfezin de hakkını verin. vallahi bunda pek çok hikmetler vardır. "

kuzuyu avlayan kaplan misali mi yapalım? saçma geldi. doğru çeviri yapıldığına emin miyiz?
kesilip pişirilen et için mi, çiği için mi onda bile bir kesinliğe varamadım. çünkü belirsiz ve tuhaf...

böyle eften püften meselelerle ilgilenmeyi çok seviyor bu hadisler.

varlığını şu an öğrendiğim hadis.

buradaki bıçak, kibar masalardaki bıçak ise hani şu, bir tabağın yanına her boyda bıçak çatal kaşık koyulan masalar. o masadaki bıçaksa bende et ve et ürünü olan tüm yemeklerde bıçak kullanmam, eti çatalla lüplerim. balık yerken elimi kullanırım. yanisi hadisi uyguluyormuşum. bilen bilir, pişmiş et yemesi ile meşhur erol taş'ın elleri ile et yemesi takdire şayandı.

pişmemiş eti kesmeyin diyorsa onu bilemedim. koca ineği bütün yemek zor olur diye düşünüyorum. tavuk olsa oluyor mu?

yine tamamen uydurma bir hadis/dedikodu daha. her zaman belirttiğimiz üzere, bu hadis denilen dedikoduların dini hiçbir hükmü yoktur.

dinin tek kaynağı kutsal kuran'dır:

www.kurandakidin.com/

dinin tek kaynağı kutsal kuran'dır diyen biri nasil namaz kiliyor, cok merak ettim. kurani okudugumda nasil namaz kilinmasi gerektigine dair birsey gormedimde. ...

sahih degildir.

neden sahih degildir?

1. hadisi kitabina alan ebu davud'un bizzat kendisi kitapta hadisin sahih olmadigini dile getirmistir,

2. ibnul cevzi bu hadisi uydurma hadisleri topladigi mevzuat isimli kitabinda naklederek hatta uydurma oldugunu savunmustur,

3. hanbeli mezhebi kurucusu ahmed bin hanbel hadisin sahih olmadigini, garib oldugunu (yani tek senedli) oldugunu soylemis, ve peygamber'in eti bicakla kestigine dair 1 hadisi nakletmistir.

yani bu hadis sahih degildir.

seramik bıçağın haberini taaa o zamanlar veren hadis ,inanmayan ekrem imamoğlu olsun..