yazar: jorge luis borges
yayın yılı: 2008
yazar, bizleri evaristo carriego'nun hayal dünyasının içine konuk eder; onun hayatını ve yaşadıklarını kendi anılarını da ekleyerek kaleme almıştır. jorge luis borges, birçok kişi tarafından taşra kökenli carriego'nun hayatını kaleme aldığı için eleştirilmesine rağmen kendisini şiirlerinde arjantin ruhunu bulduğunu belirtmiş ve eleştirenlere kulak asmamıştır.
yayın yılı: 2008
yazar, bizleri evaristo carriego'nun hayal dünyasının içine konuk eder; onun hayatını ve yaşadıklarını kendi anılarını da ekleyerek kaleme almıştır. jorge luis borges, birçok kişi tarafından taşra kökenli carriego'nun hayatını kaleme aldığı için eleştirilmesine rağmen kendisini şiirlerinde arjantin ruhunu bulduğunu belirtmiş ve eleştirenlere kulak asmamıştır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "insan olun biraz" tarafından 16.07.2021 09:31 tarihinde açılmıştır.
1.
bir jorge luis borges kitabıdır.
bu kitap için biyografi demek doğru olur mu, sanmıyorum. bir romandır diyebilir miyiz, o da pek mümkün değil. anlatı, anı, deneme? hiçbir tanıma tam olarak uymayan bir kitap bu. biz iyisi mi bir jorge luis borges kitabı demekle yetinelim.
kimsenin hikayelerini yazmadığı, kimse onlardan bahsetmediği ve bu yüzden de kimsenin tanımadığı, hatırlamadığı onlarca, yüzlerce edebiyatçı öldükten sonra unutulup gidiyor. unutulmak bir edebiyatçı için gerçek ölümdür zaten.
jorge luis borges en azından böyle edebiyatçılardan bir tanesini unutuluşun tozlu, küflü varoluşundan alıp çıkartmış. evaristo carriego da jorge luis borges’in lazarus’u.
evaristo carriego 20. yüzyıl henüz başlamışken 29 yaşında hayatını kaybetmiş bir tango şiirleri yazarı. carriego öldüğünde borges on üç yaşında. ve o zaman gözleri şahin gibi gören bu çocuk büyüyünce evaristo carriego’yu sonsuz bir ölümün kollarından kurtarıyor yazdığı kitapla.
okurları ve edebiyat çevresi hiç tanınmayan bir yazar hakkında kitap yazmasını anlamsız bulsalar da borges, carriego üzerinden o dönemin arjantin’ini ve kendi çocukluk yıllarını anlatmakta kararlıdır ve öyle de yaparsan
bu kitap için biyografi demek doğru olur mu, sanmıyorum. bir romandır diyebilir miyiz, o da pek mümkün değil. anlatı, anı, deneme? hiçbir tanıma tam olarak uymayan bir kitap bu. biz iyisi mi bir jorge luis borges kitabı demekle yetinelim.
kimsenin hikayelerini yazmadığı, kimse onlardan bahsetmediği ve bu yüzden de kimsenin tanımadığı, hatırlamadığı onlarca, yüzlerce edebiyatçı öldükten sonra unutulup gidiyor. unutulmak bir edebiyatçı için gerçek ölümdür zaten.
jorge luis borges en azından böyle edebiyatçılardan bir tanesini unutuluşun tozlu, küflü varoluşundan alıp çıkartmış. evaristo carriego da jorge luis borges’in lazarus’u.
evaristo carriego 20. yüzyıl henüz başlamışken 29 yaşında hayatını kaybetmiş bir tango şiirleri yazarı. carriego öldüğünde borges on üç yaşında. ve o zaman gözleri şahin gibi gören bu çocuk büyüyünce evaristo carriego’yu sonsuz bir ölümün kollarından kurtarıyor yazdığı kitapla.
okurları ve edebiyat çevresi hiç tanınmayan bir yazar hakkında kitap yazmasını anlamsız bulsalar da borges, carriego üzerinden o dönemin arjantin’ini ve kendi çocukluk yıllarını anlatmakta kararlıdır ve öyle de yaparsan
devamını gör...