evini kiracıya vermeyip boş tutan insan

kiracılarla uğraşmak istemeyen, başına bela almak istemeyen gayet mantıklı insandır.

ülkedeki kiracı profili oturduğu evi kendi babasının malı gibi gördüğü için iş cinayete kadar gidiyor...
3 yıldan beri her sene genel enflasyon %200

sen kiracıyı korumak adına ev sahiplerine %25 sınırı koy..
o kiracı verdiği sadakayı çok görsün evden çıktığı zaman eve verdiği hasar ödediği kiradan çok olsun...

her kiracıdan sonra komple mutfak, banyo, wc dolapları, duşakabinler, musluklar değişiyor. seramikleri, parkeleri kırıyorlar. kafalarına göre duvarları delik deşik ediyorlar..
kimden izin alıyorsunuz arkadaş?

bu ülkede kiracılar oturdukları eve asla kendi evleriymiş gibi iyi davranmıyor. ve verdikleri üç kuruşu haram ede ede gönderiyorlar. kırıp döküyor.

allah ev sahiplerine sabır ve hayırlı kiracı versin.

kira artış oranına sınırlama getirildiğinden beri mantıklı olan evi kiraya vermemek ne yazık ki. ha bulursun makul bi kiracı anlaşırsınız makul bi zam oranında olur ama yıllık %25 zam oranıyla ben de olsam ben de kiraya vermem evimi. hatırlar mısınız bilmiyorum istanbulda bi ev sahibi kiracısı evi boşaltsın diye kiracıya bilmem kaç milyon ödemişti. çünkü yerine gelenle o rakamı çok kolay telafi edeceğini biliyordu. yeni kiracıya %400 zamla kiralanan mülkü de kimse %25 le eski kiracıya vermek istemiyor. eski kiracı da o rakamı vermek istemediğinden ve devlette sınırlama getirdiğinden olaylar olaylar.

emanete saygının kalmadığı bu devirde, astarı yüzünden pahalıya geleceğine kanaat getirmiştir. bir de üstüne sinir stres yaşamak istemiyordur.

günün sonunda kiracının verdiği üç kuruş eve verdiği hasarı karşılamadığı gerçeğinden yola çıkınca akıllıca davranan ev sahibidir..

bir evin kiraya verilmesinin kısa hikayesi,

sadaka gibi kira veren eski kiracı evin ırzına geçirdikten sonra evden çıkar..
eski kiracının sebep olduğu korkunç hasar ev sahibin üstüne kalır.. evin iç tadilatı için bir kaç yerle görüşülür. ustaların peşinde koşulur. mutfak dolabı, parke, banyo dolabı, duşakabin, seramik vb. seçmek için ustalarla belli başlı yerlere gidilir. haftalarca oraya buraya koşup, evi rutin şekilde görmeye gider, sürekli ustalarla iletişim halinde olursunuz...
neyse ev en nihayet bir şekilde yenilenir. yine çiçek gibi olur..
sonra tekrar adam akıllı olduğuna inandığınız, kendini insan evladı gibi gösteren biriyle anlaşırsınız. ama aynı şeyler sürekli kendini tekrar eder. kısacası kiracının verdiği kira ve eve verdiği hasar göz önünde bulundurulursa bu işten her zaman ev sahibi zararlı çıkar. (bizim gibi ülkelerde)

sadece para da değil. evin tadilat süreci inanılmaz yorucu. zamanınız gidiyor, stres oluyorsunuz..

kiracılar evi çok hor kullanıyorlar.
benim evim olmuş olsa. çekerim perdeleri..
evi boş tutarım.

s...rim kiracıdan gelecek üç kuruşu.

hep ev sahiplerini suçlayanlar var. kanun mülk sahibini kesinlikle korumuyor. bu nedenle maddi durumu varsa en iyisini yapan ev sahibidir.

evim olsa değil hayvan kiracıya vermek, kendim bile oturmaya kıyamam. evinin kıymetini bilen insandır. yatırım için almıştır ihtiyacı olunca satacaktır. içinden kiracı çıkıp da harabeye dönmemiş yer görmedim daha. kiracılı evi satmak da mümkün değil artık.

ev sahibi de haklı kiracı da.

ama kiracıların bazılarının ev sahiplerinin sanki onlara ucuza barınma hakkı sağlamak zorundaymış gibi davranmaları çok sinir bozucu. ben de olsam evime çökmeye niyetlenen kiracı ile mahkemelik olurdum.

allah kimsenin başına vermesin ancak bu sorun bir an önce çözülmeli, %25 zam sınırı yürümüyor.

örneğin daha geçen gün, yasaların kiracılara ev sahiplerine oranla çok fazla hak tanımasından dolayı, lüks semtlerdeki konutların konut olarak değil de işyeri olarak kiralanmaya başladığını duydum.

hayatının en doğru kararını vermiştir

evim olsaydı ya yerleşir, otururdum ya da satışa çıkarırdım. kiracı ile uğraşmak ayrı bir mesele. belli bir yaşa gelince fazla malın, mülkün başa bela olduğunun farkına varıyor insan. allah, huzurlu ve minimalist döşenmiş bir ev ve yetecek kadar da para nasip eylesin.