evlenmeden önce eski sevgilisiyle son kez seks yapan kadın
başlık "archie bunker" tarafından 04.09.2025 23:22 tarihinde açılmıştır.
1.
bugün, eskiden beri ilgilendiğim mikrokrimerizm konusuyla alakalı eski bir ekşi sözlük başlığı hortlayınca, bu konuyu ele almak ve fütursuz yaşam tarzı süren kadınlarla evlenmeyi düşünen erkeklere bir faydam olur diye olayı gündeme getirmek istedim.
mesele, kadınların cinsel ilişkiye girdiği erkeklerin dna'sını taşıyıp taşımaması. şu anki mevcut bilim, bunu kesin bir dille reddediyor. öte yandan karşıt görüşler ve insanların hayatta karşılaştığı örnekler, bunu olabileceğine dair şüpheler uyandırıyor. fakat biz bilimsel olarak kanıtlanamamış bu hususu gündeme getirmeyelim. mevcut bilim de şu an için bu konuyu ''saçmalık, olmaz öyle şey'' diyerek mahkum etse bile aslında kobaylar üzerinde araştırmaya cesaret edemiyor. zira elde edilecek aksi yöndeki veriler, dünyadaki toplumsal düzeni sarsacak, kadınların haksız düzeydeki avantajlı konumlarını yerle yeksan edecek, evlilik müessesesini tamamen ortadan kaldıracak, en önemlisi bekareti yeniden değerli kılacak neticelere yol açılabilir. namusunu korumuş kadın ise küresel batı medeniyetinin en büyük korkusu. zira tüm medya, sinema, kozmetik, moda sektörü, kadının seksapeli ve görünürlüğü üzerinden yürüyor. şimdi tartışmalı olmayan hususa gelelim.
azıcık sosyal hayatın içinde bulunanlar, üniversite ortamı yaşamışlar, kimin elinin kimin cebinde olduğu belirsiz beyaz ve mavi yaka ortamında mesai yapmışlar bilir ki bazı kadınlar cinsel açıdan son derece aktif ve daldan dala konan tiplerdir. nihayetinde kendi ihtiyaçlarını karşılayacak betaize edebildikleri bir erkek bulduklarında ise parti yıllarını kapatıp yeni bir sayfa açmak isterler. yalnız bu kadınların önemli bir bölümü, evlenmeden çok kısa süre önce, eski birlikteliklerinden en etkilendikleri, çekici ve vasıflı erkekle son bir kez seks yaparlar. bunun evrimsel ve psikolojik temelleri vardır. zira kadın, evlendiği adamın sadece nüfuz ve parasına meftundur. onu erkek olarak görmez ve evrimsel psikolojisi böyle düşük değerde bir adamdan çocuk yapmayı bir aşağılanma olarak görür. dolayısıyla serbest kadının eski sevgilisiyle yaptığı seksi bir bekarlığa veda partisinden öte değerlendirmek gerekir.
dananın kuyruğunun koptuğu yer ise, bu kadının evlendikten birkaç hafta sonra gebe kalmasıdır. aslında zaten parti yılları bittiği ve yumurtalarının eski aktivitesini yitirdiği bir yaşta ( takriben 32-38 arası) evlendiği için bu hamilelik kimsede şüphe uyandırmaz. oysa ki kadın büyük ihtimalle arzuladığı adamdan hamile kalmıştır. anne çevresinden kayınvalide, baldız, kadının teyze ve halası yahut komşu kadınların sürekli söylediği '' maşallah aynı babasına benziyor'' pohpohlaması, eski ve bilinç altındaki bir kadın dayanışmasının ürünüdür. evet babaya benziyor ama hangi babaya ?
misyon tamamlanmış ve sağlayıcı erkekten çocuk yapılmıştır. 1-2 sene sonra bir maraza çıkartılıp, çekişmeli bir boşanma gerçekleşir. o arada zaten bazı gayrı menkuller kadının üzerine yapılmıştır. bir de evlilik esnasında edinilmiş mallar varsa artık sabahlar olmasındır. alfa dulumuz sonraki hayatını tango ve pilates kursların, african barlarda geçirecektir.
son söz : sokaktan gelen kadın er ya da geç sokağa döner.
mesele, kadınların cinsel ilişkiye girdiği erkeklerin dna'sını taşıyıp taşımaması. şu anki mevcut bilim, bunu kesin bir dille reddediyor. öte yandan karşıt görüşler ve insanların hayatta karşılaştığı örnekler, bunu olabileceğine dair şüpheler uyandırıyor. fakat biz bilimsel olarak kanıtlanamamış bu hususu gündeme getirmeyelim. mevcut bilim de şu an için bu konuyu ''saçmalık, olmaz öyle şey'' diyerek mahkum etse bile aslında kobaylar üzerinde araştırmaya cesaret edemiyor. zira elde edilecek aksi yöndeki veriler, dünyadaki toplumsal düzeni sarsacak, kadınların haksız düzeydeki avantajlı konumlarını yerle yeksan edecek, evlilik müessesesini tamamen ortadan kaldıracak, en önemlisi bekareti yeniden değerli kılacak neticelere yol açılabilir. namusunu korumuş kadın ise küresel batı medeniyetinin en büyük korkusu. zira tüm medya, sinema, kozmetik, moda sektörü, kadının seksapeli ve görünürlüğü üzerinden yürüyor. şimdi tartışmalı olmayan hususa gelelim.
azıcık sosyal hayatın içinde bulunanlar, üniversite ortamı yaşamışlar, kimin elinin kimin cebinde olduğu belirsiz beyaz ve mavi yaka ortamında mesai yapmışlar bilir ki bazı kadınlar cinsel açıdan son derece aktif ve daldan dala konan tiplerdir. nihayetinde kendi ihtiyaçlarını karşılayacak betaize edebildikleri bir erkek bulduklarında ise parti yıllarını kapatıp yeni bir sayfa açmak isterler. yalnız bu kadınların önemli bir bölümü, evlenmeden çok kısa süre önce, eski birlikteliklerinden en etkilendikleri, çekici ve vasıflı erkekle son bir kez seks yaparlar. bunun evrimsel ve psikolojik temelleri vardır. zira kadın, evlendiği adamın sadece nüfuz ve parasına meftundur. onu erkek olarak görmez ve evrimsel psikolojisi böyle düşük değerde bir adamdan çocuk yapmayı bir aşağılanma olarak görür. dolayısıyla serbest kadının eski sevgilisiyle yaptığı seksi bir bekarlığa veda partisinden öte değerlendirmek gerekir.
dananın kuyruğunun koptuğu yer ise, bu kadının evlendikten birkaç hafta sonra gebe kalmasıdır. aslında zaten parti yılları bittiği ve yumurtalarının eski aktivitesini yitirdiği bir yaşta ( takriben 32-38 arası) evlendiği için bu hamilelik kimsede şüphe uyandırmaz. oysa ki kadın büyük ihtimalle arzuladığı adamdan hamile kalmıştır. anne çevresinden kayınvalide, baldız, kadının teyze ve halası yahut komşu kadınların sürekli söylediği '' maşallah aynı babasına benziyor'' pohpohlaması, eski ve bilinç altındaki bir kadın dayanışmasının ürünüdür. evet babaya benziyor ama hangi babaya ?
misyon tamamlanmış ve sağlayıcı erkekten çocuk yapılmıştır. 1-2 sene sonra bir maraza çıkartılıp, çekişmeli bir boşanma gerçekleşir. o arada zaten bazı gayrı menkuller kadının üzerine yapılmıştır. bir de evlilik esnasında edinilmiş mallar varsa artık sabahlar olmasındır. alfa dulumuz sonraki hayatını tango ve pilates kursların, african barlarda geçirecektir.
son söz : sokaktan gelen kadın er ya da geç sokağa döner.
devamını gör...