(bkz: universal grammar)

dilbilimci ve filozof noam chomsky tarafından öne sürülmüş dilbilim kuramı. kısaca tüm insan dillerinde ortak ve doğuştan olduğu düşünülen kategoriler, mekanizmalar ve kısıtlamalar sistemi diyebiliriz. yani bütün dilbilgisi sistemlerinin uyması gereken -aslında oluşumunda kendiliğinden uymuş olan- kurallar bütünü. insanlar bir dili nasıl öğrenir sorusuna cevap olarak sunulmuş kuramlardan biridir.
chomsky abimiz, davranışçı bilim insanı burrhus frederic skinner'ın "bir çocuk dili taklit yoluyla, tekrar yaparak öğrenir." dediğini duyunca tabiri caizse bir tık delirip bu düşüncenin yanlışlığını kanıtlamak için şu soruları soruyor:
eğer bir çocuk taklit yoluyla dili öğreniyorsa daha önce hiç duymadığı cümleleri nasıl kuruyor? eğer tekrar yoluyla öğreniyorsa nasıl dildeki doğru ve yanlışları ayırt edebiliyor?* skinner'a bu sorularla kappppak yaptıktan sonra universal grammar yani evrensel dilbilim adım adım oluşmaya başlıyor.
chomsky bu kendi sorularını cevaplamak için beyinde bir dil edinim aygıtı yani language acquisition device -kisaca lad- olduğunu ileri sürüyor. bu aygıt herhangi bir girdi aldığında çalışmaya başlayıp dil öğrenmemizi sağlıyor diyor. dilbilim de bu aygıtı açıklamaya çalışan bir bilim olsun diyor.*
evrensel dilbilgisine göre iki tür kural vardır ilkeler (bkz: principles) ve parametreler (bkz: parameters). ilkeler bütün dillerde ortaktır.
iki ilkeden bahsedebiliriz:

yapı bağımlılık: bu ilkelerden yapı bağımlılık, dilbilgisel süreçlerin kelimeler ya da kelime dizileri üzerinden değil, cümlelerdeki yapılar üzerinden işlediğini dile getirir.
tekrarlama: tekrarlama özelliği cümle içinde bir bileşeni aynı bileşenin içine yerleştirebilme imkânı ya da başka bir deyişle belirli bir dilsel bileşen ya da dilbilgisel yapının tekrar tekrar kullanılabilmesidir. örneğin, “benim büyük büyük büyük… babam” ya da “babamın babasının babasının… babası” gibi bileşenler sonsuzca tekrarlanabilir.

parametreler ise dilden dile farklılık gösteren kurallardır. örneğin türkçede gizli özne vardır ama ingilizcede yoktur. bu bir parametredir.
chomsky bu kuramının yalnız başlangıç olduğunu belirtiyor. zaten günümüzde de bunun üzerine çokça ekleme yapılmıştır.
bu kuramin en çok eleştirilen kısmı ise avrupa dilleri merkezli olması, tüm dünyayı kapsayıcı bir özelliği yok.
devamını gör...
chomsky aganın birçok kez irili ufaklı eklemeler-çıkarmalar yaptığı kuramdır. kuramın en fazla eleştirilen yönlerinden biri tümdengelimci olmasıdır. tüm insan dillerinin aynı şekilde işlediği varsayılıyorsa bunu kanıtlamak için tüm dilleri incelemiş olmak gerekir. oysaki chomsky tabii ki böyle bir yola gitmemiş olup doğrudan kendi kuramını ortaya atmıştır ve açıklamalarını ona göre şekillendirmiştir ki eklemeler-çıkarmalar bundan kaynaklıdır. bir nevi zaman geçtikçe bazı ilkelerde yanıldığını fark etmiştir.. evans vyvyan'ın türkçeye de kazandıralan the language myth adlı kitabı ise son yıllarda chomsky'nin kuramına yapılan en kapsamlı eleştiridir denilebilir. tabii ug savunucuları vyvyan'ın eleştirilerinin birçok yönden içinin boş olduğunu söylüyor genelde. henüz hepsini incelemedim o yüzden no comment şu anlık..

ama şöyle bi düşününce adam haklı aga. insanda dil öğrenimini sağlayan bir mekanizma olması gerek ki biz dili öğrenebilelim. bu taklitle olacak bir şey değil. diğer primatlar niye öğrenemiyor mesela? çünkü gerekli mekanizmaları yok gibi görünüyor daha çok.. pinker'ın dediği gibi, nasıl ki fillerin hortumu yalnızca onlara özgü biricik bir unsursa insan dilini de insanlar için öyle sayabiliriz. evrim sürecinde böyle bir gelişim sağlamış olmalıyız. yani yaratılışçı gibi evet ama yaratılışçı doğuştanlık değil; evrimin bize zaman içinde kazandırdığı ve artık yerleşmiş olan bir özellik. böyle düşünmeyenler chomsky'i doğuştancı olarak da yaftalamışlardır..

edinç-edim, dil yetisi, yapılandırılmış ifadeler, d-yapı y-yapı... birsürü ıvır zıvır kavram ortaya attı, okuyup anlamaya çalışıyosun beynin yanıyor salıyosun bi süre sonra zaten.. belli başlı ön kabulleri var onları bilmek yeterli bence:
insan dil yetisiyle doğar, tüm diller eşittir çünkü tek bir evrensel dilbilgisi vardır, ortak kategoriler vardır*, sınırlı sayıda öge kullanılarak sınırsız sayıda cümle üretilebilir... chomskyci bir kitap olarak steven pinker'ın dil içgüdüsü adlı eseri okunabilir..

bu kuramdan esinlenerek donald brown human universals adlı bir araştırma kitabı yayımlamıştır, brown tüm insanlıkta ortak birrrrrrrrrrsürü özellik tespit etmiştir..
devamını gör...
bugün gelinen noktada,
dilbilim dünyasında evrensel bir dilbilgisi arayışından büyük ölçüde vazgeçilmiştir ve ekseriyetle çoğu kişi bunu aşırı kurgusal, ütopik bir hayal olarak görmektedir.
elbet ki bugün hâla evrensel dilbilgisi’nin ve bebeklerin dil edinim süreçlerinde doğal olarak bir dil edinim mekanizması’na (language acquisition device) sahip oldukları görüşünün savunucuları varsa da (derek bickerton ve steven pinker gibi), bu görüşlere karşıt olan, evrensel dilbilgisi’ni ve dil edinim mekanizması’nı bir efsaneden ibaret gören ve bebeklerin dil edinim süreçlerini biyolojik olarak değil bilişsel olarak açıklayan araştırmacıların sayısı çok daha fazladır (michael tomasello, nicholas evans, stephan c. levinson gibi).*
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"evrensel dilbilgisi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim