evrensel temel gelir universal basic income yani ubi bir sistem teorisi.

ben ekonomiden anlamam, o yüzden ekonomiden anlamayanların anlayabileceği şekilde anlatacağım.

benim kör cahilliğim olabilir ben bu teoriyi kendi fikrim sanıyordum, pandemi zamanı insanların açlıktan kırılışına ve batışına çok üzüldüğüm için “keşke böyle olsa” derken kendim bir sistem uydurdum sandım. halbuki zaten varmış hatta uygulanıyormuş bazı pilot bölgelerde bu sistem.

en basit hatta sığ anlatımı, devletin herkese ama herkese temel bir maaş vermesi. çalışan çalışmayan, bekar, çocuklu, öksüz, hiç fark etmeden yalnızca vatandaş olmanın getirisi olarak (bir de reşit olman şart) devlet sana temel ihtiyaçların için bir maaş bağlıyor. e devlete bu para nereden gelecek, böyle olursa insanlar çalışmaz basic income’la idare eder, insanlar tembelliğe sürüklenir, yalnızca ürer falan gibi sorular var. zaten bu sığ anlatımdı, şimdi oralara geliyorum.

şöyle düşünelim, insanların çalışmak için tek motivasyonu yemek yemek, fatura ve kira ödemek değil bu bir. yani kimse mesleğini “benim kiram 2000, faturalarım 700 geliyor, market de 1000 dersek ben 3700 maaşlı bir işe gireyim” şeklinde seçmemiştir. sonuçta bu ülkede 2500 lira asgari ücretle yaşayan aile de var, ama sen ne yaptın, örnek veriyorum çok maaş vadettiğini düşündüğün bir meslek seçtin. belli başlı örneklerden gideceğim, örneğin doktor oldun. sekreter olup telefonlara bakabilirdin, yıllarca okuyup çok zor bi meslek yapmayı seçtin, neden, çünkü sekreter olup bulgurla da doyabilirdin doktor olup kebap yemek istedin, sekreter olup derme çatma evde 1000 lira kiraya yaşayabilecekken doktor olup site içinde havuzlu ev istedin, 1 tane ayakkabıyı çürütene kadar giymek de ayaklarını yerden koruyacakken kıyafetine uygun farklı farklı ayakkabılar aldın. kira ödememek için kendine ev aldın, ama bu kiralar birilerine ödeniyor, demek ki insanların 1’den fazla evi var. halbuki 1 evle barınma ihtiyacı bitiyordu. o zaman amacın karnının doyması, barınmak, ısınmak gibi temel ihtiyaçlara yetecek para kazanmak değil. zaten öyle olsa herkes yapabileceği en basit işi yapıp 3000 lirayla geçinmeye bakar. fakat görüyoruz ki 20.000 lira maaş alıp geçinemeyecek insanlar var. sadece kendimden örnek veriyorum 3 yıl önce 800 lira kira verip küflü bodrum kat dairede yaşarken de yaşıyordum, ölmemiştim, şu an site içinde ev aldım, hala yaşıyorum. insanlar standartlarını yükseltmek isterler, bu içgüdüsel bir şey. kapitalizm anlatıyormuşum gibi görünüyor ve ubi denen teori de sosyalizmmiş gibi görünüyor. değil. geliyorum.

bu sistemde demin de belirttiğim gibi minimum düzeyde yardım yapılıyor. yiyecek ve barınma, ısınma gibi çok çok temel ihtiyaçlar karşılanacak kadar. ama sen yılda 2 kez tatile gitmek isteyebilirsin, bu çok doğal bir istekken yaşamsal bir ihtiyaç değil mesela. burada istek ve ihtiyaç farkı söz konusu. sosyalleşmek, iyi giyinmek, sağlıklı beslenmek, kendine yatırım yapmak (örneğin dil öğrenmek için bütçe ayırmak), tatile gitmek, iyi arabaya binmek... bunlar ihtiyaç değil istektir. senin olmayabilir, insanların yatları jetleri var, bunlar birer ihtiyaç mı mesela? hayır. istek. doyumsuzluk sözkonusu. insanımız doyumsuz. suçlayıcı şekilde söylemiyorum, yat istemekte bir sakınca yok. varmaya çalıştığım nokta ubi’ın insanları tembelliğe itmeyeceği. bu gelir insanların sadece açlıktan veya donarak ölmemelerini sağlayacak. bu bana yeter diyen adam da zaten çalışmasın, kendine iyi davranmayan adamın ülkeye katacağı bir şey yoktur. yani ubi’la yalnızca ihtiyaçların karşılanırken sen ubi üstüne çalışıp bir de maaş alırsan isteklerini yerine getirebilirsin. kapitalizm eleştirisi veya sosyalizm övgüsü değil dedim, sebebi buydu. kapitalist yaşamaya devam edebilirsin. adam kendine temel ihtiyacı için sağlanan meblağ ile 1 tane 30 liralık kazak alıp 3 yıl giyebilir sen çalışarak her yıl 400 liralık kazaktan 4 tane alabilirsin.

başında söylediğim gibi pilot bölgelerde uygulandığında da kimseyi tembelliğe ittiği, işsizliği arttırdığı, üremeye yönelttiği gözlemlenmemiş. bazı iskandinav ülkelerinde, kanada’nın bir bölgesinde ve hollanda’nın bir bölgesinde denenmiş bu sistem. ispanya’da da çok ciddi şekilde konuşuluyor.

şimdi devletin parayı nerden bulduğuna geliyoruz; ubi’ın tek bir tanımı yok, bu yüzden bu kısım biraz değişken. mesela bir görüş şöyle; devlet herkese minimum bir para veriyor, çalışan bunun üzerine ekstra maaş alıyor. fakat bu maaş şu an aynı meslekten aldığın maaşın aynısı olmuyor. diyelim sen özel sektörde yöneticisin, 8000 lira alıyorsun şu an. ubi sistemine geçildi devlet sana 2000 lira ateşliyor sallıyorum, şirket senin temel ihtiyaçlarının karşılandığını bildiği için sana aynı title’da olmana rağmen daha az para veriyor. böylece şirket karlılık oranını arttırıyor ve ekonomik anlamda daha fazla geliştiği için daha fazla vergi veriyor, hoop devlete para. bu bi tanesi. diğeri mesela ubi var, ama bi insan çalışıyorsa ubi’dan çıkıyor. yani çalışan sadece maaş alıyor, şu an olduğu gibi, sadece işsizler ölüm ölüm ölmemiş oluyor. bu da diğeri. bu tembelliğe evet itebilir, ama yine yetinmeyecektir insanlar.
neyse devlet parayı nereden buluyor, şöyle, devletler zaten sosyal devlet olma çabasıyla (bizim ülkeyi baz almayın lütfen yazının bu kısmında) vatandaşlarına zaten genel olarak para veriyor. fakat bunu bürokratik bir çok işlemle yapıyor. işsizlik maaşı, engelli maaşı, dul aylığı, yetim aylığı, yaşlı bakım parası, emeklilik, bla bla bir sürü yollarla devlet vatandaşına para veriyor zaten. ama bunu bürokratik şekilde yapıyor, yani senden başvuru, kağıt kürek, kanıt birçok şey talep ediyor. ubi bürokrasiyi kaldırıyor. emekli maaşı, ssk falan gibi şeyler de dahil. sen bir emekli maaşı istiyorsan gidip bireysel emeklilik sistemine giriyorsun, ücretsiz sağlık hizmeti istiyorsan kendini sigortalatabiliyorsun, bunlar ayrı, cebinden ödeyeceksin. bunlar için de ubi üzerine maaş almış olman gerekiyor, ubi’ı sadece barınma ve yiyeceğe yettirebildiğin için, hoop geldik tembelliğe itilmemeye yine. yani devlet sizin brüt maaşınıza vergi şeklinde attığı kesikleri atmayacak artık, ama sağlık güvencesi emeklilik güvencesi de vermeyecek. çünkü zaten ubi veriyor ve sen de üstüne çalışıp maaş alıyorsun, kendine sigortanı yaptır, emekliliğini öde diyor. yani sosyal devlet anlayışı tamamen kalkıyor burada. ama bi yandan da sosyal devlet anlayışının bir üst seviyesi gibi. ama burda da yine devlet tavan bir fiyat belirliyor, sağlık için mesela. hani tamamen elini eteğini çekmiyor da, vatandaşımı kazıklamayacaksınız gibi bir müdahalede bulunuyor. çünkü diğer türlüsünde hastaneler fahiş fiyatlar biçebilir ve yalnızca ubi’la geçinip yaşayıp yuvarlanıp ölmek isteyen adam sağlık sisteminden dışlanıyor olur. o yüzden devlet, özel sağlık sigortası kuruluşlarına diyor ki ben sağlık sigortasından vergi almayayım, siz de fiyatını düşük tutun, vatandaşım sigortasını yaptırabilsin.

özetle ubi’la kimse aç açıkta kalmıyor, temel yaşam gereklilikleri devlet tarafından sağlanıyor, kimse kimseye muhtaç kalmıyor, kimse dilenmiyor. bu, hadi yarın ubi’a geçelim gibi bir şey değil zaten gördüğünüz üzere o yüzden tutar, tutmaz, sürekliliği vardır, yoktur, bunlar tamamen zamanla gözlemlenebilecek şeyler.

sayın merhaba poğaçacı, sen bunu denyo gibi anlatmışsın, ben gideyim de kendim öğreneyim derseniz;
ingilizce
türkçe
devamını gör...
insan hakları beyannamesine göre her insanın onurlu yaşam hakkı vardır. evrensel temel gelir bir bakıma bu onurlu yaşam hakkının garantiye alınmasıdır. dünya genelinde barış ve huzurun sağlanabilmesi, tüm insanların onurlu bir taşam sürebilmesi için evrensel temel gelir tüm dünyada uygulanmalıdır.
evrensel temel gelir konusunda yapılan araştırmalar evrensel temel gelirin aslında uzun vadede gelir yetersizliği nedeniyle oluşan sorunlara yara bandı niteliğinde çözümler sunan programlar için harcanan paradan daha az para harcanmasını sağlıyor.
kanada'da evrensel gelir sistemiyle ilgili yapılan çalışma evrensel temel gelir uygulamasının yoksulluğu sona erdirirken aynı zamanda kanada ekonomisinde yılda 80 milyar $ büyüme ve 600.000 yeni iş fırsatı ekleyebileceği belirtiliyor.
ekonomisi gelişmiş ülkelerin ve bm'nin destekleriyle dünya genelinde evrensel temel gelirin insanlık hakkı olarak görülmesi ve evrensel gelir uygulamasına geçilmesi gereklidir. bu kuraklık ve açlık nedeniyle olan göçlerin azalmasına, yoksulluk ve adalet eşitsizliği nedeniyle suç oranının, terörün arttığı ülkelerde istikrarın sağlanmasıyla güvenlik harcamalarının düşmesine ve yine global güneyden global kuzeye göçlerin azalarak insanların yeni iş fırsatları yaratmalarına neden olacaktır.
evrensel temel gelir konusunda herkes para alırsa çalışmazlar argümanıysa insanın temel ihtiyaçlarını inkar etmektir. insan her zaman daha fazlasına sahip olmak ister, yaratmak ister. asgari ücretle ömrünü geçirmemek için kurslara katılır, promosyon almak için daha çok çalışır , üretir vb.
evrensel temel gelir konusunda yapılan çalışmada kişilerin sevmedikleri işlerde mecburiyet nedeniyle çalışmalarına karşın, temel gelirde kişiler zevk alarak çalışacakları alanlara yatırım yapmaktalar. yine her yıl evsiz insanlar için harcanan sağlık masrafları vb. masraflar bu kişilere temel gelir verilmesinden çok daha pahalıya geliyor.
evrensel temel gelir uygulanmadığı sürece her gün dünyada eşine 12 lira bırakarak canına kıyan genç tarzında trajediler yaşanmaya devam edecektir.
devamını gör...
buna dair denemeler yapıldı geçmişte. genellikle olumlu sonuç verdiği görülüyor. sosyal devlet anlayışının "yav birader biz senin iliğini kemiğini kurutacağız ama sana bu esnada destek çıkacağız, sonrasında da ikramiye ve emekli maaşı vereceğiz" anlayışından daha minnoş bir iddiası var: biz sana güzelliği baştan yapalım sen sonra istediğini bilirsin.

******

evrensel temel gelir uygulanabilir mi diye soran çoktur herhalde. son aylarda gazze'de yaşananları biraz derinden incelediğimizde, yaşananların geleceğimizle ilgili olduğunu görebiliriz. evrensel gelir uygulaması da dahil.

israel ve hamas yanlıları da amerikan vergi mükelleflerini manipüle etmek için propaganda yapıyorlar, çok doğal. sadece abd değil tüm batılı toplumları hedef alıyor iki taraf da. ama abd daha özel, zira israel'in golem'i abd'dir, avrupa değil.

abd için israel büyük önem taşır. israel için de abd çok önemlidir. israel'den önceki son yahudi devletini ortadan kaldıran ve on binlerce yahudiyi katleden, geride kalanları avrupa ve afrika kuzeyine süren roma'nın günümüzdeki versiyonu abd'dir ve bu seferki roma, eskinin aksine bir kollayıcıdır. yani golem.

abd için de israel bir ar-ge laboratuvarıdır. buraya para yatırırsınız ve karşılığını mutlaka alırsınız. sıradan abd vatandaşları belki bunun önemini anlamayabilir, ama popolarının güvenliği için harcanan paranın kendilerine dönüşü vardır. sadece savaş endüstrisi alanında değil, geleceğin teknolojisinin geliştirilmesi hususunda israel, abd'nin en yakın ve güvendiği partneridir.

evrensel gelir meselesi daha çok filistin ile alakalı. çünkü, abd vergi mükellefleri farkında olmasalar da israel gibi filistin'i hatta bm gibi oluşumları da deliler manyaklar gibi finanse ediyorlar. bm ile alakalı tüm kurumların finansmanının büyük kısmı batılı ülkelerce karşılanıyor. ceplerinden çıkan paranın karşılığını pek alamadıkları da söylenebilir. zaten evrensel temel gelir de böyle bir şey. karşılığını almak zorunda değilsiniz.

peki ya finanse ettiklerimiz bize düşmanlık beslerse? bizi yok etmeye kalkarlarsa? tıpkı 7 ekim 2023'te yaptıkları gibi...

gazze dahil filistin'in kayda değer bir ekonomisi yok. dolar milyarderi hamas liderlerinin servetlerinin kaynağı da, gazze ve batı şerialılarının hayatlarının devam ettirmesinin temeli de körfez ülkelerinden akan, batılı ülkelerden gelen paraya bakıyor. bana kalırsa şimdiye kadarki en büyük nüfuslu evrensel temel gelir uygulamasının denemesi gazze üzerinde yapıldı.

hamas'ın ve gazzelilerin yaptıklarını, evrensel temel gelir ile beraber değerlendirebiliriz. bu kadar çok insanı sadece bir miktar para ile sakin tutabilir miyiz? yoksa onları yok etmemiz mi gerekecek? bunu yapmazsak düşmanlarımız onları ayartmaz mı? (çin-rusya) evrensel temel gelir tek başına yeterli mi? yanında bu kitlelere destek veren sosyal programlar neler olmalı?

ilgisiz ek: gazze aynı zamanda yeni teknolojinin, son silahların canlı hedefler üzerinde test edildiği bir yer. gelecekte yaşanacak kent tipi ayaklanmalara karşı insanların nasıl tepki verebileceği de görülüyor. sivillerin sürekli bir yerden başka yere sürülmesi de dahil. en fazla elli yıl kadar sonra dünyanın çoğu yeri gazze gibi olacak zaten.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"evrensel temel gelir" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim