#ödüllü filmler
türkçe adı: gözü tamamen kapalı
efsane yönetmen stanley kubrick'in son filmidir ve 1999'da gösterime girmiştir. dr. bill harford'ın karısı alice, karşılaştığı bir adamla ilgili cinsel fanteziler kurduğunu itiraf eder ve bunun üzerine bill de cinsel münasebetlere kafayı takar. bir yeraltı seks grubuyla karşılaşan ve onların bir buluşmasına katılan adam çok geçmeden anlar ki karşısındaki şeyler onun anlama kapasitesini aşıyordur.
efsane yönetmen stanley kubrick'in son filmidir ve 1999'da gösterime girmiştir. dr. bill harford'ın karısı alice, karşılaştığı bir adamla ilgili cinsel fanteziler kurduğunu itiraf eder ve bunun üzerine bill de cinsel münasebetlere kafayı takar. bir yeraltı seks grubuyla karşılaşan ve onların bir buluşmasına katılan adam çok geçmeden anlar ki karşısındaki şeyler onun anlama kapasitesini aşıyordur.
yönetmen:
stanley kubrick
oyuncular:
tom cruise
nicole kidman
madison eginton
jackie sawiris
sydney pollack
leslie lowe
peter benson
todd field
stanley kubrick
oyuncular:
tom cruise
nicole kidman
madison eginton
jackie sawiris
sydney pollack
leslie lowe
peter benson
todd field
*guinness dünya rekoru ödülü (1999) - en uzun sürekli film çekimi (400 gün)
*venedik film festivali (1999) - filmcritica "bastone bianco" ödülü [stanley kubrick]
*csapnivalo ödülleri (2000) - en iyi sanat filmi: altın klaket ödülü
*fransız sinema eleştirmenleri sendikası (2000) - en iyi yabancı film
*online film eleştirmenleri birliği ödülleri (2000) - yılın top 10 filmleri (9. sıra)
film toplam 12 ödüle sahiptir.
*venedik film festivali (1999) - filmcritica "bastone bianco" ödülü [stanley kubrick]
*csapnivalo ödülleri (2000) - en iyi sanat filmi: altın klaket ödülü
*fransız sinema eleştirmenleri sendikası (2000) - en iyi yabancı film
*online film eleştirmenleri birliği ödülleri (2000) - yılın top 10 filmleri (9. sıra)
film toplam 12 ödüle sahiptir.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "son bir kahve" tarafından 26.12.2020 15:22 tarihinde açılmıştır.
1.
nicole kidman ne kadar iyi oynamıştır. aynaya attığı kaçamak?! bakışları, tom cruise' la kavgaları, sky du mont eşliğinde dansı zihninde dolanan çokça düşüncenin ancak ufak bir kısmına da olsa ışık tutar.
p.s. bill gece yarısı eve döndüğünde sırtında beliren 'her şeyi gören göz' ü tekte ayırt edebilen cindir.
p.s. bill gece yarısı eve döndüğünde sırtında beliren 'her şeyi gören göz' ü tekte ayırt edebilen cindir.
devamını gör...
2.
stanley kubrick'in masonların ipligini pazara cıkardıgı icin ölümünü hazırlayan film oldugu söylenmektedir.bas rollerde nichole kidman ve tom cruise oynamaktadır.oldukca basarılı bir filmdir ve mutkaka izlenmesi gerekmektedir.filmin gerilim dolu ve daha sert sahnelerin oldugu 30 dk.lık kısmın kesildiği de söylentiler arasındadır.
devamını gör...
3.
stanley kubrick'in son filmi olan, içerisinde psikanaliz ve cinselliği anlatan dram/gerilim türü bir filmdir. stanley kubrick, bu filmi 1999 yılında çekip yayıma girdikten hemen 4 gün sonra evinde ölü olarak bulunmuştur. her ne kadar sağlık sorunlarından dolayı öldüğü söylense de eşi cristiane kubrick, bu söylemleri yalanlamış ve onun bir suikast sonucu öldüğünü öne sürmüştür. gerçekten de bu filmden hemen sonra ölmesi tesadüfi olaylara bağlanamaz. çünkü bu film, normal bir hollywood filmi değildir. içerisindeki sembollerle, konuşmalarla, zihinsel faaliyetlerle bunun normal bir film olduğunu asla söyleyemeyiz. film, iki saat otuz dokuz dakika olsa da bazı söylentilere göre filmin sert sahnelerinin olduğu otuz dakika filmden kesilmiştir. izlediğimiz zaman gerçekten de filmin bazı yerlerinde kopukluk var gibi. sanki bir şeyler eksik. bunu izlediğiniz zaman anlayabilirsiniz. filmin ilk bir saati genel olarak sıkıcı ve donuk bir şekilde geçmektedir. ama film, dr.bill ile arkadaşı nick'in konuştuğu o sahneden sonra gerçekten başlıyor. eğer oraya kadar sabredip izleyebildiyseniz şimdi filmin gerçek konusuna giriş yapabiliriz. dr.bill arkadaşının sahne aldığı bir jazz mekanına girer. arkadaşı piyanisttir. onun müziğini dinledikten sonra arkadaşı yanına gelir ve içki içmeye başlarlar. arkadaşı buradan bir yerde daha sahne alacağım der. her sahne aldığım bu yer bana bir saat öncesinden söylenir ve bu sahne aldığım yer her defasında başka bir yerde olur dedikten sonra bill gülmeye başlar. burasının tuhaf olduğunu arkadaşı da biliyordur. ve asıl bomba olan şeyi patlatır. burada piyano çalarken gözleri tamamen kapalıdır. o sadece piyanosunu çalar, hiçbir şeyi görmesine izin verilmez. gerçekten de masonik ayin sahnesinde nick'in gözleri bir siyah bezle örtülüdür. buraya gelmeden önce de ona bir şifre verilir. bu şifre de fidelio yani sadakattir. şaşırtıcı bir şekilde gözündeki örtünün çok iyi bağlanmadığı zaman, çok farklı kızları gördüğünü söyler. böylece daha da meraklanan bill, kesin gitme kararı alır. ama oraya gidebilmek için kostüm ve maske alması gerekir. hızlıca bir taksiye binip rainbow costume adlı sokak kenarında bir kostümcüye uğrar.
içeriye girdiğinde tuhaf şeylerle karşılaşır. sahibi olan adamın genç kızı, bir odada iki yaşlı adamla cinsel ilişkiye girer. bill'in kulağına ise ermin astarlı pelerin kostümü al der. daha sonra gittiği ayin onu daha da şoka uğratacaktır. buradaki insanların hepsi maskeli ve kostümlüdür. ortadaki kırmızı pelerinli adam ilahi söyler ve etrafındaki kızlara emir vererek onların soyunmasını sağlar. sonra kızlar istedikleri erkeği seçer ve onlarla cinsel ilişkiye girerler. her bir odada erkekler ve kızlar cinsel ilişkiye giriyordur.
film burada bitmiyor ama sizi sıkmamak adına biraz kısa tutmaya çalışacağım. genel olarak konusunu size anlattım. ama tabii ki ne kadar konusunu size anlatsam da içerisinde çok fazla mesaj ve sembol var. filmi izledikten sonra bir blog sayfası olan http://michaelsikkofield.blogspot.com/2011/07/stanley-kubrick-zihin-kontrolu-ve.html bu sayfayı okumanızı tavsiye ederim. içerisindeki mesajların ve sembollerin ne anlama geldiğini, filmin ne anlatmak istediğini bizlere açıklıyor.
genel olarak şöyle bir toparlarsak konuyu; film, kesinlikle sıradan bir film değil. buradaki insanların çoğu ünlü ve elit kesim. yani mason ayinindeki insanlar sıradan bir insan olarak orada değiller. hatta buradaki malikane mentmore towers'tır ve rothschild ailesine aittir. yine her zaman karşımıza çıkan rockefeller ve rothschild ailesi burada da karşımıza çıkıyor. çünkü bu aileler dünyayı yöneten mason ve illuminati'nin babaları. buradaki kadınlar bir zihin kontrolünde ve seks kölesi olarak çalıştırıyorlar. cinselliği ve uyuşturucuyu, alkolü bizim gözümüze sürekli sokarak bunları normalleştirmeye çalışıyorlar. biz ise bunlara çabucak kanıyoruz.
dediğim gibi bunlar dünyanın her yerindeler ve olmaya da devam edecekler. ta ki biz uyanıp birlik oluncaya kadar... asıl korkuları bizim uyanık ve bilinçli bir toplum olup, dini değerlerimize sahip çıkmamız. işte bunların amaçları her şeyi yok etmek, dinleri parçalamak, kötülüğü dünyaya hakim kılmak. başka kelimeye hacet yok.
içerisindeki yer yer değişik müzikler ve bazı kelimelerin üzerinde sıkça durulması da kubrick'in bize mesaj verme şekli.
onlar gökkuşağının bittiği yer...
...
içeriye girdiğinde tuhaf şeylerle karşılaşır. sahibi olan adamın genç kızı, bir odada iki yaşlı adamla cinsel ilişkiye girer. bill'in kulağına ise ermin astarlı pelerin kostümü al der. daha sonra gittiği ayin onu daha da şoka uğratacaktır. buradaki insanların hepsi maskeli ve kostümlüdür. ortadaki kırmızı pelerinli adam ilahi söyler ve etrafındaki kızlara emir vererek onların soyunmasını sağlar. sonra kızlar istedikleri erkeği seçer ve onlarla cinsel ilişkiye girerler. her bir odada erkekler ve kızlar cinsel ilişkiye giriyordur.
film burada bitmiyor ama sizi sıkmamak adına biraz kısa tutmaya çalışacağım. genel olarak konusunu size anlattım. ama tabii ki ne kadar konusunu size anlatsam da içerisinde çok fazla mesaj ve sembol var. filmi izledikten sonra bir blog sayfası olan http://michaelsikkofield.blogspot.com/2011/07/stanley-kubrick-zihin-kontrolu-ve.html bu sayfayı okumanızı tavsiye ederim. içerisindeki mesajların ve sembollerin ne anlama geldiğini, filmin ne anlatmak istediğini bizlere açıklıyor.
genel olarak şöyle bir toparlarsak konuyu; film, kesinlikle sıradan bir film değil. buradaki insanların çoğu ünlü ve elit kesim. yani mason ayinindeki insanlar sıradan bir insan olarak orada değiller. hatta buradaki malikane mentmore towers'tır ve rothschild ailesine aittir. yine her zaman karşımıza çıkan rockefeller ve rothschild ailesi burada da karşımıza çıkıyor. çünkü bu aileler dünyayı yöneten mason ve illuminati'nin babaları. buradaki kadınlar bir zihin kontrolünde ve seks kölesi olarak çalıştırıyorlar. cinselliği ve uyuşturucuyu, alkolü bizim gözümüze sürekli sokarak bunları normalleştirmeye çalışıyorlar. biz ise bunlara çabucak kanıyoruz.
dediğim gibi bunlar dünyanın her yerindeler ve olmaya da devam edecekler. ta ki biz uyanıp birlik oluncaya kadar... asıl korkuları bizim uyanık ve bilinçli bir toplum olup, dini değerlerimize sahip çıkmamız. işte bunların amaçları her şeyi yok etmek, dinleri parçalamak, kötülüğü dünyaya hakim kılmak. başka kelimeye hacet yok.
içerisindeki yer yer değişik müzikler ve bazı kelimelerin üzerinde sıkça durulması da kubrick'in bize mesaj verme şekli.
onlar gökkuşağının bittiği yer...
...
devamını gör...
4.
99 yapımı, çekimleri 400 gün süren fakat filmin içindeki zamanın 2 gün sürdüğü stanley kubrick filmi.
psikanalize olan ilgim bu filmle daha da arttı.
bilinç her şey. bilinç dışı her şey. böyle bakınca hayatın da pek esrarı, heyecanı kalmıyor be sevgili yazarlar..
neyse.. çok şey yazılmış, çizilmiş zaten. filmi izledikten sonra hakkında yazılan incelemeleri okumanızı tavsiye ederim.
7.5/10
psikanalize olan ilgim bu filmle daha da arttı.
bilinç her şey. bilinç dışı her şey. böyle bakınca hayatın da pek esrarı, heyecanı kalmıyor be sevgili yazarlar..
neyse.. çok şey yazılmış, çizilmiş zaten. filmi izledikten sonra hakkında yazılan incelemeleri okumanızı tavsiye ederim.
7.5/10
devamını gör...
5.
bu tip filmleri altyazıyla izlemek pekte doğru değil.
ingilizce ve genel kültür önemli ama bende alt yazıyla izlemek zorunda kaldım ve konuyu uzatmadan yakaladığım bir detayı buraya yazıyorum)
şimdi filmde hatırladığım 3 tane kısa sahneleri olan kadın var
1. mandy
2. domino
3. amanda ( marlyni temsil ettiği söyleniyor)
bazıları mandy'nin önemli bir karakter olduğunu söyler
bazıları da bu uç kadının aynı kişi olduğunu söyler
benim fikrimce mandy, sadece maskeli kızlardan biridir. çünkü dominonun da maske taktığını farkettim.
bill, dominoyla tanıştıktan sonra eve doğru yürür ve evi gören bill çok samimi bir ortam olduğunu söyler
aynı repliği maskeli bir kızdan da duymuştuk
yani o kızın domino olduğunu düşünüyorum.
filmi izledikten sonra korkanlara tavsiyem
ekşi şeyler sitesinde bu filmle ilgili up uzun bir yazı yazılmış.
o yazıyı okuduktan sonra izlediğiniz film size komedi filmi gibi gelicektir.
işte o uzun yazıdan bir bölüm :
piyanist nick'in kaldığı otelin gay resepsiyonistinin bill'e aşırı derecede ilgi göstermesi, hatta amiyane tabirle bill'in ağzının içine düşmesi. bu sahnede de resepsiyonist, bill'den çok hoşlandığını fazlasıyla belli ediyor. bunun sebebi de, bill'in kendini, kadınlara çekici gelmeyen bir adam olarak görmeye başlaması. bu saplantılı düşünceler bill'in beyninde/rüyasında, işte bu şekilde tezahür ediyor.
bir yönetmen niye böyle düşünsün?
ingilizce ve genel kültür önemli ama bende alt yazıyla izlemek zorunda kaldım ve konuyu uzatmadan yakaladığım bir detayı buraya yazıyorum)
şimdi filmde hatırladığım 3 tane kısa sahneleri olan kadın var
1. mandy
2. domino
3. amanda ( marlyni temsil ettiği söyleniyor)
bazıları mandy'nin önemli bir karakter olduğunu söyler
bazıları da bu uç kadının aynı kişi olduğunu söyler
benim fikrimce mandy, sadece maskeli kızlardan biridir. çünkü dominonun da maske taktığını farkettim.
bill, dominoyla tanıştıktan sonra eve doğru yürür ve evi gören bill çok samimi bir ortam olduğunu söyler
aynı repliği maskeli bir kızdan da duymuştuk
yani o kızın domino olduğunu düşünüyorum.
filmi izledikten sonra korkanlara tavsiyem
ekşi şeyler sitesinde bu filmle ilgili up uzun bir yazı yazılmış.
o yazıyı okuduktan sonra izlediğiniz film size komedi filmi gibi gelicektir.
işte o uzun yazıdan bir bölüm :
piyanist nick'in kaldığı otelin gay resepsiyonistinin bill'e aşırı derecede ilgi göstermesi, hatta amiyane tabirle bill'in ağzının içine düşmesi. bu sahnede de resepsiyonist, bill'den çok hoşlandığını fazlasıyla belli ediyor. bunun sebebi de, bill'in kendini, kadınlara çekici gelmeyen bir adam olarak görmeye başlaması. bu saplantılı düşünceler bill'in beyninde/rüyasında, işte bu şekilde tezahür ediyor.
bir yönetmen niye böyle düşünsün?
devamını gör...
6.
stanley kubrick her türde film çekti. ve bütün filmleri de o türün en iyilerinden birisi olur. ki bu efsane yönetmeni tahta çıkarır.
eyes wide shut da kadın erkek ilişkilerine, cinselliğe dair çarpıcı bir filmdir. izlenesi, tüm zamanların en iyi filmlerinden biridir.
eyes wide shut da kadın erkek ilişkilerine, cinselliğe dair çarpıcı bir filmdir. izlenesi, tüm zamanların en iyi filmlerinden biridir.
devamını gör...
7.
arthur schnitzler'in rüya romanı...kadın ve erkek iliskileri...gay resepsiyonist...maskeler ve hayat kadınları...büyük bir saray ve garip ritüeller...grup seks seyreden maskeliler...evin her tarafında düzüşenler...kirmizi pelerinli adam ve elindeki buhurdanlıktan yayılan tütsü...çırılçıplak dansedenler...kıyafet dükkanındaki kırmızı donlu adam...rainbow kiyafet dükkanı...ışıltılı bir parti...bir piyanist...nick nightingale... ve bill harford ... ve dahi kubrick
filmde o kadar çok çağrışım var ki...belki de gerçek hayatta bilmediğimiz ya da fllmde gerçek hayattan filme yansıyan o kadar çok şey var ki...
filmde o kadar çok çağrışım var ki...belki de gerçek hayatta bilmediğimiz ya da fllmde gerçek hayattan filme yansıyan o kadar çok şey var ki...
devamını gör...
8.
ilk olarak filmde masonlar veya illuminati anlatılmıyor. şöyle açmak gerekirse, tüm dünyayı yöneten ortak bir küresel güç yok sanıldığı gibi. fakat belli ülkelerde belli alanlarda etki ve güç sahibi olan tabiri caizse gizli tarikatlar var.
peki bunlar neden mason değil, ilk olarak mason locaları sanıldığı gibi ortak bir topluluk değildir, birbirinden farklı ve bağımsızdırlar hatta bazıları birbirini sevmez bile düşman gibidirler. yani evrensel tek bir mason locası yok. he şöyle bir durum var belki bunlar genelden daha farklı görüşlere sahip yerel bir masonik loca olabilir ama ben yine sanmıyorum çünkü masonlar her ne kadar birbirinden farklı da olsa iyi kötü bir standartları ortak inanç ve paydaları olur, ve bu tip hareketler masonik felsefeye oldukça ters. illuminati neden olamazlar, çünkü illuminati çok eskidir ve sanıldığı kadar büyük ve nüfuza sahip bir oluşum değildir keza kurucuları çokta zengin olmayan 5 kişidir. amaçları da bilimdeki dinsel yobazlığın etkisini azaltmak idi. asla dünya çapına yayılmadılar.
peki neden sadece aktif bile olmayan illuminati ve kendi içinde bile birlik olmayan masonlar gibi topluluklar suçlanıyor. amaç hedef şaşırtmak, varlıklarını başka şeylerin ardına gizliyor bu tip şeytani oluşumlar, çünkü varolduğunu bile bilmediğiniz bir şeye karşı kendinizi savunamazsınız.
kubrick'in ise bu sapkın tarikatın foyasını ortaya dökmek istediği aşikar ve ölümü asla masumane değildi. doğruluk uğruna öldü ruhu şad olsun.
peki bunlar neden mason değil, ilk olarak mason locaları sanıldığı gibi ortak bir topluluk değildir, birbirinden farklı ve bağımsızdırlar hatta bazıları birbirini sevmez bile düşman gibidirler. yani evrensel tek bir mason locası yok. he şöyle bir durum var belki bunlar genelden daha farklı görüşlere sahip yerel bir masonik loca olabilir ama ben yine sanmıyorum çünkü masonlar her ne kadar birbirinden farklı da olsa iyi kötü bir standartları ortak inanç ve paydaları olur, ve bu tip hareketler masonik felsefeye oldukça ters. illuminati neden olamazlar, çünkü illuminati çok eskidir ve sanıldığı kadar büyük ve nüfuza sahip bir oluşum değildir keza kurucuları çokta zengin olmayan 5 kişidir. amaçları da bilimdeki dinsel yobazlığın etkisini azaltmak idi. asla dünya çapına yayılmadılar.
peki neden sadece aktif bile olmayan illuminati ve kendi içinde bile birlik olmayan masonlar gibi topluluklar suçlanıyor. amaç hedef şaşırtmak, varlıklarını başka şeylerin ardına gizliyor bu tip şeytani oluşumlar, çünkü varolduğunu bile bilmediğiniz bir şeye karşı kendinizi savunamazsınız.
kubrick'in ise bu sapkın tarikatın foyasını ortaya dökmek istediği aşikar ve ölümü asla masumane değildi. doğruluk uğruna öldü ruhu şad olsun.
devamını gör...
9.
o kadar metafor var ki bu filmde.ic ice gizlenmis bir sürü sembol, psikanalitik , satanik ve masonik bir sürü öğe.
filmin bas karakterinin adı alice.alice harikalar diyarinda kavramina bir gönderme var burada.filmde alice ve bill'in katildigi baloda alice'e kur yapan kir sacli adamin adı , satanizmi kuran adaminkiyle aynidir.bill'in tanistigi ve baloda sohbet ettigi iki kizin bir cümlesi de dikkat çeker. 'gökkuşağının bittiği yere gidiyoruz.' . bu da masonik bir göndermedir aslinda.
bill'in adinin anlami faturadir.bill öğrendiklerinin faturasini bir anlamda öder.
filmin adı 'eyes wide shut'.türkçesi gözleri tamamen kapali demek . burada psikanalitik bir cagrisim var .oedipus annesiyle birlikte olduktan sonra gözlerini kör etmistir .buraya bir atıf var. bir de bnim aklima gelen bir atıf olarak şu var ki , filmde bill ,aslında hayatinin rutininde akıp giden şeylerin aslını görmüyor (ta ki o meşum toplantiya/ayine gidene kadar) . mevzu üzere o eve gittiğinde gözleri gercekten görmeye başlıyor.ve filmin devaminda da (son kısmı saymazsak.cünkü son kısımda arkadasinin kaybolmasindan sonra korkuyor ve vazgeciyor) daha çok sey görmek ve öğrenmek istiyor aslinda.
gelelim ayine.ayinde calan melodi satanik bir sarkinin tersten okunmasi aslinda.bill'e sorulan parola fidelio.yani sadakat.karinin kocaya ve kocanin karisina sadakati ve kadinin kocasini kurtarmasi bir anlamda filmde bu sadakatin bir isareti.bill'in mahvina giden yoldan son anda dönmesi (bir gün eve geldiginde esinin uyudugunu ve yanindaki yastikta bir maskenin durdugunu farkedip dehşete düşmesi.) de farkli bir cagrisim.ayni sekilde ayinde kadinlarin pelerin giymeleri ve aslinda pelerinin altinda tamamen ciplak olmalari da masonik ve satanik öğelere göndermedir.kirmizi pelerinli adamin elindeki buhurdanlik,maskeler, beyaz mermerden merdivenler,insanlarin katlara dizilmeleri ,garip ve gizli bir kast sistemi ve ve sessizce ayini izlemeleri,bekleme odalarina benzeyen ara odalardaki gariplikler, insanlarin ayinde halka seklinde dizilmeleri,hayat kadinlari hep birer gönderme ve semboldür.ayni sekilde muazzam bir genislige sahip olan evin hemen her odasinda bir gariplik görür bill evi gezerken.bir odada kıyasıya sevişenler, baska bir odada sessiz ama tempolu olarak düzüşenler, bir baska odada cirilciplak dans eden homoseksüel ve heteroseksüel ciftler , vd... hepsi ayri birer harikadir (!) .
filmin çekimleri esnasında kubrick alice'in (nicole kidman) rüyasinda bir erkekle malum sevisme sahnesini tom cruise'a söylememistir.çünkü ortada gercek bir sevisme vardir ve doğal olarak tom cruise'un bu durumda ortaligi dagitmasi muhtemel oldugundan bundan bahsedilmemistir diye duymustum.film bitince haber edilmistir. azicik bile dogruysa cok vahim bir durum.
filmin kaynagi olan kitabi (rüya roman) yazan yazarin adi arthur schnitzler.freud ile yakin dosttur ve psikanaliz ile ilgisi mevcuttur.
bunlar yorumlayabildiklerim ve alintilayabildiklerim.ara ara filmden bazi kesitleri hala izliyorum.eğer baskaca bazı ayrintilara denk gelirsem size editlerim.
ıyi aksamlar.
not: ortamlarda satılacak bilgiler'deki merveden de minik alintilar mevcuttur efendim.kendim de katki sağladim ve yorumladim.
filmin bas karakterinin adı alice.alice harikalar diyarinda kavramina bir gönderme var burada.filmde alice ve bill'in katildigi baloda alice'e kur yapan kir sacli adamin adı , satanizmi kuran adaminkiyle aynidir.bill'in tanistigi ve baloda sohbet ettigi iki kizin bir cümlesi de dikkat çeker. 'gökkuşağının bittiği yere gidiyoruz.' . bu da masonik bir göndermedir aslinda.
bill'in adinin anlami faturadir.bill öğrendiklerinin faturasini bir anlamda öder.
filmin adı 'eyes wide shut'.türkçesi gözleri tamamen kapali demek . burada psikanalitik bir cagrisim var .oedipus annesiyle birlikte olduktan sonra gözlerini kör etmistir .buraya bir atıf var. bir de bnim aklima gelen bir atıf olarak şu var ki , filmde bill ,aslında hayatinin rutininde akıp giden şeylerin aslını görmüyor (ta ki o meşum toplantiya/ayine gidene kadar) . mevzu üzere o eve gittiğinde gözleri gercekten görmeye başlıyor.ve filmin devaminda da (son kısmı saymazsak.cünkü son kısımda arkadasinin kaybolmasindan sonra korkuyor ve vazgeciyor) daha çok sey görmek ve öğrenmek istiyor aslinda.
gelelim ayine.ayinde calan melodi satanik bir sarkinin tersten okunmasi aslinda.bill'e sorulan parola fidelio.yani sadakat.karinin kocaya ve kocanin karisina sadakati ve kadinin kocasini kurtarmasi bir anlamda filmde bu sadakatin bir isareti.bill'in mahvina giden yoldan son anda dönmesi (bir gün eve geldiginde esinin uyudugunu ve yanindaki yastikta bir maskenin durdugunu farkedip dehşete düşmesi.) de farkli bir cagrisim.ayni sekilde ayinde kadinlarin pelerin giymeleri ve aslinda pelerinin altinda tamamen ciplak olmalari da masonik ve satanik öğelere göndermedir.kirmizi pelerinli adamin elindeki buhurdanlik,maskeler, beyaz mermerden merdivenler,insanlarin katlara dizilmeleri ,garip ve gizli bir kast sistemi ve ve sessizce ayini izlemeleri,bekleme odalarina benzeyen ara odalardaki gariplikler, insanlarin ayinde halka seklinde dizilmeleri,hayat kadinlari hep birer gönderme ve semboldür.ayni sekilde muazzam bir genislige sahip olan evin hemen her odasinda bir gariplik görür bill evi gezerken.bir odada kıyasıya sevişenler, baska bir odada sessiz ama tempolu olarak düzüşenler, bir baska odada cirilciplak dans eden homoseksüel ve heteroseksüel ciftler , vd... hepsi ayri birer harikadir (!) .
filmin çekimleri esnasında kubrick alice'in (nicole kidman) rüyasinda bir erkekle malum sevisme sahnesini tom cruise'a söylememistir.çünkü ortada gercek bir sevisme vardir ve doğal olarak tom cruise'un bu durumda ortaligi dagitmasi muhtemel oldugundan bundan bahsedilmemistir diye duymustum.film bitince haber edilmistir. azicik bile dogruysa cok vahim bir durum.
filmin kaynagi olan kitabi (rüya roman) yazan yazarin adi arthur schnitzler.freud ile yakin dosttur ve psikanaliz ile ilgisi mevcuttur.
bunlar yorumlayabildiklerim ve alintilayabildiklerim.ara ara filmden bazi kesitleri hala izliyorum.eğer baskaca bazı ayrintilara denk gelirsem size editlerim.
ıyi aksamlar.
not: ortamlarda satılacak bilgiler'deki merveden de minik alintilar mevcuttur efendim.kendim de katki sağladim ve yorumladim.
devamını gör...
10.
kaotik bir atmosferde çekilen gizem gerilim erotizm içeren bir film.
film zaman olarak ortaçağda geçseydi gizem korku ve gerilim çok daha güzel işlenirdi.
başyapıt yapmak kolay değildir ve bu film de bir başyapıt olamamış.
bence yönetmen kolaycılığa kaçmış ve senaryodaki boşlukları doldurmak yerine dokunmamış, izleycinin hayalgücü ile doldurması için öylece bırakmış.
bu da filme fake bir gizem unsuru olarak yansımış.
10/6
film zaman olarak ortaçağda geçseydi gizem korku ve gerilim çok daha güzel işlenirdi.
başyapıt yapmak kolay değildir ve bu film de bir başyapıt olamamış.
bence yönetmen kolaycılığa kaçmış ve senaryodaki boşlukları doldurmak yerine dokunmamış, izleycinin hayalgücü ile doldurması için öylece bırakmış.
bu da filme fake bir gizem unsuru olarak yansımış.
10/6
devamını gör...
11.
gözleri tamamen kapalı
şehvetin ve sinematografinin ortak paydada buluştuğu 1999 yılında vizyona girmiş 2 saat 39 dakikalık stanley kubrick filmi olup; viyana modernizminin en önemli isimlerinden arthur schnitzler'in bir kitabından uyarlanmıştır.
yönetmen bu filmden sonra meçhul bir şekilde evinde ölü bulunmuştur, ölümü tesadüfi olamayacak kadar planlı duruyor zirâ film suikaste kurban gitmesini sağlayacak ve birilerini kızdırabilecek türden bazı şeylere ve illüminatiye göndermelerde bulunur gibi.
ayinler ve fidelio parolası filmde önemli yer tutuyor.
fidelio aslında beethoven operası, yani piyanoyla doğrudan ilintili ve filmde piyano/ piyanist unsuru var.
illüminati ayinlerinin grup seksle son bulması fazlasıyla skandal yaratacak cinstendi ve kubrick'in bu yüzden öldürülebileceğini düşünüyorum.
ayrıca o sahnelerde oyuncuları nasıl ikna ettiğini merak etmiyor değilim.
film aslında psikanalizm ile de yakından ilgili, insan ruhunun en derinlerine de bir fener tutuyor, kıskançlık, intikam, erotizm ve aşk gibi temaları iyi kullanıyor.
tom cruise ve nicole kidman başrolde yer alıyor.
ayrıca film çekilirken gerçekten evlilermiş.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2024/02/09/h51jtvebikm1inzy-t.jpg)
film varsıl bir ailenin partiye gitmek üzere hazırlanması ile başlıyor, adam dr. bill harford karısı ise oldukça seksi ve bakımlı bir kadın ve bir çocukları var.
statülerini kanıtlamak ve durum değerlendirmesi yapmak isteyen her zengin gibi partiye gidiyorlar, kadın kocası tarafından kıskanılmak istiyor ama adam ben sana âşığım o yüzden kıskanmıyorum diyor.
kadın kadın bedeninin obje olarak görülmesine ve bir kadının ancak kocası ile cinsellik yaşama kısıtlamasına, erkeklerin ise istedikleri kadar seks yapabilmelerini eleştiriyor.
kocasına geçen yaz tatilinde bir subayı düşlediğini söylüyor ve kocasının canını yakmak istiyor, kocası şüpheleniyor ve şüphenin bir insanın ruhunu kevgire çevirdiğini buradan anlıyoruz.
piyanistin gözleri kapalı piyano çalabilmesi ise filmin atmosferini yansıtır niteliktedir.
filmde kadın bedeninin metalaştırılmasını sevmedim.
erkek bedeni teşhir edilmezken kadının varlığı salt seks objesi olarak lanse edilir gibiydi.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2024/02/09/spf8qr01ysiwzyyt-t.jpg)
şehvetin ve sinematografinin ortak paydada buluştuğu 1999 yılında vizyona girmiş 2 saat 39 dakikalık stanley kubrick filmi olup; viyana modernizminin en önemli isimlerinden arthur schnitzler'in bir kitabından uyarlanmıştır.
yönetmen bu filmden sonra meçhul bir şekilde evinde ölü bulunmuştur, ölümü tesadüfi olamayacak kadar planlı duruyor zirâ film suikaste kurban gitmesini sağlayacak ve birilerini kızdırabilecek türden bazı şeylere ve illüminatiye göndermelerde bulunur gibi.
ayinler ve fidelio parolası filmde önemli yer tutuyor.
fidelio aslında beethoven operası, yani piyanoyla doğrudan ilintili ve filmde piyano/ piyanist unsuru var.
illüminati ayinlerinin grup seksle son bulması fazlasıyla skandal yaratacak cinstendi ve kubrick'in bu yüzden öldürülebileceğini düşünüyorum.
ayrıca o sahnelerde oyuncuları nasıl ikna ettiğini merak etmiyor değilim.
film aslında psikanalizm ile de yakından ilgili, insan ruhunun en derinlerine de bir fener tutuyor, kıskançlık, intikam, erotizm ve aşk gibi temaları iyi kullanıyor.
tom cruise ve nicole kidman başrolde yer alıyor.
ayrıca film çekilirken gerçekten evlilermiş.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2024/02/09/h51jtvebikm1inzy-t.jpg)
film varsıl bir ailenin partiye gitmek üzere hazırlanması ile başlıyor, adam dr. bill harford karısı ise oldukça seksi ve bakımlı bir kadın ve bir çocukları var.
statülerini kanıtlamak ve durum değerlendirmesi yapmak isteyen her zengin gibi partiye gidiyorlar, kadın kocası tarafından kıskanılmak istiyor ama adam ben sana âşığım o yüzden kıskanmıyorum diyor.
kadın kadın bedeninin obje olarak görülmesine ve bir kadının ancak kocası ile cinsellik yaşama kısıtlamasına, erkeklerin ise istedikleri kadar seks yapabilmelerini eleştiriyor.
kocasına geçen yaz tatilinde bir subayı düşlediğini söylüyor ve kocasının canını yakmak istiyor, kocası şüpheleniyor ve şüphenin bir insanın ruhunu kevgire çevirdiğini buradan anlıyoruz.
piyanistin gözleri kapalı piyano çalabilmesi ise filmin atmosferini yansıtır niteliktedir.
filmde kadın bedeninin metalaştırılmasını sevmedim.
erkek bedeni teşhir edilmezken kadının varlığı salt seks objesi olarak lanse edilir gibiydi.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2024/02/09/spf8qr01ysiwzyyt-t.jpg)
devamını gör...
12.
az önce güzel bi salonda tekrar izleme fırsatım oldu. illuminati vs ıvır zıvırından daha önemli dikkatimi çeken bi kaç şey var filmdeki çiftle ile ilgili.
bill’in sesi çıkmıyor filmde. kendi cümlelerini kurduğu anlar çok az ve kırılma anlarında sanki sadece (mesela piyaniste kendini zorla davet ettirdiği an ya da ziegler ile konuşurken vs). genelde şüpheli, olan bitene ilgisiz, kayıp gibi. çoğu konuştuğu anda ona sorulan soruyu tekrar ettiğini görebilirsiniz, ne cevap duyulmak isteniyor kendisinden tartar gibi. kendini en keyifli hissettiği anlar para harcadığı ya da doktor kimliğini gösterdiği anlar. güç tatminini statü ve materyallikten sağlıyor. bu konuda oldukça “erkek” bir karakter ve karısının sadakatsiz düşüncelerini tabiki iktidarına bir tehdit olarak okumaya başladığı an para karşılığı iktidarını yeniden tesis etme vaadindeki sokaktaki hayat kadınına koşuyor. toplantıya katılma motivasyonu da arzu ya da kendini tutkulu hissedebileceği bir deneyim yaşamak değil, piyanist ona toplantıyla ilgili ilk olarak arzu nesnelerinden bahsetse de. toplantıdakilerden biri olmak istiyor aslında o kadar. toplantıda iktidar isteği tam olarak yerle bir ediliyor, çıplak kalıyor ve acizliğini edilgenliğini artık onu izleyen yüzlerce gözden gizleyemiyor. evde hissettiği yetersizlik toplantıda bir utanç orgysine dönüşüyor. ve devam da edemiyor sonrasında, pes ediyor ve günah çıkarıyor eşine, aslında açık seçik bir günahı da yokken hem. evdeki çatışmada yenik. bill artık daha sessiz daha edilgen olacak büyük ihtimalle, son diyalog bana bunu düşündürdü: ne zaman seks yapacaklarını dahi artık açık seçik alice’den duymalı bill.
alice bu durumdan ne kadar memnun olacak kestiremiyorum, onda sevmediği ne varsa sanki daha da güçlendi artık. onarılması zor bir durum, ki zaten ikisi de onarılacak bir şeyler olduğunun farkında değiller.
bill’in sesi çıkmıyor filmde. kendi cümlelerini kurduğu anlar çok az ve kırılma anlarında sanki sadece (mesela piyaniste kendini zorla davet ettirdiği an ya da ziegler ile konuşurken vs). genelde şüpheli, olan bitene ilgisiz, kayıp gibi. çoğu konuştuğu anda ona sorulan soruyu tekrar ettiğini görebilirsiniz, ne cevap duyulmak isteniyor kendisinden tartar gibi. kendini en keyifli hissettiği anlar para harcadığı ya da doktor kimliğini gösterdiği anlar. güç tatminini statü ve materyallikten sağlıyor. bu konuda oldukça “erkek” bir karakter ve karısının sadakatsiz düşüncelerini tabiki iktidarına bir tehdit olarak okumaya başladığı an para karşılığı iktidarını yeniden tesis etme vaadindeki sokaktaki hayat kadınına koşuyor. toplantıya katılma motivasyonu da arzu ya da kendini tutkulu hissedebileceği bir deneyim yaşamak değil, piyanist ona toplantıyla ilgili ilk olarak arzu nesnelerinden bahsetse de. toplantıdakilerden biri olmak istiyor aslında o kadar. toplantıda iktidar isteği tam olarak yerle bir ediliyor, çıplak kalıyor ve acizliğini edilgenliğini artık onu izleyen yüzlerce gözden gizleyemiyor. evde hissettiği yetersizlik toplantıda bir utanç orgysine dönüşüyor. ve devam da edemiyor sonrasında, pes ediyor ve günah çıkarıyor eşine, aslında açık seçik bir günahı da yokken hem. evdeki çatışmada yenik. bill artık daha sessiz daha edilgen olacak büyük ihtimalle, son diyalog bana bunu düşündürdü: ne zaman seks yapacaklarını dahi artık açık seçik alice’den duymalı bill.
alice bu durumdan ne kadar memnun olacak kestiremiyorum, onda sevmediği ne varsa sanki daha da güçlendi artık. onarılması zor bir durum, ki zaten ikisi de onarılacak bir şeyler olduğunun farkında değiller.
devamını gör...