ezanın anlamsız bir ses olması

troller iş başında. iyi leşler efendim
yanlış anlaşılmayın trolleri severim ama gidip gelip dine ve ya dinsel bi değere saldırmaları baydı artık
edit tanımını silmiş arkadaş

güzel oltaymış maşallah da yemiyoruz artık.

saba makamında, güzel bir sesle okunan sabah ezanından daha güzel bir musiki gösterin bana, kurranima şimdi içkiyi bırakırım. şimdi bırakmasam da, yarın bırakırım. ama bırakırım.

olur mu öyle şey? hoparlürler ve okuyan sesler kötü. bir de eski tavırlar kalmadı artık. malum şeyler, güzel ezanı da insanlara kötü aksettirdi.
insanlar soğudu.

geçen bir arkadaşımla tam da bu konuyu konuşuyorduk.
saygı duymadığın bir toplumdan saygı bekleyemezsin!
bu, inançlı insanlar içinde geçerli inançsız insanlar içinde geçerli.
bende inançsız bir insanım ama, şu yazıyı şuraya hiç bir kuvvet yazdıramaz bana.
bunu yapmayın.
inançsız bir insansan kardeşim bunu milletin gözüne sokma!
inançlı bir insansan şayet sende bunu kimsenin gözüne sokma.
yaşa güzel kardeşim yaşa!
sana huzur veren, mutluluk veren şeyler ne ise onları doldur heybene ve sadece "bi zahmet" insan gibi yaşa.
ezanına laf söylediğin insandan anlayış yada saygı bekleyemezsin.
insanların kutsal değerleri çok önemlidir. ve bizim ülkemizde "din" konusu çok hassas bir konudur.
her ne kadar aşırı yozlaştığını düşünsemde, gözümde değersizleşse de gitgide, bu konu birçok insan için -ki ailemde bu insanların içinde çok değerli ve hassastır.
ve eminim ki ne kadar inançsız olursan ol, ne kadar sevmezsen sevme bunu insanları kırıp incitmeden söyleyebileceğin cümleler muhakkak vardır.
çünkü ben yeteri kadar ayrıştığımızı, birbirimizden uzaklaştığımızı, koptuğumuzu ve birçok konuda artık birbirimizden nefret ettiğimizi açıkça görüyorum ve yettiğini düşünüyorum
yetmesi gerek!
zira topla, tüfekle zaptedilemeyen bu ülke sırf bu sebepten elden gidecek gibi duruyor.

acikcasi kisiden kisiye degisen 1 konu.

acikcasi bi dinsizin ezandan rahatsiz olmasina bi noktaya kadar saygi duyuyorum. adam icin o ses 1 sey ifade etmiyor cunku.

ama asla cikip onun rahatsizligina tolerans gostermem, cunku benim icin bi anlama haiz ezan, kutsalim.

sadece şu soylenebilir, ezanin, kimseyi uykusundan uyandiracak kadar buyuk 1 sey oldugnu dusunmuyorum, yani namaz anlaminda demiyorum, genel diyorum. yani dinsiz bile olsaydim bu mesele cok da uzerinde duracagim bi mesele olmazdi.

sonuc itibariyle uzun saat araliklariyla, gunde 5 kere, 5 dakika okunan 1 sey beni neden rahatsiz etsin ki.

(bkz: vakit tamam gel)

ezan anlamsız değil. en basitinden milyonlarca insan oruç açacağı zamanın geldiğini bir ezanla öğreniyor. alarm kurarak oruç açtığında o ukreviliği gidebilir. herkesin saati farklı da olabilir. namazdaki uydum imama olayı gibi imama uyarak hareket etmiş olursun. keza ibadet saatinin geldiğini de ezanla öğrenir insanlar, işe dalmış olabilir. hatta güncel hayat koşturması içinde insanlara bir an için stres yapma burası geçici fikrini sokarak dini hatırlatmış bile olabilir.

din üzerinden birilerine çatmak, eleştirmek istiyorsanız ezana gelene kadar anlamsız olan şey gecenin bir yarısı insanların davul sesiyle uyandırılması. keza uydum imama olayındaki gibi bir aidiyet de yok, sıradan bir vatandaş rastgele bir zamanda davul çalıyor. davul sesi estetik de değil.

ezanların eleştirilecek tek yanı nedense imamlar ellerindeki hoparlörlerin ayarını sonuna kadar açıyor ne makam anlıyorsun ne bişey, salt cızırtı dinliyorsun ve gürültü kirliliği geliyor. yoksa sabah ezanı aniden girdiğinde ateist olmama rağmen bazen bana bile güzel gelebiliyor.

benim çocukluğumda ezan müezzin tarafından şerefeye çıkılıp canlı olarak okunurdu. hoparlörsüz. insan sesi. bilali habeşinin okuduğu gibi.
bizimkilerin bir ara cuma namazını kılmaya niyet ettiği şam'daki emevi camiinde dinledim ezanı. çok güzel sesli bir müezzin çok "latif" bir sesle okudu ezanı. ve eminim mikrofonu, hoparlörü, amplifikatörü bang&olufsenn markaydı. ne bir distorsiyon, ne bir cızırtı, ne başka bir şey.
aynı ezanı dubai'de de dinledim. aynısı.
üniversite'de amplifikatör yapma hevesi geldiği günlerde birbirimizin yaptığı "anfi"lerle "cami amplifikatörü gibi sesi var" diyerek dalga geçerdik. camilerdeki amplifikatörlerin tamamı böyle cami amplifikatörü. distorsiyonlu. cızırtlı. hoparlörler de miting meydanı hoparlörü, tenekeden. su geçirmesin diyeymiş. oysa ne su geçirmeyen hoparlörler var.
yetmiyormuş gibi bir de müezzinler taaşşukları buruluyormuş gibi hönkürüyorlar. ben genç günlerimde bitişik mescitin imamına o hünsaya ezan okutursan gelir mikrofonu yuttururum deyip ikna etmiş adamım. şimdi kimi ikna edeceksin? kime gücün yetecek? ezan "loooooooh" diye başlayınca karşıdaki arsaya bağlı inek mooooh diye cevap verirken, bitişikteki evin iti ezan boyunca havlıyor. biz de eve yansıması 120 desibel olan bu anormal sese "inanca saygı" faslından ses çıkarmamak durumundayız. inanca saygıyı siz göstermeye başlasanız?

ben bu konuda hiç kıvıramıyorum, eveleyip geveleyemiyorum, çok netim...yok sesi kısılsın, yok adam okusun, yok içerde okusun, kaliteli cihazlarla okunsun... hepsi teslimiyet. böyle bir uygulama evrensel hukukta suçtur net... nasıl arabasında çıstak çıstak dinleyenleri polis enseliyor, aynısı..
o ses benim evime ben kabul etmeden giriyorsa kanunsuzdur...güzel okunması, makamı beni ilgilendirmiyor, çünkü ben müslüman değilim, benden bu konuda bir icazet alınmadı. sabah 5'de birisi müziği son ses açsa ne yaparsınız? anında 155 dimi? biz niye yapamıyoruz?
asıl konu ise bunun "laik" bir ülkede paraları devlet tarafından ödenmiş adamlarca yapılması...bu tam bir facia...

bunu böyle başlık yapmak da çok anlamlı değil.

bu toprakların altında sıra dağlar gibi yatan şehitler ve üzerinde yürümüş bütün gaziler, bütün kahraman vatan evlatları acaba şu cümleyi duysa ne tepki verirdi, diye düşündüm.

playback ezana karşıyım.

(bkz: namazda gözü olmayanın ezanda kulağı olmaz)*

bu topraklar asyayı avrupayı hatta ortadoğuyu birbirine bağlayan topraklar. kapı çok. ister edirneden ister doğudan, hatta deniz yoluda bir alternatif nereden istersen cehennem olup gidebilirsiniz.

anlamı herkese göre değişir, ancak ses olarak abartılı ve aşırı yüksek ses ile sık mesafeli olarak kullanılmasının anlamını konuşabilmek dahi imkansızlaştırılmıştır.

müslümanların inanca, düşünceye saygıdan ne anladığını yorumlardan rahatça görebiliyoruz.

benim dinime, görüşüme saygı duy,
ama ben seninkine duymak zorunda değilim.

yeni öğrendiğimiz birşey mi? tabikide hayır.

öyleyse gidip dağda yaşaman gerekir: