ezgi mola hakkında hapis istenmesi

türkiye’de sıradan bir haberdir. ezgi mola için batman’da bir genç kıza tecavüz edip ölümüne sebep olan uzman çavuş musa orhan hakkında kullandığı ifade sebebiyle hapis istendi. bu arada musa orhan dışarıda elini kolunu sallayarak dolaşıyor. kim bilir belki devlet kendisine madalya bile vermiştir. türk “yargısı” işinin başında maşallah. haber için buradan.

bir de özür dilemesini bekliyor. bundan daha komik bir durum olamaz. bence ezgi mola değil siz kızın ailesinden özür dilemelisiniz böyle bir namussuzu savunduğunuz için.
şaka gibi olay.
tecavüzcüye tecavüzcü denir bu kadar net. az bile söylemiş.

musa orhanla ilgili olayda bir taraf ciddi ciddi suçsuzluğunu savunuyor adli tıp raporunu kanıt olarak gösteriyor bir taraf tecavüz iddiasında bulunuyor. olayın kesinliği var mı yok mu çözemedim. ama bu adam her kimse birileri çok iyi koruyor onu anladım.

öyle veya böyle hedef olarak niye ezgi mola seçilmiş acaba ? çünkü kamuoyuna tecavüz olayı olarak verilen mesele hakkında herkesin yorum yapma hakkı var. ona kalırsa bu olay hakkında konuşan herkese dava açılması gerek sonuçta ezgi moladan daha beterini yazanlar da oldu.

neresinden tutsan elinde kalır ancak şu konuda eminim. böyle bir karar veren vicdanını bırak içinde yaşatmayı cebine bile almamış , yok etmiş.

musa orhan'ın o zikkim tipini ve boynundaki tasma gibi zincirini zihnimde canlandırmış başlık.

tecavüzcüye tecavüzcü denir. doğru yapmıştır.

ezgi mola az bile demiş. bu ülke tekrar tekrar tecavüzcülerün arkalarında olduklarını gösterdiler.

üzücüdür. nice insanlar ne suçlar işliyor yüz kızartıcı olarak ama serbest bırakılıyorlar. ben anlamıyorum gerçekten neden bizim herşeyimiz ters.

ezgi mola'nın bir tecavüzcüye yaptığı eleştiri sonucunda ortaya konan hapis istemidir. ilginçtir ki tecavüzcü dışarıdadır ve şu an ezgi molanın içeri girme ihtimali daha fazladır.

(bkz: akp döneminde gerçekleşmiştir)

artık kanunları çiğnemenin değil kanunları savunmanın suç olduğu ülkede son halin sembol olayıdır.
ama tersine dönünce devran ki az kaldı biz yine de kanunlara uygun hareket edeceğiz. ama sevinmesinler. memleketi bu hale getirmenin cezası en az 128 yıl hapistir.

o kadar trajik ki dayanamıyorum ya. tecavüzcü o adi adamı tutuklamayip her defasında dışarı salarken gerçeği dile getirene dava açmak... ağlanacak halimize gülmekten başka çare yok gibi gibi.

yepyeni boyutlar eklemesi: dosya içeriğini yazmış emre erciş denen. 18 yaşında reşit bir kadın, yerimin aileme söylenmesini istemiyorum diyor. bu beyandan baba haberdar ediliyor. bu defa annesi "akıl sağlığı" yerinde değil diyerek yeniden kayıp başvurusu yapıyor, ertesi gün. çok garip çok! bu ülke tecavüzün cezasız kaldığı yer olmamalıdır ama ondan önce reşit evlatların ebeveyne teslim edildiği yer olmamalıdır! akıl sağlığı yerinde değilse nasıl şikayette bulunmuş bu kadıncağız daha sonra!!

on numara hareket. bu olayın yargılaması sonunda gerçek fail bulunduğunda "katil evden biri çıktı" yazabilmeyi umuyorum. çünkü burada olağan bir gönül ilişkisi sonrasında evlilik gerçekleşmediği için; maalesef ailesi tarafından adli yolla muayene edilsin diye şikayete zorlanmış bir ipek er var diye düşünüyorum. sonrasında da namus cinayetiyle yaşamını yitiren bir merhum var diye düşünüyorum. şikayet başvurusundaki "ailemin yüzüne bakamıyorum" cümlesidir bunları düşündüren bana. buradan bir şikayette "intiharın eşiğine geldim" cümlesi neden yazılır o da ayrı bir soru tabii? kim biliyordu bu kadının intihar edeceğini acaba önceden?? bu ilişkinin buralara taşınmasını şöyle anlatmış merhum beyanında.



burada ağabeyinden ve aile fertlerinden ölümüne korkan bir kadın var benim anladığım kadarıyla. ayrıca ipek'in yaşamını yitirmesi, tecavüz iddiasından daha hafif geliyor olmalı ki birilerine... ezgi mola gibi binlercesi sadece tecavüz deyip durdu. sadece tecavüz vurgusu yaptı paylaşımlarında. kadın öldü lan öldü! bunun hiçbir önemi yok mu yani?

"özür mesajı yayımlamaktan imtina ettiği için şikayetçi olmak zorunda kaldık" demiş avukat. önünüze gelene, mahallecek toplaşıp aksi yöndeki mağdur beyanını hiçe sayarak yafta vuramazsınız. olayın bir boyutu üzerinde deli gibi gürültü yaparak olası gerçek suçluyu gözden kaçıramazsınız. ipek'in ölümü sırasında evde bulunan, o evde ikamet eden akrabası reşat kılıç'ın swap izi bile alınmamış ama bu gürültüde kimse görmek istemiyor. ezgi hanım ona da "şerefsiz" demiş mi? dememiş tabii. buradan

şerefi olmayana şerefsiz denir benim bildiğim bunun neresi hakaret oluyor.

(bkz: cem uzana hapis şoku)

suçlulara daha da özgüven verecek istemdir.

yazık vallahi yazık. adeta insanları suça yönlendiriyorlar saçma sapan istemlerle. toplumun düzeni nasıl sağlanıcak allasen? midem bulanıyor yemin ederim.

tecavüzcü musa orhan'a tecavüzcü demiştir tecavüzcü musa orhan'a tecavüzcü dediği için, tecavüzcü söyleminden dolayı hakkında dava açılmıştır halbuki tecavüzcü musa orhan'a tecavüzcü demeyecekte ne diyecekti?

(bkz: masumlar koğuşu)

adalet sisteminin adilliğini (!) apaçık ortaya koyan trajik komik durumdur.

çok ilginç ya tecavüz suç değil ama tecavüzcüye tecavüzcü demek suç.

şaka gibi ülke şaka gibi haber.

aslında hapis cezası az gelebilir. isnat ettiği suçla, mağdur olan tecavüzcü tarafından cezalandırılması lazım gelir(!)

not: tecavüzcü’yü büyük harfle, 36 punto, bold yazmak istedim