fakir fukaraya vermek bereket getirir

bu halka az bile söylemiş. umut fakirin ekmeği ye mehmet ye de diyebilirdi.

adamın soyadının anlamı bitkisel demek.

daha ne diyim ben..

nebati akp içindeki kripto muhalif olabilir ya yani umarım öyledir. gelecekteki homo sapiens zekası üzerine olan umut dolu görüşlerime güdümlü füzelerle saldırılması hiç hoşuma gitmiyor..

siz yardım edilmiş yoksullar istiyorsunuz, biz ise ortadan kaldırılmış yoksulluk. bu yüzden anlaşamıyoruz. ne güzel demiş victor hugo

ne vermek ? o kısım çok önemli.

normalde sosyal devlette devlet vatandaşın asgari geçimini sağlamak zorunda olduğu için buna uygun adımlar atar.

anayasa md 10 herkes eşittir der ama genel olarak sadece kendi seçmenine yardım yapılır ki sonraki seçimlerde yine oy gelsin.

yardımları da devlet eliyle değil de parti teşkilatları kanalı ile yaparsınız ki fakir fukaraya devlet eliyle yardım yapılması hukuki güvence altında olmaz.

ihtiyaç sahipleri de valilik yardım eder noktasından parti yardım eder noktasına geldiğinde oy vermeye devam eder.

zaten asıl olan yardım yapmak değil yardıma ihtiyaç duyacağı durumdan çıkarmaktır.

ekonomi teorisinde asgari ücret eğitimsiz / vasıfsız işçi olarak çalışan kişilere verilen ve onların işyerine gelip işi görmelerini sağlamak amacıyla asgari yani minimum ekipmanı sağlamak için verilen ücrettir.

yani sanayi devrimi döneminde ayağına bir ayakkabı , sırtına bir elbise / mont, açlıktan ölmeyecek kadar yemek olarak yorumlayabiliriz.

bu oran yani asgari ücretle çalışan insanların tüm çalışan kesime göre % 5 bilemedin % 10 olması gerekirken bizde asgari ücretin çok az üstünde maaş alanlarla birlikte %60-65 seviyesindedir.

bu gelir düzeyinde kimse tasarruf yapamaz. temel gıda maddeleri dışında harcama yapamaz. hatta mont alsa onu da kredi ile alır.

rafa konan mal satılmazsa önce onu satan mağaza sonra onu üreten firma kapanır. bundan bize ne diyebiliriz ama mağazada çalışan satış görevlisi ve montu üretenler işsiz kalırsa büyük buhran gibi milyonlar aç kalır.

pandemi döneminde fabrikalar kapalı olduğu için zarar edenler işçi yerine robotik teknolojilere destek vermeye başladı.

yarının dünyasında emek yoğun üretim diye bir şey kalmayacak. bu nedenle bilime yatırım yapmak zorundayız.

üniversite mezunu olup yeterli donanımı olmayan insanlar da işsizlik içinde hesaplanmalı ama sayılar zaten çok yüksekken öğrenci sayısını arttırmak işsizlik oranını azaltmak için gerekli.

şimdi iyi günlerimiz ama bir 10 yıla belki 20 yıla bilemem ama ortam çok kızışacak.

itiraf içeren cümledir.
başka sözüm yok, var da sayfalar dolusu yazamam.

hayrat yaptırmak daha sevaptır.

halk olarak bu sözleri hak ediyoruz. bunların hadsizliği halkın aptallığından geliyor. halk aptal olmasa böyle açıklamalar yapabilecek bir konumda olabilirler miydi?

ayrıca doğru bir açıklama yapmış. adamların gözünde halk onlar paralarına para katsınlar diye çalışıyor. üç beş kuruşta halka sadaka veriyorlar işte. sadakanın değerini bilin sizin yerinize kaçak göçmenlere de verebilirlerdi.*

yavaş yavaş içindeki kötülükleri dışarı vuran tipler, söylenecek çok şey var ama yeri değil

bir nebati margarinden ne bekleyebiliriz ki ?
(bkz: tüm yurtseverler olarak bu sefer akapeye basalım kampanyası)

nerden baksan sadaka kültürü.

sadaka veriyor. böylesine sahip çıkmak lazım, çalışanları, emekliyi mağdur etmiyecez, yok efendim ezdirmeyecez diye kıvırmaktansa meşrebinin gereğini söylemiş, temsil ettiği zihniyetin çalışana-vatandaşa bakışını dosdoğru dile getirmiş.

sayı saymayı bilmiyor orası bambaşka. asgari ücret zammını ocak 2021 üzerinden hesaplayıp yüzde 95 buyurmuş. ocak 2021'de 2825 olan asgari ücret yıl sonunda yüzde 50 zamla 4250 oldu, temmuz 2022'deki yüzde 30 zam ile şu an 5500, eyvallah. 2021 yıllık enflasyonu yüzde 36, 2022 kasım ayı itibariyle yüzde 85*. buna göre maaş zammına yüzde 95 diyorsan, enflasyonu da 2021'den bugüne hesaplayıp yüzde 150 bulman lazım.

bay nebati yıl sonu enflasyonunu her nasıl yapacaksa yüzde 65 ile kapatacağız iddasında. bu abes iddia ile yetinmeyip daha da beter bir şekilde yıllık enflasyon beklentisini 2 yılık ücret artışıyla kıyaslıyor.

nerden baksan tutarsizlik, nerden baksan ahmakça.

(sıcakkafa muhabbetindeki abuklama dedikleri bu işte. gayet de bulaşıcı, memleketin yabana atılmayacak bir dilimi böyle böyle abukluyor.)

kızlar... size diyor.

herkes zeki olmak zorunda değil ama en azından bunu belli etmezsin.

adam isci, emekli, memur maasinin kendi kisisel varligindan odendigini dusunuyor.
deli lan bu. zirdeli.

bu tür cümleler müslümanları veya diğer semavi dinlerde olan dindar kişileri yardıma sevk etmek amacıyla ve motivsayon olsun diye kullanılır. ancak şu bir gerçek ki yardım etmek en insani ve ahlaki görevlerden birisidir. ister bir hayvana veya insana yardım etmek, karnını doyurmak isterse sevgi göstermek muhakkak iyidir. özellikle gelirim artsın, bereketlensin diye koşullu yardıma gerek yok. insan olduğumuz için bunu yapmalıyız.

bence şey diyor: verelim, zaten gelecek yıl her şeye olan zamla bereket getirecek. kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez misali.

verecekleri şey kaşıkla, bereket kepçeyle olacak zaten.

bizi getirdikleri noktaya bakın. gerçi türk halkı kendisi seçti bu kaderini.

fucker'a da vermek bereket getirmiyor, kesin bilgi yayalım.*

adam yürüyen skeç ya.