fakirlikten çarmıha giden yolda isa peygamber

marangozluk iyi bir meslek olsa da yeterli gelmeyebilir. hele kenan diyarının enflasyonist roma devrinde! galile gölü kenarında nazaret köyünde yaşayan marangoz isa, peygamber de olsa, marangozluk yetmediği için ek iş yapmak zorunda kalıyordu.

ek işleri; çobanlık ve balıkçılık idi. fakirliğin gözü çıksın!

balıkçılığı öyle ileri düzeylere taşımıştı ki; kendisini izleyen diğer balıkçılara seslenmişti: 'gelin benimle, sizi insan balıkçısı yapacağım'.

o kadar işin arasında bir de şifa dağıtacak zamanı nerden buluyordu? dedik ya peygamber.

ama n'oldu?

sen böyle olursan halkın ağzı durmaz ki; allah'ın oğlu (haşaa!), allah'ın kendisi (sümme haşaa!) demeye başladılar. bu laflar isa'nın canına maloldu.

sonra da 'bizim için öldü' diye ağlayıp durdular. 'bizim yüzümüzden öldü' diyemedikleri için. halk gerçekten de çok cahil ve zalim dir*.